Ne farkı var farkımızın?..
Aynam olman için, “aynım” olman gerekmiyor ki…
Seni seviyorum!
Ben, içimi görüyorum “içine” baktığım gözlerinden…
Ben, sana bakıp hatta,
Kendime-çeki düzen veriyorum!..
Aynı buluttan dökülmüş olduktan sonra…
Ve aynı fincanda “bir”leşebildikten sonra;
Ne farkı var farkımızın?..
…..
Seni seviyorum!
Sonra, sorular zorlaşıyor…
Anlıyorum ki, iyice düşünmem lazım; kumbara mı değerli olan, yoksa içime düşen sen mi?..
…..
Düşünmen lazım senin de;
Yazılmışsam… Ortasından öpülüp, ucundan yakılmışsam…
Ve, konmuşsam içine;
Adresimden başka bir gideceğin yer var mı?..
…..
Bilemiyorum…
Sanıyorsun ki; seni deliler gibi sevmem için, tıpatıpın olmam gerekir.
Yanılıyorsun!..
Bunu deliler bile biliyor. Söylüyorum; duymuyor musun?..
“Gördüm… Dokundum… Ve dedim ki: Seni seviyorum…”
İşte bunu, düşünmeden söylüyorsam yanlış oluyor; ama bilirsem, bil ki yalan söylüyorum!..
Sana benzemem gerekmiyor seni sevmem için…
Seni görmem, sana bakmam, sana dokunmam da gerekmiyor…
Ben, gözlerinden baktığım zaman içine; içimi görüp, kendime çeki düzen veriyorum…
Seni seviyorum…
…..
Ve işte söylüyorum:
Aynam olman için, “aynım” olman gerekmiyor ki…
Ve üstelik bir de aynı buluttan dökülüp, aynı kapta birleşeceğimizi de bildikten sonra;
Ne farkımız kalıyor ki birbirimizden?..
…..
Ve hangi yol kalıyor ki;
Sevmekten başka?..
—————————————————–
Kaç yaşındasın, biliyorum!..
GARİP, ama oluyor işte… Yani ben, sizin kaç yaşında olduğunuzu biliyorum, HAYDİ, DENEMEYE VAR MISINIZ!?..
Beni şaşırttığı gibi, sizi de şaşkınlığa düşürecek bir matematik deneyini tercüme edip göndermiş bana bir arkadaşım… Peki, bilin bakalım ben kime gönderirim bulduğum böyle ilginç şeyleri, kendi arkadaşlarıma, değil mi?.. İnceleyin öyleyse, bir dakikanızı bile almayacak olan bu oyunu… Bütün yapmanız gereken şey; talimatları takip ederek sizden isteneni yapmak, ve hesaplamaları bitirmeden sona gitmemek.
…..
1. İlk olarak haftada kaç defa dışarıda yemek yediğinizi (veya evde çamaşır yıkadığınızı) aklınızda tutun.
2. Bu numarayı iki (2) ile çarpın.
3. Beş (5) ekleyin.
4. Elli (50) ile çarpın.
5. Bu seneki doğumgününüz geçti ise binyediyüzellibir (1751)… Geçmediyse binyediyüzelli (1750) ekleyin.
6. Ve SON İŞLEM: Doğduğunuz yılı bu numaradan çıkarın. (1957, 1963, 1975 gibi…)
Şimdi elinizde üç basamaklı bir sayı var. Bunun ilk hanesi haftada kaç kere çamaşır yıkadığınızı (veya lokantaya gittiğinizi) gösteriyor.
Şimdi de işin ilginç yanı geliyor kii!!!
Kalan son iki hane; SİZİN YAŞINIZ…
…..
(Bu formül yalnızca bu sene çalışırmış, zaten işin ilginç yanı da burasıymış…)
Stop
Muammer Erkul
24 Ekim 2001 Çarşamba
Üstad kahvaltıda misafafşrim var bu günkü yazınızı , sesli okudum , gerçi bu yorumumu okuyunca çok kızacaklar ama , herkeste aptal bir gülümseme hasıl oldu , dinlerken hiç bitmesin ister gibiler, ve en çok burayı beğendik”,Anlıyorum ki, iyice düşünmem lazım; kumbara mı değerli olan, yoksa içime düşen sen mi?.. “;)) gününüz hayr olsun…
BAHRİYE TOGA