İnsana şekil vermek [03 Nisan 2009 Cuma]

Hayranı olduğumuz dünya nasıl şekillenmiştir?.. Cevap basit: Suyun damlamasıyla, rüzgârın üflemesiyle, sıcak ve soğukla! Bazen de kendi içinden gelen sarsıntılarla!
Şimdi, ben size, dünyayı mı tarif ettiim, yoksa insanı mı?..
Kararı siz verin!

İnsanlar, kendilerine dokunmanıza izin vermezler; siz onların kalbine dokunacaksınız. Çünkü: Kalbi değişenin, kalıbı değişiyor!

Un, su, şeker ve birkaç malzemeyi; tabakta sunulan baklava haline getirmek kadar… Kıyma, bulgur, un ve yumurtadan içli köfteler yapmak kadar zor sanmıştık insanı şekillendirmeyi… Hatta, kocaman bir mermer bloğunu milim milim yontarak; taşın içindeki heykeli açığa çıkarmak kadar zor sanmıştık…
Hâlbuki hiç biri değil… Ne heykele, ne köfteye ne baklavaya; hiç birine benzemiyor insana şekil vermek!
İnsan; dünya gibi şekil alıyor!

İnsanlar dokunmana izin vermez kendilerine, yontmana izin vermez… Yoğurmana, haşlamana, pişirmene izin vermez; şerbetle sunacak bile olsan!
İnsanlar; yeryüzü gibi şekilleniyor; sabırla, usulca… Ancak istedikleri kadar ve sadece kendi uygunlukları ölçüsünde!
Sen, üfleyen bir rüzgâr gibi; nefes tüketecek, konuşacaksın… Yağmur gibi, su gibi tozunu yıkayıp; gereken yere, lüzumu kadar damlayacaksın… İhtiyacı kadar ısıtıp, bazen de serin kalacaksın!
İç sarsıntıları onu yerleştiriyorsa kontrol edip, dağıtıyorsa toparlayacaksın!

Keşke baklava açmak, köfte yapmak kadar kolay olsaydı insanla uğraşmak…
Elinde çekiç tutan kişi; mermeri yontabiliyor, insanı değil!
İnsan; tükenen nefeslerle, dökülen damlalarla, verilen sıcaklıkla şekilleniyor.

Stop
Muammer Erkul
03 Nisan 2009 Cuma

5 yorum

  1. Çok güzel ve çok çok anlamlı.
    Keyifle okuduğum ve üzerinde düşündüğüm yazılardan biri. Sayın Erkul, yüreğinize sağlık…

    ZEYNEP

  2. Çok güzel, begenerek okudum ama ne anladım bilmiyorum.
    Ben böyle olduğum zaman korkuyorum.
    Hani diyor ya üstad; “Bir elma ağacı gibi sallanmak isterim.” İçimdeki çocuğu bir yerlerde unutmuşum ki, sallamıyor beni. Ben çok üzülüyorum çocuğumu kaybettiğim zaman. Lütfen geri dön bebeğim:-))

    MELİKE

  3. Gerçekten de insan dünya gibi şekilleniyor. Ama onun kadar sabrı ve tahammülü yok sanki…
    İnsan şekillendirenlerin nefesine ve rûhuna kuvvet versin Mevlam.

    MELİKE’YE
    İçindeki çocuğa o kadar tatlı seslenmişsin ki sevgili Melike; bu tatlı sesi cevapsız bırakmaz sanırım… 🙂

    KARANFİL

  4. İnsana bazen; tükenen nefeslerle de, dökülen göz yaşlarıyla da, verilen nasihatlarla da şekil verilmiyor maalesef, keşke gençler büyüklerin yaşadıkları tecrübelerden ders alıp da hayatlarına yön verip “Bir musibet bin nasihattan evladır” sözünü çürütebilseydi.

    PERGİN

  5. İNSANA ŞEKİL VERMEK ONUN YÜREĞİNE İNEBİLMEK HAKİKATEN ZOR ZANAAT…
    HİÇ ÇOCUK YETİŞTİRMEDİM FAKAT, İNSAN DÜŞÜNÜNCE İDRAK EDEBİLİYOR.
    BU KANUDA SANIRIM ÖNCELİKLE ANNE BABALARA DAHA SONRA DA ÖĞRETMENLERE ÇOK İŞ DÜŞÜYOR…
    BÜTÜN İŞLERDE SONUCA VARABİLMEK İÇİN SABRETMEK GEREKİYOR BELKİ AMA, İNSANA ŞEKİL VEREBİLMEK DOĞRUYA ULAŞTIRABİLMEK İÇİN SANIRIM SABRIN EN BÜYÜĞÜNE İHTİYAÇ VAR.

    SERPİL

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir