Özel bir gün [27 Ağustos 2003 Çarşamba]

Sen ve ben için, özel bir gün olsun hadi bugün…
Var mısın?..)
…..
Sanıyorum ki hiç, ama hiç kimse;
“Yaşasııın, yarın yine hatalar yapacağım” diye sevinmez!..
Henüz “kin” olmamış dünkü öfkeler bugünün, bu dönemin kıvamını oluşturmakta…
Ama biz, acaba nasıldık beş sene geride?..

Kinlerimiz; derimizin yıllarca sürtünen yerlerinde oluşan nasırlara benziyor!..
İşe bakın ki; en yakın kinimiz, beş sene geride. Yani kızdığımız kişinin 5 sene önceki haliyle tüketiyoruz ömrümüzü!.. Karşımızdaki duvara astığımız koca bir kağıt. Kağıdın ortasında, iri harflerle yazdığımız koca bir satır: “Filan kişi bana şöyle dedi!..”
YIRT ŞUNU!..

İnsan, hata demek. Hatalarım olmasaydı belki yazar bile olamazdım!.. Güvenin bana, inanın; insan, hatalarıyla “bu insan” oluyor!..
Bu, o kadar da kötü değil. Yani sonu değil yolun, çarelerin bitişi değil…
Hata yapacağız ve üzüleceğiz ki; yağmurlar, üzerimizdeki kiri pası yıkayıp inceltecek, temizleyecek bizi… Hata yapacağız ki, pişmanlıklarımız ısrarlı dalgalar gibi yontacak bizi, ve şekiller alacağız…

Sen ve ben için özel bir gün olsun, dedik ya bugün… Bu yazının burasında olduğuna göre “var mısın” sorusu da soru olmaktan çıktı. Demek ki varsın… Madem varsın… Ve madem bugünü “özel” bir gün yapmak kararlılığındasın;
Affet bugün birisini… Bir sene, beş sene, veya ne bileyim on sene, elli sene evvel öfkelendiğin bir kişiyi affedip unut…
Ve artık kendini “AZÂD” et;
Küflü bir kafesteki kuş gibi çırpınmaktan!..

On sene evvel sen bugünkü sen miydin?..
Boş geçmiş dahi olsa bunca yılın, boşuna geçmiş olamaz. Hiçbir şey birikmemiş bile olsa “zaman” birikmiştir üstüne; yüzüne dikkatle bak!..
Sen, bunca zamanın hamallığını yaparken; bunca zaman önce sırtladığın kin çuvalını hâlâ kan ter içinde taşıyor olduğun insan gençleşmedi ya, ve onun hayat tecrübesi azalmadı ya!..

Şaşmaz adalet nasılsa bir gün tecelli edecek, ve eğer varsa hakkın, alacaksın elbette. İnan buna. İnan…
Ve indirip, at sırtından şu pis kokan çuvalı, şöyle belini doğrult…
Nasılsa alacak olduğun üç kuruşluk hak için, ömrünü ziyan etme!
Yapacağın çok şey var senin. Ve hayatın; bilmem kaç sene geride kalmış iki satır laftan çok daha değerli…
Değil mi?..

Stop
Muammer Erkul
27 Ağustos 2003 Çarşamba

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir