Pergel… [24 Temmuz 2008 Perşembe]

El Harezmi, kendisini dinleyen kadıya; “Matematik doğru düşünme sanatıdır” der… “Dokuz kere dokuzu yüz kere hesaplasanız hep seksen bir çıkar. Ama beş kadı aynı davada beş ayrı hüküm verebiliyor!.. Hâlbuki ilahi adaletin şaşmaz kanunları vardır ki matematik buna benzer… Hakimler benliklerinden kurtulabildikleri ölçüde bu kesinliğe yaklaşırlar. Milletler bu kesinliği buldukları nispette medenidirler… Kanunlara aykırı davranan kişi hakimden ceza gördüğü gibi; ilahî kanunlara ihanet eden bir hakim, hâkimlerin en yücesi olan Hak tealadan ceza görmeyecek mi sanıyorsunuz?..”
Kadı bu sözlerin çok tesirinde kalır… Bir ayağı benlikte sabitken ikinci ayağı kocaman bir sevgi çemberi çizebilen pergeli, kendine kılavuz olmak üzere duvarına astırır…

Hazır, yeri gelmişken lafı söylemek lazım:
Çocukluğumuz boyunca okumaya zorlandığımız kitaplarda çoğu zaman açıkça yazan, genellikle de satır aralarından zihinlerimize zerk edilen iddialar, iftiralar şöyleydi: “Sizler zavallı, işe yaramaz, cahil, karanlık ve her ne kadar olumsuz ve pis özellik varsa onların bütününü bünyesinde toplamış insanların çocuklarısınız! Bir nebze bile olsa insan ismiyle sıfatlanmak istiyorsanız, bütün mevcudiyetinizi terk edip, batıdan gelecek her şeyi tereddütsüz kabul etmeniz gerekir!”
Katran kuyularına benzeyen hangi yalanlara sokulduğumuzu anlamamız için bunca yıl geçti, şu kadar nesil ziyan oldu. Bu zaman içinde gerçekten batı toplumuna benzeyen, yüzeysel, taklitçi, ağzı kalabalık ama içi boş, cahil, gönlünü toprağa gömmüş, her gördüğü otun peşine takılan sığırlara benzeyen, dünsüz ve yarınsız mahlûklar türettik!..

El Harezmi 800’lü yıllarda, matematiğin bilinmezli denklemlerinin yani cebirin, geometrik şekillerin alan hesaplamalarının… Çeşitli hükümet işleri, bina yapımı, kanal açımı ve İslam’da miras taksiminin kitaplarını yazmış bir bilim adamıdır ki Batı üniversitelerinde hâlâ ciddiyetle ders olarak okunur…
Peki, bizim üniversitelerimizde acaba kaç hoca, bu bilgilerin kendi soyundan bir bilim adamından geldiğini… Müslüman bir Türk olan El Harezmi isminin Fransızca’ya “Algorithme” olarak tercüme edildiğini bilir?..
Veya diğer acı soru şudur ki; bu (benzer) muhteşem isimler neden bizlere gurur, iftihar vesilesi olarak değil de, gizli utançlar olarak belletilmiştir?

Stop
Muammer Erkul
24 Temmuz 2008 Perşembe

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir