“M” klavye!.. [05 Haziran 2005 Pazar]

A harfine basınca U, W’yi tuşladığında G gözüküyor ekranda; ve dokunduğu her harf başka bir harfe dönüşüyor! Sorunca da; “önündeki klavyenin Q olmasının fark etmediğini, çünkü hiç bakmadan F’e göre yazdığını, çünkü eskiden kursa gittiğini”, söylüyor!
Bir köşe yazarı, kampanyadan bilgisayar alıyor. Sevkiyattan önce “klavyesinin F olmasını” istiyor. Ama “bütün bilgisayarlarda Q klavye olduğunu” söylüyorlar ve;
-Her yerde satılıyor, kendine bir F klavye satın alabilirsin, diye akıl da veriyorlar!..
Şaşkın halde aradığı bir başka yazar arkadaşı;
-Ben hallettim, diyor. Sen de bilgisayarındaki F-Q seçeneğine girip F’i işaretle. Sonra da benim gibi eline bir çay kaşığı al ve her tuşu plop plop yerinden çıkartarak, her harfi F klavye düzenine göre yeni yerlerine sok!..
-İyi ama, o zaman bu klavyenin intizamı bozulur…
-Her tuşun üstüne keçeli kalemle yeni bir harf yazmak daha çirkin oluyor!..

Şimdi, sormanın vakti değil midir; bunca yıldır konuşması gereken ağızlar neden konuşmamışlar?.. “Beyler, kulağınızı açıp iyi dinleyin! Çünkü biz şu ve şu şartları isteriz ülkemizde satılacak ürünlerde” lafını neden diyememişler?..
Hatırlamanın zamanı değil midir; bu ülkenin cumhurbaşkanları F klavye kullanıyordu. Parti başkanları da, anayasa yazanları da…
Bu ülkenin bölücü terör örgütlerine ait hücre evlerine yapılan baskınlarda bile F klavye daktilolar ele geçiriyordu Türk polisi…
Bu ülkenin Bayrak Şairi Arif Nihat, ve İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif, ve Sakarya ile Çile şiirlerinin şairi Necip Fazıl, ve özgürlük ve sevda şiirlerinin şairi Nazım Hikmet de F klavye kullanıyordu…
Koğuş arkadaşları şehit düştükçe kayıtlarını düşen karargâh yazıcıları da F klavye ile yazıyorlardı yıllardır…

Çünkü uzun yıllar önce bir karar verilmiş bu ülkede, ve o zamandan bu yana, nesiller boyu hep aynı klavye kullanılmış, aynı klavyenin kursları açılmış ve insanlar bu kurslara ücret ödemiş ve zamanlarını vermişler…
Bu ülkede edebiyat ta F klavyeyle yapılmış, ihtilaller de…
Bu ülkenin yazar, gazeteci, bürokrat, memur, öğretmen, muhasebeci, noter ve bilmem ne kadar daktilo-bilgisayar kullanan, eli kalem tutan insanı varsa hep aynı F klavyeyi kullanmışlar…
Sonra?.. Sonra birileri, fabrikalarında, Q klavyeleri ihtiyaçtan fazla üretmiş, ve;
-Boş verin, üzülmeye değmez, nasılsa bunları Türkiye’de satarız, mı demişler acaba?..
Peki şimdi… İnsanların bir kısmı F klavyenin Türk alfabesine uygun olduğunu söyleyerek sahip çıkmaya çalışırken, ve bir kısmı da harıl harıl Q klavye öğrenmeyi çalışırken, ne olacak?.. Mağdur olanlar kime ve nasıl sızlanacak?..

Yakında seyahate gidiyorum. Dünya kadar para ödenmiş (Q klavyeli) diz üstü bilgisayarı da götüreceğim. İkinci torbadaysa, ‘diz üstü’ne kablo ile bağlayıp çalıştığım ikinci bir F klavye!..
Allah acısın bu millete dostlar ve bana da sizlere de kolaylık ve sabır versin!
Kraliçenin Q’su, Fransa’nın F’si derken, geçen gün bir de A klavye antika daktilo hediye geldi. Hepsi bir yana, içimdeki ses diyor ki;
-Yap oğlum kendine tahtadan bir bilgisayar… Hem de klavyesi Muammer’in M’siyle başlasın. Sonra da oturup kendi işine bak!..

Stop
Muammer Erkul
05 Haziran 2005 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir