“Ne” olmak? [26 Ocak 2006 Perşembe]

Sen… Bez isen, bir bezsin!
Ama, ne bezisin?
…..
Baksana, bez dolu ortalık; sıradan bezlerle dolu…
Sen… Bez isen ve bez olarak kalacaksan; farklı ol! Kendini hisset ve kendinin farkını fark et;
Yelken bezi ol!

Teneke misin?
Üzülme;
Her yer teneke dolu, baksana!
…..
Sen, teneke olabilirsin; bari, tenekeler ile tenekeler arasında farklar olduğunu bilen bir teneke ol…
…..
Üzülecek başka şeyler var, daha başka şeyler. Üzüleceksen, teneke olduğuna değil de; yelkovan olamadığına üzül!
Tenekeysen, yelkovan ol ki;
..sana bakanlar zamanı görsünler!

Vurulup kırılmış şişeler dökülüp kalır duvar diplerinde…
Camlar kırılırken kesilir tenler, yanar canlar!
Canlar ile camların bir türküsü vardır ya; söyleşirler hani iki dağın başı gibi, karşı karşıya… Ama uzaktaan uzağa…
Can, cam ister ardına sığınacak; belki ince belki kalın, belki renkli belki saydam…
Canlar camlarla eğlenir!
…..
Sen, sevin ancak;
Gözlük camı olduğunda!

Koca koca ormanlar doğranır. Tomruklar dilim dilim ayrılır. Kalaslar yerlere uzatılıp serilir…
Ham ağaçlar şekillerine göre, cinslerine göre işlem görürler; kimileri mobilya için, kimileri lambri için, kimileri kapı, pencere, çerçeve için, hatta takunya, kaşık, toka vesaire için sıralanırlar…
Bazıları da, ateşe atılmak için!
…..
Peki sen, ne zaman hedefine ulaştığını hissedeceksin?..
Sen…
Sıradan bir tahta olunca…
Ama bir yolun kenarına dikildiğin zaman heyecanlanacaksın;
..bir işaret levhası olduğun zaman!

Üşenme! Bir ara sor şunu kendine. De ki:
Bez isem, ben ne beziyim?.. Tenekeysem vazifem ne?
Cam olarak görebilir beni insanlar, ama kim görür benimle?
Ve kimler öğrenir istikametini, kimler bulur yönünü bana baktığı zaman; dikildiğim yolun kenarında?
 

Stop
Muammer Erkul
26 Ocak 2006 Perşembe

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir