“Neyi” yapmayayım? [25 Ağustos 2002 Pazar]

(Dünden devam)

Kaç koca geminin "ufak bir delik" yüzünden battığını, ve kaç uçağınsa "küçücük bir vida" yüzünden düştüğünü biliyor musunuz?..
Peki ya her yıl, (her duyana anlamsız gelen) basit bir sebep yüzünden kaç evliliğin bittiğini; ortaklıkların bozulduğunu, dostlukların silindiğini?.. 

Halbuki, (aldığın cevabın seni çıldırtmayacağı) sakin bir gününde; gerçekten öğrenmek, anlamak ve uygulamak için; "neyi yapmayayım" diye sorabilirsin değil mi, karşındakine?
(Halbuki, sandığının aksine; bu soru seni büyütür!..)
Sorulan, soranın samimiyetini hissetmezse bu soruyu cevaplamaz veya doğruyu söylemez. Çünkü hemen her ilişkiyi didikleyen; küçücük "fare"lerdir ve onları kovalamak aslında sanıldığından kolaydır!.. Ama zor olan; gerçek sebebi görebilmek,,, daha doğrusu küçük sebebi küçük görmeyip, ona doğru dikkatle bakmayı seçmektir!.. 

"Neyi yapmayayım" diyebilirseniz, alacağınız cevabın basitliği sizi şaşırtmasın; sevindirsin. Çünkü hayatınızı zehir etmekte olan şey, işte tam da bu kadar küçüktür ve de küçücük bir çabayla aşılabilir…
Ama aynı zamanda sizi korkutsun, çünkü buradaki "basit" hükmü öldürücü bir tuzaktır, ki; "basit eşittir nasılsa bir gün kolayca yaparım" fikrini yerleştirir şuur altına… Ne gibi?…
"Günde sadece birkaç tane içiyorum, nasılsa istediğim zaman sigarayı kolayca bırakabilirim" gibi!..
Sigara tiryakilerinin sigaranın sebep olduğu bir hastalığa yakalanmama ihtimalleri ne kadar az ise; "basit" olarak algılanan "küçük şey"leri alışkanlık edinmiş insanların da yuvalarında mutlu ve huzurlu olma yüzdeleri ancak o kadardır!.. 

Bu konu için uzun seminerler de verilebilir; ama "dinleyecek" olan bir duyuşta da dinler… Dinlemeyecek olanı seminere sürüklesen de uyur; televizyon karşısında her gece yamulup, dantelli kırlente ağzının suyunu akıta akıta horladığı gibi!.. Çünkü nasılsa adamın biri sahnede basit bir şeyler anlatıyordur; basit şeyler yüzünden kaç ailenin yıkıldığını, meselâ!..
…..
Dedik ya; 40 yıllık yuvaların bile 40 tane problemi yok. Ama bir tek ilişki tıkanıklığını çözmeyi bile gurur meselesi yapanların dümeni 40 yıldır kahvehaneler ile başka hanelere dönük!..
Hadi, sıralasanıza ana başlıklar altında ve saysanıza kendinizinkileri, bakalım kaç tane "hayatı size zehir eden" probleminiz var?.. Üç mü, beş mi? Belki ondur, en fazla… 

Şunu anlamak o kadar zor mu; yılda bir tanesini düzeltebilir, eğer isterse insan?.. Bırakın yılı; on yılda biri düzeltilse, bir yuvanın 40 yılda 8 tıkanıklığı açılmış, neredeyse bütün problemleri çözülmüş 40 yıllık yuvalar ile dolardı, havasına huzur sinmiş şehirler…
Ama bir (BASİT) problem (NASILSA BİR GÜN) çözülür diye 40 sene beklenilince, olmuyor!.. 

"Neyi yapmayayım" (bilerek veya bilmeyerek) kaç evliliği (arkadaşlığı-ortaklığı) kurtaran (kurtaracak) sorudur!..
Kapıyı açacak olan, bir seslenişte de açar… Anlamak isteyene sivrisineğin sesi bile kâfi gelir, değil mi?..

Stop
Muammer Erkul
25 Ağustos 2002 Pazar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir