­Bir a­dam de­li o­la­cak! [27 Kasım 2008 Perşembe]

Bir adam, bir şey­le­rin de­li­si ola­cak!
Kal­bin­de­ki da­va­sı­nı; san­ki ci­ğe­ri­ne sap­lan­mış oku ka­nır­tıp kı­rar ve tem­re­ni­ni te­nin­de bı­ra­kır gi­bi için­de sak­la­ya­cak…
Her adım­da ve her ne­fes­te du­ya­ca­ğı iş­te bu sı­zı­nın in­le­me­le­ri;
..onun des­ta­nı ola­cak!

Bir adam, bir şey­le­rin de­li­si ola­cak!
Her de­li ve­lî ol­mu­yor ama, ve­lî­li­ğin yo­lu de­li­lik­ten ge­çi­yor; ken­di­ni fe­da­dan, ar­dı­na bak­ma­yıp is­ti­ka­me­te koş­mak­tan, boş söz­le­re ku­lak tı­ka­mak­tan ge­çi­yor…
Ve bu adam; bak­tı­ğı, gör­dü­ğü, bağ­lan­dı­ğı aş­kın ate­şiy­le ya­na­cak! 

Bir adam, bir şey­le­rin de­li­si ola­cak!
Bu ada­mın; ül­kü em­di­ği bir ana­sı, tö­re tü­ten bir ba­ca­sı ola­cak…
Ko­yun­la­rı var­sa on­la­ra dağ­lar­da ha­yal ot­la­ta­cak; ya­yı var­sa oku­nu kı­zı­lel­ma­la­ra doğ­ru sa­la­cak; ka­le­mi var­sa kâ­ğıt­la­ra sev­da­sı­nı ya­za­cak! 

Bir adam bir şey­le­rin de­li­si ola­cak!
“Akın­cı”lar gi­bi, “dal­kı­lıç”lar gi­bi, “de­li”ler gi­bi ken­din­den ge­çe­rek da­la­cak de­rin­le­re ve di­lin­de za­fer tür­kü­le­riy­le dö­ne­cek! 

Bir adam bir şey­le­rin de­li­si ola­cak!
Bir san­cak, ni­ha­yet; bir de­li­nin san­ca­ğı ola­cak!
Bir za­fer, en so­nun­da; bir de­li­nin za­fe­ri ola­cak!
Bir top­rak, ile­le­bet; ken­di­ne de­li olan­la­rın yur­du ola­cak!
Bir ül­kü, bir ha­yal, bir mef­kû­re, bir ide­al; çi­çek gi­bi açıl­mak için; ken­di­ne sev­da­lan­mış de­li­ler bu­la­cak! 

Bir adam, bir şey­le­rin, de­li­si ola­cak!
Yok mu ken­di­ni ada­ya­cak bir idea­lin?
Ne du­ru­yor­sun;
..bul­sa­na!

Stop
Muammer Erkul
27 Kasım 2008 Perşembe

10 yorum

  1. Bizim idealimiz var Muammer abi… Çünkü biz senin gibi ideali olan “adam gibi adam “kişilerin yazılarıyla büyüdük… Yine çok güzel bir yazı… Sevgiler kere sevgiler

    NUR AKTOPRAK SUMAN

  2. Tebrik ediyorum sizi. Benim de duygularıma tercüman oluyorsunuz…

    GÜLAY ESKİŞEHİR

  3. Veli olamıyor her deli olan… Hayatı gören ve düşünen her insan, insan oluyor tıpkı sizin gibi. Yazılarınızı ilgiyle takip edip arkadaşlarımıza tavsiye ediyoruz. Sevgiyle, umutla, yolunuz açık olsun.

    AYLA ÖZDEMİR

  4. Böyle bir yazıyı ancak bir “deli” yazar sanıyorum. 🙂 Kastedilen deliliğin ne olduğunu, beyninin her milimetrekaresinde hisseden biri… Zafer sizin mi dersiniz?
    Öyleyse, bilin bakalım sancağınız hangi burçlarda?

    Ele alınan bir sancak bir bölgede dalgalanır ama ya yürekte taşınan sancak? Hangisi daha kutsaldır ya da hangisi daha delice? Ya ikisi bir arada olursa, akıllara ziyan olmaz mı? Ne çok soru var, merak ettiğim ve cevabını aslında kimseden beklemediğim 🙂

    Bana/bize bunları düşündürebiliyorsanız, siz gerçekten zır deli olmalısınız…

    Bazılarımız ise hala şüphede, acaba atla dedikleri havuz boş muuu, dolu muuu? Diye 🙂 Düşünmek delilerin işi değildir oysa, ama komut veren “akıllılar” olunca, deli kalmak da zor zanaat oluyor 🙂

    Sizi daha fazla deli etmeyeyim 🙂
    Sevgiler kere sevgiler…

    SULTAN GÜL

  5. Ya deli olup gitmek ya da veli olup gitmek gerek bu diyardan.
    Öyle değil mi?…

    GÜLSÜM

  6. Son yoruma kadar ne kadar çok adımdan bahsedilmiş 🙂
    Çok güzel bir yazı hemen çalıp bloguma ekledim Teşekkürler..

    VELİ

  7. Yazıyı okurken aklıma “Bir işin delisi olunmadan velisi olunmaz.” sözü geldi. Evet her insan deli olamaz fakat her insan doğru iş için de deli olamaz ki! Delilik ama ne uğruna? “Bir kimseye deli denilmedikçe, imanı tamam olmaz.” Hadis-i şerifindeki deliden maksatta anlatıldığı gibi:
    “Deli, kârını, zararını düşünmeyen kimsedir. Bazı kimseler, insanların, dünya ve ahiret saadetine kavuşması için, aklını, fikrini dinin yayılmasına vermiştir. Hiç kârını, zararını düşünmeden çalışır. Kendi rahatını düşünmez. İnsanlar böyle kimselere deli derler. Eshab-ı kiramın hepsi böyle çalışmıştır.(http://www.dinimizislam.com/detay.asp?Aid=583) \”
    gibi mi yoksa tüm tarih satırlarına Deli lakabıyla geçmiş Rus Çarı Deli Petro gibi mi?
    Muammer Abi’mizin nasihatlarını anlayarak, ilk kısımdaki “deli”lerden olmak niyazıyla…
    Hürmetler 🙂

    KEBİKEC

  8. Bahsettiğiniz delilik mefkuren uğruna elinden geleni değil, gelmeyeni de yapmak. Tuttuğunu koparmak yani. Eğer zihnimde varsa, hayalini kurabiliyorsam niye yaşayamayayım?
    Hayalimiz bizim kamçımız olmalı. Allah’a çok şükür şu ana dek hiç gerçekleştiremediğim bir hayalim olmadı…
    BAZEN DELİ OLDUM BAZEN VELİ…
    Sevgiler kere sevgiler :-))

    ESRA

  9. Hayatı olduğu gibi değil de hayal ettikleri gibi yaşamaya kalkanlar mutluluğa delirdikleri zaman erişebilirler.
    Bu yazıyı çok beğenmiş ve not etmiştim. Yazını okuyunca bunu hatırladım.
    Ne mutlu o delilere:-)

    MELİKE

  10. O ideali bulsa da, ulaşamayınca deliriyor galiba insan…

    TUBA

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir