Sen onlar’sın, onlar sen [02 Şubat 2001 Cuma]

Şimdi anlatacaklarım üzerinde tahmin edemeyeceğiniz kadar çok düşündüm… O yüzden, zannediyorum ki; sizin de dönüp dolaşıp, neticede varacağınız nokta bu olacaktır. Bundan (neredeyse) emin olduğum için, yazmakta bir mahzur görmüyor, bilakis, belki bazılarına zaman bile kazandıracağını düşünüyorum. Bunları neden bu kadar çok düşündüm?.. Anlatıyorum:
Şu an yeryüzünde yaşayan herkes birer "evlat", değil mi?..
Eveet!..
Burdan çıkan sonuç nedir?..
Şudur:
Yeryüzündeki evlat sayısı kadar "ELEŞTİRİCİ" sayısı var!..
…..
Şu an yeryüzünde yaşamakta olan herkes iki kişinin evladı…
Evet…
Burdan çıkan bir sonuç da şudur ki;
"Eleştirilecek kişi" sayısı kadar da ana baba mevcut!..
Öyle değil mi?..

Sanki, şimdi ben görmüyorum evlat sahiplerini, sanki duymuyorum;
"Aaah, ah!.. Hay ağzın bal yiye!.. De bi yol da öğrensin bizim hayırsız evlatlar ana babalarının kıymetini" deyişinizi!..
Meraklanmayın, bilecekler…
Emin olun ki onlar da bilecek ve öğrenecekler ana baba kıymetini; hem de aynen SİZİN BİLDİĞİNİZ KADAR!..
…..
Ohhh! Endişeli yazmıştım aslında bu cümleyi, birkaç kişiyi huzursuz edebilir diye… Ama, galiba "şükür" demeliyiz;
Hemen hemen hepimizin, KENDİMİZE DE AYNISI UYGULANSA RAZI OLACAĞIMIZ ŞEKİLDE bir muamele uyguladığımız için, kendi ana-babalarımıza…
Şükretmeliyiz, değil mi?..
…..
Söylediğim gerçekti… Ben uyduramıyorum genel kanaatleri ya da istatistik sonuçlarını…
Yani; "Ne ekersen onu biçersin"varî bir durum söz konusu burda.

"- Gen ne demek?.."
"- İnsanın vücudundaki birşeyler işte… Yani babamızın vücudundaki birşeyler aynıdır ve bizimkiyle… Yani kan gruplarımız falan aynıdır ya, babamızla veya annemizle… Yani soy gibi birşey herhalde, hani biz benzeriz ya babamıza annemize!.."
Bunların kim tarafından, nasıl anlatıldığı, ne şekilde ifade edildiği hiç önemli değil aslında, biliyor musunuz?.. Önemli olan şu: Her yaştaki herkes, ana ve babasının bir parçası olduğundan haberdar…
Şu an, kendi içinde bulunan (neyi beğenip neyi beğenmediğini de söyleyen) duygularını şekillendiren bütün özelliklerinin, genler vasıtasıyla, kendi ana ve babalarından geldiğini bilmekte esasında herkes…

Yani öyle enteresan ki;
Kendi babanda neyi beğenmiyorsan, onu beğenmemeni söyleyen karakterin sana babandan geldi!…
Sen belki de, bir başka arkadaşının babasının falanca özelliğini beğenmiyorsun, ama o arkadaşın da kendi babasının "o özelliğinden" nefret ediyor!..
Buyur burdan yak!..
Nerden yakarsan yak, ama bu gerçek..
Emin ol ki şundan;
Eğer o ikisi olmasaydı, sen şimdiki sen, yani "bugünkü bu" olamazdın, olmayacaktın!..
Yani şu an beğendiklerini beğenen sen…
Yani şu an beğenmediklerini beğenmeyen sen olmayacaktın da; belki en nefret ettiğin şeylerden hoşlanan biri olarak dolaşacaktın yeryüzünde!..
Peki bunlar kimin "öz"ünde yazılı satırlardan kopyalandı sana?..
…..
Örnek mi?..
Sen, şimdi bu yazıyı okuyor ve bir de bu köşeden hoşlanıyorsan… Ayrıca bu yazıyı okumaktan ve bu köşeden hoşlanmaktan da hoşlanıyorsan;
Veya sen şu an hoşlandığın bir işle uğraşıyorsan… Hoşuna giden hobilerin varsa… Kendinde, kendinle alakalı, kendine has beğendiğin olumlu haller, beğenmediğini farkettiğin tavırlar… Hatta bunları aşma, bertaraf etme, düzenleme hevesi ve çabası mevcutsa…
Hatta, sadece hayatta olduğuna seviniyorsan…
Veya buna sevinmiyor da "buna sevinmediğine" seviniyorsan…
Senin;
Kendi ana baban ve onların ana babalarından nefret etmek gibi bir (lüksün demeyeceğim) "İSRAFIN" olamaz!..
Çünkü bu kendini inkâr olur…
Çünkü, onlardan geçmiştir sana; "şundan hoşlan, bundan hoşlanma" diyen pek çok fısıltılar, dürtüler…

(Bu konuyu "ben bile" izah edebilmişsem, siz; sizin ne kadar kolay ve rahat anlayabileceğinizi hissedin…)
…..
Bu konu; dondurma yalamak gibi, değil mi?..
Belki biraz soğuk gözüktü size…
Belki uyardı içinizden birşeyler; aman, sakın boğazına dokunmasın, gibilerden!.. Ama yaladığınızda, farkettiniz ki, a aa… Neffis!..
Soğuk moğuk ama, leziz bu…
Hem de vitamin dolu, şifalı…
Zaten bu köşeyi ve konuları sevmenizin sebebi de bu değil mi?.. Yani yazılan her satırı rahatlıkla anlıyor olmak!..
(Suizan etmeyin; ana babalar bana madalya falan takmayacak bu yazı bittikten sonra.)

(Hadi, yukardaki konuya tekrar dönelim azıcık!.. Bak, işte, şu kadarcık!..)
Onlardan hoşlanmıyor musun?..
AMA BU DUYGUYU SANA ONLAR VERDİ..
Onları beğenmiyor musun?..
AMA ONLAR; "SEN"… YANİ SEN "ONLAR"SIN ZATEN!..
…..
Ne?..
Hayret ama daha yeni başlamıştık!.. Demek bu güne yetecek kadar kafanız karıştı ha?..
Peki, öyle olsun bakalım!..



Stop
Muammer Erkul
02 Şubat 2001 Cuma  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir