Seni beklerken [29 Ağustos 2008 Cuma]

Dönen kuşlar indi çoktan göçtükleri yuvalarına… Karıncalar deliklerini ve arılar peteklerini başladı doldurmaya. Mevsim, yaslandı yani bana doğru, hissediyorum.
Anladım ki; artık, geliyorsun…

Seni beklerken; portakal çiçeklerini ipe dizip bir taç daha yaptım…
İlk eriğin tadına baktım; ekşi olsa da, yüzüm hep tatlıydı…
Seni özlemenin bile beni üzmesine izin vermedim, seni beklerken…

Geliyorsun…
Kaybolduğum denizlerde yeşil bir dal parçası veya uçan bir kuş görmüş gibiyim.
Geliyorsun…
Çünkü artık, koynundan toplayıp havaya fırlattığın kelimelerin, fesleğen kokularını bile kaybetmeden yağıyor başıma.
Topluyorum avuç avuç ve öpüyorum; sıcacık…

Hayal et, dediğinden beri hayalimde gelişin…
Yolunun başına diktiğim ben; bir an olsun öf demedi, seni beklerken… Elindeki çiçeği solmadı; yaprağındaki şebnemler bile damlamadı hatta…
Tozlar, bulamadı elbisesini, konmak için…
Gözündeki pırıltı, tenindeki ışıltı kaybolmadı.

Hayaller tıraşa ihtiyaç duymaz! Hayallerin sakalı batmaz, can acıtmaz…
Hayaller, birini bekler hep, tertemiz;
Hayalim seni bekler!..

Stop
Muammer Erkul
29 Ağustos 2008 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir