Anne'li hatıralar
Bu satırları yazarken "Anneler Günü" olduğunu biliyorum,
ama aslında "her günün anneler günü olduğuna" inanıyorum…
Onun için, böyle bir sayfamız olsun istedim sitemizde.
Her hangi birimizin, her hangi bir zamanda, her hangi bir "anneli hatırası" gelirse hatırına ve bunu dökebilmişse satırlara, buraya toplayalım istedim…
Bütün anneleri tebrik ediyoruz…
Ve anelerin kıymetini bilen evlatları…
(Aşağıdaki boşluk, h-e-p-i-m-i-z-i-n !.. )
——————————————————————
Ana başa tâc imiş
Her derde ilâc imiş
Bir evlat pîr olsa da
Anaya muhtâc imiş…
Satırlarınızı okuyunca ben de yazayım birkaç anne’li hatıramı dedim ama hiçbirini ayıramadım gönlümde bir diğerinden…
Henüz anne değilim belki ama, bu anneler günü benim de anneliğin ne demek olduğunu yavaş yavaş hissetmeye başladığım bir dönem oldu…
Annelik duygusunun tahayyülü bile o kadar güzel ki, insan ayağının altına cennet serilmesinin hikmetini kavrayabiliyor…
Anneler günümüz kutlu olsun…
Sevgiler:-)
ZİŞAN
Bu yazı başlığını, siteye konan ilk günden beri açıp, ne yazacağımı bilemeden kapıyorum…
Anladım ki, benim annemle ilgili hatırladığım öyle çok özel bir anım yok.
Sonra biraz daha düşününce farkına vardım ki, anneyle geçen her an özel aslında…
Bahçeyi süsleyen bir gül ağacı gibi, sadece kokusunu hissetmek bile başlı başına bir güzellik, bir hikaye…
Benim annem gibi, annesini çok küçük yaşta kaybetmiş, belki hiç görememiş ve ya sonrasında ahirete uğurlamış olanların annelerine de bu vesile ile Allah’tan rahmetler diliyoruz…
SULTAN GÜL
İlkokul bir veya ikinci sınıfta falandım sanırım. Annem çok ağır hastalanmıştı, günlerce yiyip-içememişti…
(O zaman söylenmemişti ama herkes ölecek diye beklemiş…)
Hastalığı o kadar ağırlaşmadan zorlansa da saçlarımı her gün tarayıp, örmüştü…
Ama (Pazartesiydi sanırım) o gün hiç mecâli yoktu…
Saçlarımı kestirmekten hoşlanmazdım (hâlâ da hoşlanmam) ve istemediğim halde mecburen kesildiğinde de mutlaka ağlardım birkaç yıl öncesine kadar…
Sabahtı, okula gidecektim ve saçlarımın taranması, uzun olduğu için de örülmesi gerekiyordu…
Annem bitkin bir şekilde yatıyor, bazı yakınlarımız da başında bekliyordu…
Kimseye birşey diyemiyordum, dolanıp kalmıştım… Annem söylemişti veya kendi anlamıştı galiba, birisi tarayayım dedi.
O tarayıp örerken boğazıma birşeyler düğümlenmişti, yutkunamıyordum…
O düğümler hıçkırık olarak ağzımdan fırlamadan odadan çıkabilmiş miydim, hatırlamıyorum…
Ama öyle dokunmuştu ki annem yanıbaşmda hasta yatarken saçlarımı bir başkasının taraması…
Çok şükür annem bir süre sonra iyileşmiş, atlatmıştı o hastalığı…
Biraz daha büyüdüğümde, kıyamayıp, saçlarımı istediğim kadar sıkı bağlamadığı için kızdığım zamanlar çok olsa da, o anki duygularımı unutamam…
Bütün annelerin bütün günleri kutlu ve mutlu olsun, güzellikle dolsun.
Kıymetlerini bilmesek de, onlar hep güzelliklere lâyıklar…
Güzel ve güzelliklere vesile bir sayfa olmuş. Teşekkürler… 🙂
KARANFİL
Yıl 1991 henüz 10 yaşımdayım. Evde annemle benden başka kİmse yok. Canım annem hasta yatağında yatıyor herkesin tahmin ettiği fakat bir türlü dillendiremediği son günlerini yaşıyor…
Hayli uzun olan boyuna rağmen 45 kg kalmış öyle solgun ve bitkin yatıyor…
Bir ara dışarıdan gelen seslerle irkildim. Annem korktuğumu anlamış olacak ki son gücüyle doğruldu yataktan ve “korkma ben varken sana hiç birşey olmaz dedi” bu konuşmanın üzerinden 1 ay bile geçmemişti ki onu kaybettik…
Şimdi ne zaman bir şey beni korkutsa kendimi yapayanlız hissederim; “annem yaşasaydı” diye başlayan cümleler uçuşur zihnimde…
Şimdi bu yazıyı okuyan ve annesi hayatta olan herkese sesleniyorum: Lütfen annenizin kıymetini onu kaybetmeden bilin…
HANİFE ÇINAR DARAK
Bütün üzmelerime rağmen, ameliyatından önce “hakkını helal et” dediğimde hiç tereddüdsüz “helal olsun” diyerek tebessüm edip benim ne bulunmayacak bir kişinin karşısında olduğumu hatırlatan annemi yaratan Allahü teala ya şükürler olsun.