Saati denk geldi, ve daldık filme. Zaten günün son matinesiydi…
Tanıtımını görmüştüm bir kaç defa, Bayrampaşa filminin. Merak ta etmiştim ama; illaki görmek istediğim bir film, diye de düşünmemiştim…
Konu şöyle:
Kendi halinde bir aile. Adamın kuaför salonu var. Ve uzaylılara takmış bir küçük oğlu… Kahramanımız (Avrupa Yakası'ndaki kucağı kedili Gülenay) o gün eski bir arkadaşına rastlıyor. Fakat bu kişi karanlık işler çevirmekte ve her adımı izlenmekte…
Önünde düşürdüğü pasaportunu iade etmek için buluştuklarında, narkotik ikisini de yakalıyor…
Bayrampaşa Cezaevi…
Suçsuzluğunu anlatamayan bir mahkum…
Cezaevindekiler…
Neler olduğunu anlayamayan bir eş ve bir küçük çocuk…
Geriye atılan duruşmalar ve geçen zaman…
Komikliğin ve acının iç içe sarılmış olduğu olaylar…
Sinemadan çıktığım zaman yorumum şuydu:
Komedi mi, trajedi mi belli değil. Ayrıca dizilerdeki rolleriyle her gün ekranda gördüğümüz karakterler, o rollerde şaşırtıyor…
Aslında konu farklı ve orijinal… Hayatın değişik bir yönü gözler önüne serilmiş… Özet olarak; izlediğime pişman olmadım…
Bir gün sonra gazeteye gidiyorum. Bana gönderilmiş kitapların, postanın arasında kırmızı ve uzun bir zarf var. Üzerinde bir kaç sponsor firmanın adı…
Açıyorum, yine zarfı gibi kırmızı bir davetiye. Üzerinde kibrit kutusu boyunda basılmış bir sinema afişi: "Bayrampaşa, Ben Fazla Kalmayacağım…"
İçini açarken minik bir "güvenlik kartı" düşüyor, o da aynı kırmızıdan.
"Güvenlik Kartı" yazısının altında (Lütfen kartınızı yanınızda bulundurunuz) yazıyor. En altta ise bir satır daha var:
"Not: Cezaevi içerisine cep telefonlarının alınmadığını önemle hatırlatırız."
Davetiyeyi açıyorum. Davet satırları şöyle:
(Senaryosu mahkumlar tarafından yazılan, oyunculuğunu ve müziklerini mahkumların yaptığı ve dünyada bir ilk olan "Bayrampaşa Ben Fazla Kalmayacağım" filminin gala gösterimini onurlandırmanızı rica ederiz.)
Tarih : 19 Şubat 2008
Yer : Bayrampaşa Cezaevi
Bunların altında ise Film Gösterimi ve Kokteyl saatleri… Ayrıca LVC için isim ve numaralar…
En altta ise yine aynı not var:
"Cezaevi içerisine cep telefonlarının alınmadığını önemle hatıratırız…."
Filmi galasında izlemek elbette çok keyifli olacaktı…
Fakat asıl orijinallik ve bu satırları buraya yazmama sebep olan; ilk gösterimin nerede yapıldığı idi…
Bayrampaşa Cezaevinde film seyrettim demeyi isterdim yani!..
Ben de Muammer abi sık sık nerelere kayboluyor diyordum… Demek ki sinemalara gidermiş hep:-)
Neyse, bunları boş verin de, yazının güzelliğine varın… Ben de okuduğuma pişman olmadım… :-))