Seyir Defteri – 16 Kasım 2008 (Şaşkınlık veya yazılarda kaybolmak)

.

 

 

 

Şaşkınlık veya yazılarda kaybolmak

 

 

Demin…

Kendimi bulduğumda…

Saatlerdir, site içindeki eski yazılar arasında kaybolmuş olduğumu fark ettim…

 

 

Şaşırasınız diye söylemiyorum bunu;

Şaşkınlığımı anlatmaya çalışıyorum!..

Kim yazmış o yazıları, nasıl yazmış; ki şimdi ben oturmuşum başlarına ve böyle titreye sarsıla anlamaya çalışıyorum!..

 

 

Onları yazan ile bunları okuyan zirzop aynı kişi mi gerçekten?..

Yoksa denizler mi kuruyor mevsimler değiştikçe?..

 

 

Zaman zaman siteyi gözler şaşarım: Bakarım ki saatlerce aynı sayıda kimse sitede gözükür, yorum filan da yazmaz… Düşünürdüm; ne yapıyor bunlar, diye…

Şimdi ben de; yazı filan eklemeden, yorumları açmaya, tashih filan yapmaya çalışmadan, saatlerdir STOP bölümündeydim…

Nihayet, 22 Ekim 2004 tarihinde “kayış koptu” tabir caizse!

Tam manasıyla kaybolmuştum ve kelimenin tam manasıyla kendimi bulmuştum burada!

 

 

Ekranla konuşacak, duvarlara söyleyecek halim yok ya; kimimiz var birbirimizden gayrı, sizlerle birlikte?..

Ben de bunun için sizlere anlattım, şaşkınlığımı paylaşmak istedim…

   

 

11 yorum

  1. Ya işte böyle, bizim nasıl kaybolduğumuzu kendimize dersler çıkarabilmek için ne işkenceler çektiğimizi anlamışsındır… Bundan sonra yazarken bir kere daha düşünüp yazarsın artık:-)) Ama her zirzop böle yazamaz de mi ama:-))

    Not: Çok kaba olmuşsa, ayıp etmişsem, ekleme istersen siteye!..

    MELİKE

  2. Bizim de başımıza sık sık gelen bu olayın sizin başınıza gelmesi bizim başımıza gelmesinden elbette daha şaşırtıcı 🙂
    (Evvela maşâallah)
    Bendeniz bir de bu tarz yani edep içinde, birilerine çamur atmadan, siyasetten uzak; samimi, gözümüzün önündeki bir “muhtar çakmağı”ndan nelere anlam olabileceği gösteren yazıların nasıl yazıldığına şaşıyorum:-)
    Allahu Teala kaleminizi hayırlarla daim eylerken bizlere de böyle hoş şaşkınlıklar (zevkler) nasip eylesin.
    Hürmetler 🙂

    KARAKALEM

  3. Ne sandınız Muammer Abi…
    Siteye bazen hiç bir şey yazamasam da, gün geçmiyor ki birşeyler okumadan ekranı kapatayım.

    Bir deryada yüzer gibi saatlerce dolaşıyoruz yazılarınızın arasında…

    Çoğunu okuyunca hatırlıyorum hatta…
    Türkiye Gazetesi’nden kesip sakladığım yazılar 🙂

    Nerden baksanız 15 sene geçmiştir sizi takip etmeye başlayalı…

    Şimdi burdayız Muammer Abi, yine başınızdayız, İnşaallah da hep buralarda oluruz 🙂

    YASEMİN

  4. Ben de “müjdemi” senden almıştım yıllar önce…

    GÖLÇİÇEĞİ

  5. O arşivde öyle yazılar var ki, siteye her uğrandığında yeniden okunuyor. 😉

    Sağda en çok okunan yazılar var ya, aslında bir de herkesin “en çok sevilenleri” var. “En sevdiğim yazılar” diye bir bölüm mü olmalı ne?

    Ya da mesela, (çağrı merkezi gibi)
    Canınız sıkıldıysa şunu tuşlayınız,
    Keyfiniz yerindeyse şunu,
    Şefkate ihtiyacınız varsa şunu,
    İçinizdeki hislere tercüman arıyorsanız bunu tuşlayınız.

    ..diyebilecek bir dizin mi oluşturmalı, sevgi ailesi?

    En sonunda da;
    “Eğer direkt sevgi temsilcisiyle konuşmak istiyorsanız, filan tarihte Kanlıca Çınaraltı’na geliniz.” mesela 🙂

    BİLAL

  6. Bunun nesine şaşırdınız, ben de buna şaşırdım 🙂 Bazen sitede dolaşırken, sitede bulamadığım bir yazınız gelebiliyor aklıma; bakayım başka yerde bulabilir miyim diye gezinirken, aradığımın da dışında yazılara öyle takılıp kalıyorum ki, bırakın ziyaretçi defterine vs. yazmayı, ayıptır söylemesi siteyi de unutuyorum. 🙂 Hatta aslında hangi yazıyı aramaktaydım onu bile unutuyorum 🙂

    Bir konuda sevindim, bende bir sorun var sanıyordum. Gerçekten varsa da hiç değilse yalnız değilmişim 🙂

    Sevgiler kere sevgiler…

    SULTAN GÜL

  7. Mumammer abi, o sizin koptuğunuz yazıyı “22 ekim 2004” okudum… Altına da yorumumu yazdım… Kopma/mak isteyenlere ben de tavsiye ediyorum…

    Sevgiler kere sevgiler…

    KADİR ÇETİN

  8. Bilal beyin yazdıkları çok hoş… 🙂 Yapılabilirse çok güzel olur sanırım… Ama zaten, insan okumaya başlayınca, sanki bulunduğu duruma uygun yazılar karşısına çıkıveriyor… Ya da bütün yazılar her duruma uygun… 🙂

    KARANFİL

  9. Aşk olsun abi not sana özeldi:-)
    Bu şaşkınlık, kayboluş, yeni bir kitap hazırlığı gibi geldi bana:-) yanlışım olmadığını deyiniz lütfen:-))

    MELİKE

  10. :-)Yanlız olmadığını bilmek güzel.
    Sadece bilgisayar başında değil, derleyip toplamak için işe başladığım kütüphanemin önünde kaç gün akşam ettiğimi anlatsam sevgi damlayan yazıları okurken şaşmazsınız artık:-)

    SAZSIZ OZAN

  11. Yaşanmayan anlatılınca etkilemez diye boşa demiyorlar demek ki… Önce yazar kaybolmalı ki yazılarında, okur da kaybolsun… Kayboluşunuz/buluşunuz kaybolduğumuzun ve kendimizi bulduğumuzun nişânesidir…

    Öyleyse yazılarınızda her daim kaybolmanıza duacı olalım ki; biz de hep bir şeyler bulalım sizde… Siz manalar bulacak sırlara sahip olun diye niyaz edelim ki; biz kaybolalım satırlarınızda…

    Allah kaleminize kuvvet versin…

    ZİŞAN

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir