Seyir Defteri – 23 Mayıs 2008 (Personel resimleri)

 

Çarşamba günü baktım ki, Ahmet abi yeni bir "BİLGİLENDİRME" notu yazmış.
Her halde gene reklam var sayfalarda, yazı yedeğe kaldı, onu bildiriyor, dedim.
Açtım, konu o değil. Bir de kibar ki, sormayın. Şöyle diyor:
"Muammer abiciğim, 22 Mayıs Perşembe günü saat 11:00'de gazetede kurulacak bir stüdyoda bütün yazarlarımızın gazete için resimleri çekilecek. Mümkünse bekliyoruz efendim." 
Türkiye Gazetesi , Ahmet Demirbaş

 
1osmunlcekim

İyi…
Sabah kalktım.
Yıkanıp paklandım. Koku bile sürdüm, resim belki daha iyi gözükür, diye…
Evden çıktım. Tam otobana girmek üzereyken aklıma geldi ve ne olur ne olmaz diye Ahmet abiyi aradım;
"Bir değişiklik yok değil mi, geliyorum" dedim…

Dedi ki;
-Kardeşim, siz YAZARSINIZ, biraz da OKUR olsanıza!.."
-Ne oldu ki? Dedim…
-Benim bugün izin günüm, sabah ben de gittim, çekimler yapıldı ve eve döndüm. Sana yazdığım mailde saat kaçta gel diyordu?..
-Saat yazmıyordu, dedim…
-İyi baksaydın görürdün, dedi…
-Mail sayfasının ARKASINA yazmışsındır belki, dedim!
(Arkasına filan yazmamış da, nasılsa sabah 11'de kimse gelmez diye ben es geçmişim!..)

 

-Senin gibi gelmeyenler vardı, kalanlar için yarın yani cuma günü 14.00'te yeni çekimler yapılacak. Ama bina önündeki toplu çekimleri kaçırdın, dedi.
Ben yolun kenarında kaldım öylece…
-Üzerinde ne var, dedi sonra…
-Mavi tişört, siyah gömlek ve kot…
-Herkes ceketli, kravatlı çektirdi…
-Ömer de kravat takmış mıydı peki?
-Ömer'in sakalları uzamıştı, traş ettirdiler. Sonra da Nuh abi gördü; "kravat tak yeniden çektir" dedi…
-Hımm, benim de ceket giyip kravat takmam lazım yani!..

Nerden bulayım ben şimdi ceket; eldekilerin biri kışlık, biri eski, biri demode, bir kaçı da bilmem kaç kilometre uzakta…
Sanki damat olacakmışım gibi ceketçi peşine düştüm o saatten sonra!..
-Nasıl bir şey istiyorsun? Diyor adamlar…
-Şöyle kot üstüne giyilecek bir şey olsun, rahat gözüksün, patron tipli olmasın!..
Sonunda… Doğduğundan beri beni bekleyen bir takım elbise gördüm ve kıyamadım aldım! mmmruyanoruc

 

…………… 
Gazetemizin yazarlarından, ve "ŞEHRİYÂRÂN" serisindeki menkıbeleri kaleme alan Abdüllatif Uyan…
Yine gazetemiz yazarlarından (oturan) Mehmet Oruç, ki "KÂİNATIN EFENDİSİ", "HUZURUN KAYNAĞI AİLE" ve "DİYALOG TUZAĞI" kitapları meşhurdur…
……………
 

 Cuma günü, saat 14.00.
Holding binamızın şahane VIP salonu… Kameranın karşısında Ahmet Sağırlı; "biraz sağa, şimdi azıcık sola, tebessüm" ricaları…
Sırada bekleyen iki kişi; Mehmet Ali Özbudun ve hep aydınlık gözlerle bakan Hasan Sarıçiçek.
Hasan abi karşıdan beni motive ediyor!
Büyük flaşlar altında çekilen boy resimleri…
Cahit Eroğul ve Bilgehan Can da orda; hadi ben saati görmedim ama sanki Spor servisini dün çağırmayı unutmuşlar!..

Benim fotoğraflarım çekilirken Osman Ünlü gelmiş, acelesi olduğu için öne almışlar. Ben de Osman abinin resimlerinin nasıl çekildiğinin fotoğrafını çektim (yukardaki ilk resim)… Sonra da birlikte geçen eski günleri yadettik.
Anadolu Ajansı binasının üst katındayken Bizim Sayfa ile Türkiye Çocuk Dergisi aynı katı kullanıyorduk. Bizler, yani "Çocuk"çuların çoğu, nasihat işitiriz korkusuyla(!) Bizim Sayfa'cıların kapılarının önünden sıvışırdık!..
"Eskiler kıymetlidir" dedi Osman abi…
Kol kola asansöre binip yukarı çıkmadan önce, fotoğraf çekimine giden Muhsin Abay abiyle iki laf ettik..

3uyanorucveli

Koridorda karşılaştığımız Beykoz'lu Şevket bile;
-Sen misin komşu, deyince anladım ki, ara sıra kravat takmalıyım!..

Daimi duraklarımdan Abdüllatif Uyan'ın odasında Veli abi vardı. Sehpa üstü ikramları götürürken bitişikteki odasından Mehmet Oruç da geldi…
"Muammer'i ilk defa görüyorum böyle takım/kravat. Bu manzara kaçmaz, dedi…

Siteye koyduğum bu resimler işte böyle doğdu ve hikayesi böyle gelişti…
🙂

 

 

16 yorum

  1. Anammm 🙂 Pek de yakuşmuşş :-)Demek resmi giyinmeyi sevmiyorsunuz. Hımmmm…
    Ben de hakkınızda yeni bir şey öğrenmiş oldummm…
    :-)Herkese Sevgi dolu günler…:-))

    KÜBRA

  2. Fotoğraflarınızı yayınlamanız hoş olmuş…
    Yanında diğer sevdiğimiz insanlar da olunca farklı oluyor tabii ki.

    MURAT

  3. Bu ne şıklık abimmm… Maşallah yani 🙂
    10 üzerinden 10 verdim gitti 🙂

    Sevgiler kere Sevgiler

    HÜSEYİN:-)

  4. Fotoğrafçının fotoğrafını çekmek!
    (Harika gözlemlenmiş, harika insanların fotoğrafları. Anlatım ise… Harika tabii ki!)

    ŞAHİKA

  5. Sevdiğimiz insanları bir arada görmek güzel.

    DERYA

  6. Maşaallah…
    Allah nazarlardan saklasın, pek bir yakışmış. Ama kesinlikle eski giyim tarzında devam, derim ben :-)).

    SNO

  7. Author

    Önce günaydın…
    Ve, kesinlikle kravat takmamalısın bence abi :Pp
    :-))

    AYŞE-ANKARA

  8. Hepiniz birbirinden değerli abilersiniz… Her gün değerli yazılarınızı heyecanla okuyorum… Tabi değerli abiler değerli yazıları olur… Maşallah:-)

    AYTEKİN

  9. Ben de kimsenin giyim tarzına bakmam… İçindeki güzellere bakarım…
    Not: Abi sen gene de eleştirilere kula versen iyi edersin… 🙂

    KADİR ÇETİN

  10. Canana vuslat için, hayâlde aday yere
    Mavileri giy de gel demiş biri boş yere
    Benim de bir çağrım var; ve diyorum ki yâre
    Yüreğinin üstüne, yüreğimi giy de gel.

    İster ipekli jarse, ister, bürümcük bürün
    İstersen iplik iplik, kırk yama ile görün
    Ben kokunu bilirim, sen ne istersen sürün
    Yüreğinin üstüne, yüreğimi giy de gel.

    Olsa da eski püskü, giyindiğin kıyâfet
    Gözlerime değilsin, sen gönlüme zârafet
    Getirdiğin safâyla, soğan ekmek ziyâfet
    Yüreğinin üstüne, yüreğimi giy de gel.

    İster gökkuşağı giy, istersen mavi çulu
    Yeter ki gel, ey ulu yüce Rahmân’ın kulu
    Ne giyersen giy ama, gönülde arzu dolu
    Yüreğinin üstüne, yüreğimi giy de gel…

    Sultan Yürük

    Ne giyerseniz giyin; kısacası, içindeki cevher önemli…
    Ne giymiştiniz sahi? :-))

    SULTAN YÜRÜK

  11. Gördüm gördüüm, az önce takım elbiseli Muammer’i gördüüümm!
    İnsanlar takım elbise giydiklerinde genelde olduklarından daha olgun ve büyük görünürler, diye düşünüyordum…
    Taa ki senin takım elbiseli halini görene dek 🙂
    Sen de tam aksine, aynı bayram çocukları gibi olmuşsun:-)
    Gülümsemişsin ya bir de, sanki bir avuç şekeri araklamayı başarmış bir çocuk gibi görünüyorsun bence. 🙂
    Ama çok şirin olmuşsun sen böyle yahu, yanağını sıkasım geldi şimdi o bayram çocuğunun 🙂

    GÜLSÜM

  12. Muammer beyciğim, yani sizi takım elbiseli düşünemezdim, gördüm ama yine de düşünemiyorum:-)))Şirinlik aynı şirinlik ama!..
    Takım da olsa gözlerinin içinden şirinlik akıyor baksanıza:-)))

    ŞEKER KAVANOZU

  13. Abim ya, sen takım da giyme, kravat da takma, spor kalmaya devam et…
    Eski Şener Şen filmlerindeki memurlar gibi olmuşsun…
    Muhabbetimle…

    HATÇAABİN 😉

  14. Evet evet doğru görüyorum! Muammer Abimin üzerindeki üçlü; ceket, gömlek, kravat üçlüsü… Görmeye alışkın olduğum tişört, gömlek ve fular değil. Bulabildiğim tüm Muammer Erkul fotoğraflarına baktım, hepsinde tişört gömlek ve sırrını hala çözemediğimiz fular var…
    Nerden de çıktı bu kravat? Sıkıyor, verin fularımı der gibisin abi:-))
    Sahi var mı şu fuların bir anlamı, bir sırrı?:-))) Merak ediyoruz biz çokk:-))

    HERHANGİ BİRİ

  15. Acaba ben de sorsam, abimize o çok yakışan fuların anlamını, kurtulur muyuz dersin meraktan?:-))
    Dedim ya; ne giyse yakışıyor abimize… 😉
    (Abi sen yine de spor kıyafetlerden vazgeçme ama!.. :-p)

  16. Selam, siteye bakmaya her zaman vakit bulamıyorum o yüzden resimleri yeni gördüm 🙂 çooook eğlendim abicim siz yine de takım elbise giymeyin :-)) Heeey resimdeki Muammer abime ne yaptın çabuk çık dışından!..

    EMİNE ÜLKER

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir