Seyir Defteri – 25 Kasım 2009 (Terviye, Arefe, Kurban, Kabe…)

 

"Terviye, Arefe, Kurban, Bayram, Kâbe…"

Bugünlerde hep işitiyoruz bu kelimeleri. 
Birçoğuna kulağımız alışık ama manalarını bilmiyoruz.
Çoluk çocuk soruyor, öyle cevaplar veriyoruz ki; onlar, sadece "galiba iyi bi’şeymiş" olarak algılıyorlar!..
Peki nedir "terviye günü", o günü özel kılan nedir, neler yapılır?
Arefe nedir, kurban hakkında neler biliyoruz ve hatta Kâbe-i şerif hakkında?..

Fırsattır, dedim ve önümüzdeki günlerde hep işiteceğimiz ana başlıkları biraraya getirmeye çalıştım.
Biraz aceleye geldi, amatörce oldu  filan ama en azından başlıklar çıktı. Merak edenler tıklayıp devamını araştırabilirler en azından…

Şimdiden, Terviye, Arefe günlerinizi ve Kurban bayramınızı tebrik ediyoruz efendim.
Muhabbetle…
M:)


AREFE VE  TERVİYE GÜNLERİ

Terviye, Arefe gününden bir önceki güne denir. Terviye günü oruç tutmak çok faziletlidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, Terviye günü oruç tutan ve günah söylemeyen müslümanı elbette Cennete koyar.) [Ramuz]

(Terviye günü oruç tutmak, bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve cihad için gönderilen bin ata bedeldir.) [Ebulberekat]

Terviye gününden sonra Arefe günü gelir.

Arefe gününün önemi
Kıymetli geceye kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Fakat Arefe ve Kurban bayramının üç gecesi böyle değildir. Bu dört gece, bugünleri
takip eden gecelerdir. Arefe, yalnız Zilhiccenin 9. günüdür. Yani, kurban bayramından önceki güne denir. Ramazan bayramından önceki güne ve başka güne Arefe denmez.

Arefe günü yapılacak işlerden bazıları şunlardır:
1- Arefe günü sabah namazından, Kurban bayramının dördüncü günü ikindi namazına kadar, erkek kadın herkes, cemaatle kılsın, yalnız kılsın, 23
vakit farz namazda selam verir vermez, (Allahümme entesselam…) demeden önce, bir kere, vacib olan teşrik tekbirini söylemeli yani, (Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallah. Vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) demelidir. Camiden çıktıktan veya konuştuktan sonra, artık teşrik tekbirini okumak gerekmez. (Halebî)

2- Zilhiccenin ilk 9 günü oruç tutmak sevabdır; fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sur’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevab yazılır.)[R.
Nasıhin]

(Arefe günü tutulan oruç, bin gün [nafile] oruca bedeldir.) [Taberani]

(Arefe günü tutulan oruç, iki bin köle azat etmeye, iki bin deve kurban kesmeye ve Allah yolunda cihad için verilen iki bin ata bedeldir.) [T. Gâfilin]

(Arefe günü [Besmele ile] bin İhlâs okuyanın, günahları affolup duası kabul olur.) [Ebu-ş-şeyh]

(Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek yılın günahlarına kefaret olur.) [Müslim] [Yani Arefe günü tutulan oruç, geçmiş ve gelecek bir senede yapılan tevbelerin kabul olmasına yarar.]

(Arefe gününden üstün bir gün yoktur. O gün Allahü teâlâ, yeryüzündekilerle iftihar ederek göktekilere, "Ey gök ehli, kullarıma bakın, rahmetime kavuşmak ve azabımdan kaçmak için uzak yerlerden geldiler…"buyurur. Arefe günü Cehennemden o kadar çok kul azat edilir ki, başka günlerde bu kadar azat olmaz.) [Gunye]

(Şeytan, Arefe gününden başka bir günde daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.) [İ. Malik]

(Allahü teâlâ, Arefe günü kullarına nazar eder. Zerre kadar imanı olanı affeder.) [Gunye]

(Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur.) [S. Ebediyye] (İbadet olarak ilim öğrenmek, en faziletlisidir. İlmihal okumakla en uygun ilmi öğrenmiş oluruz.)

(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılanıdır.) [Beyheki]

(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allah’ın kıymet verdiği bir gündür.)[Deylemi]

(Arefe ne güzel gündür. O gün rahmet kapıları açılır.) [Deylemi]

İbadet olarak ilim öğrenmek en faziletlisidir. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun ilmihal okumalıdır.

3- Bugünü fırsat bilip dua etmeli! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Duanın faziletlisi, Arefe günü yapılanıdır.) [Beyheki]

4- Arefe gününü ibadetle, Allahü teâlâyı anmakla ve tefekkürle geçirmeye, insanlara iyilik etmeye çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arefe gününe hürmet edin! Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür). [Deylemi] (Hürmet etmek, günah işlememekle olur.)

(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.)[Taberani] Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir. Eğer biz istemeden kulağımıza gelmişse, bize günah olmaz. Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır. Diline sahip olmak ise, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi dili ile incitmemek demektir. Bunlara riayet eden Arefe gününü değerlendirmiş olur.

Arefe gecesi, Arefe günü ile Kurban bayramının birinci günü arasındaki gecedir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının birinci gecesi, Berat ve Arefe gecesi.)[İsfehani]

(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.) [Deylemi]

(Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur.) [S. Ebediyye]

Arefe günü oruç
Sual: (Arefe günü de, Müslümanlar için bayramdır. Arefe günü oruç tutulmaz) diyenler oluyor. Arefe günü oruç tutmak çok sevab değil midir?
CEVAP
Hazret-i Ebu Hureyre, (Resulullah, Arafat’ta Arefe günü oruç tutmayı yasakladı) buyuruyor. İbni Abidin hazretleri de buyuruyor ki: Arefe günü hacının
oruç tutması, Arafat’ta vakfeye durmaya ve dualara mani olmamak şartıyla mendubdur [müstehabdır]. Oruç tutmak zayıf düşürürse, o zaman tutması mekruh olur. (Redd-ül-muhtar)

Görüldüğü gibi, Arafat’ta olup da oruç tutamayanlar için Arefe günü oruç tutmanın mekruh olması, herkes için değildir. Arefe günü oruç tutmak çok sevabdır.
 
Kaynak:
www.dinimizislam.com


 

(Buradan sonraki kısımlar Türkiye Takvim’den alındı. www.turktakvim.com)


KURBAN KESMEK

Müslüman olan erkek ve kadının; hür, âkıl, bâliğ ve mukîm ise, ihtiyacından fazla ve nisap miktarı kadar da malı veya parası varsa, Kurban Bayramı için, niyet ederek, bayramın üçüncü günü akşama kadar belli bir hayvanı kesmesi vacip olur. İhtiyaç eşyası; 1 ev, 1 aylık yiyecek, 3 kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, hizmetçiler, binecek vasıtaları, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır.

Kurban; koyun, keçi, sığır ve deveden birini bayramın ilk üç gününde kurban niyeti ile kesmek demektir. Bir sığır veya deveyi 7 Müslüman ortak alıp kesebilirler. Bu hayvanları, fakire veya hayır cemiyetlerine diri olarak sadaka vermek kurban olmaz.

Kurbanı kesmek veya dine uygun kesen yerlere; “Meselâ, binlerce talebeye ve fakir-fukaraya yardım yapan, İhlas Vakfı (Tel: 0 212 513 99 00) gibi yardım kurumlarına” vekâlet vererek dine uygun şekilde kestirmek lâzımdır.

Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, gözünün, kulağının ve kuyruğunun çoğu, ön veya arka bir ayağı kesilmiş olan, çok zayıf olan hayvan kurban olmaz.

 Kurbanın ve her hayvanın yedi yerini yemek haramdır:

 1- Akan kanı,

2- Bevl aleti,

3- Bezleri,

4- Bevl (idrar) kesesi,

5- Safra kesesi,

6- Dişi hayvanın önü,

7- Hayaları. (Koç yumurtası da deniyor.)

Kurban etinin üçte birini evine, üçte birini komşulara, gerisini fakirlere vermek müstehaptır. Hepsini fakire vermek veya hepsini eve bırakmak da olur. Derisi namaz kılan fakire verilir veya evde kullanılabilir.
 


TERVİYE GÜNÜ

Zilhicce ayının 8. gününe Terviye günü denir. O gün hacılar Mekke’den Minâ’ya çıkarlar. Terviye denmesinin sebebi, hacıların o gün Zemzem suyundan çok içip kanmalarındandır. Terviye, tefekkür mânâsında da kullanılmaktadır.

 İbrahim aleyhisselâm, Zilhicce ayının 8. gecesi, rüyâsında; “Kendi oğlunu keser hâlde” gördü. Sabah olunca, “Rüyâ şeytanî midir, Allah tarafından mıdır?” diye terviye ve tefekküre dalıp, o günü tefekkürle geçirdi. Arefe gecesi olduğunda kendisine; “Emrolunduğun şeyi yerine getir!” buyurulunca, Allahü teâlâ tarafından olduğunu bildi. Bildiği için o güne, bilmek anlamına gelen Arefe, dendi. Arefe, Zilhicce’nin 9. günüdür. Başka günlere Arefe denmez.

 Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:

 “Bir Müslüman, Terviye günü (Arefe gününden bir önceki gün) oruç tutarsa ve günah söylemezse, Allahü teâlâ, onu elbette Cennete sokar.”

 “Rahmet kapıları 4 gece açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe reddolmaz. Ramazan ve Kurban bayramının 1. geceleri, Berat gecesi ve Arefe gecesidir.”
 
…..

AKİKA KESMEK

Çocuk nimetine karşılık, Allahü teâlâya şükretmek niyeti ile kesilen kurbanlık vasfına hâiz olan hayvana Akîka denir. Erkek için 2, kız için 1 akîka hayvanı kesmek, Hanefî mezhebinde müstehaptır. Fakir olanın bir hayvan kesmesi de câizdir. Akîka hayvanı, her zaman kesilebilir. Fakat, Kurban Bayramı’nda, kurbanlık hayvan bulmak kolay olduğu için, bu günlerde daha kolayca kesilebilir. Etlerinden, kesen yiyebilir ve pişmiş veya çiğ olarak zengin, fakir herkese verebilir. Akîka, çocukları belâlardan, hastalıklardan korur. Kıyâmette, ana-babaya ayrıca şefaat da ederler.
 



AREFE GÜNÜ VE GECESİ


Arefe Günü, Kurban Bayramı’nın birinci gününden önceki gündür. Arefe Gecesi ise; Arefe Günü ile Kurban Bayramı’nın birinci günü arasındaki
gecedir.
Her mübârek geceye olduğu gibi, bu geceye de saygı göstermelidir.

Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Arefe Günü’ne hürmet ediniz! Çünkü Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği gündür.”
“Arefe Günü oruç tutanların, iki senelik günahları af olur. Biri geçmiş senenin, diğeri gelecek senenin günahıdır.”
“Arefe Günü 1000 İhlâs okuyanın bütün günahları af olur ve duâsı kabul olur.” (Hepsini Besmele ile okumalıdır.)
“Arefe gecesi ibâdet edenler, Cehennemden azat olur.”


TEŞRÎK TEKBİRLERİ OKUNACAK

Arefe Günü (yarın) sabah namazından, Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazı sonuna kadar 23 vakitte, erkek ve kadın herkesin (Kadınlar yavaş söyler.) farz namazlardan sonra, selâm verir vermez; (Allahümme entesselâm…) demeden, Tekbîr-i teşrîki okuması vaciptir.

Tekbîr-i teşrîk şöyledir:
“Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallah. Vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd.”

Beş vakit farz namazlardan başka, Bayram, Bayram günlerine denk gelen Cuma namazlarından sonra da okunur. Câmiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra okumak lâzım değildir.

 

KURBAN NASIL KESİLİR


Önce diz boyu çukur kazılır. Kurbanın gözleri tülbentle bağlanır. Kıbleye dönük olarak sol yanı üzerine yatırılır. İki ön ve bir arka ayağı birlikte
bağlanır. Üç defa bayram tekbiri okunur. Sonra “Bismillâhi Allahü ekber” diyerek boğazının herhangi bir yerinden kesilir. Yemek borusu, hava borusu ve iki yanda birer kan damarı vardır. Bu dört borudan üçü bir anda kesilmelidir.



BAYRAM GÜNÜ

Bayram günlerinde şunları yapmak sünnettir:


Erken kalkmak.
Gusül abdesti almak.
Misvâk kullanmak.
Güzel koku sürünmek.
Yeni ve temiz elbise giymek.
Dargınları barıştırmak.
Kabirleri ziyaret etmek.
Yüzük takmak.
Güler yüzlü olmak.
Câmiye erken gitmek.
Câmiye giderken tekbir söylemek.
Müminlere selâm vermek.
Müminlerle bayramlaşmak.
Fakirlere sadaka vermek.
Akrabayı ziyaret etmek.
Din kardeşlerini ziyaret etmek.
Ziyarette hediye götürmek.
Misafirlere ikram etmek.
Çok duâ ve tevbe etmek.
 


BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR

Bayram namazı iki rekattir. Cemaatle kılınır. Birinci rekatte Sübhâneke’den sonra eller üç defa kulaklara kaldırılıp birinci ve ikincisinde iki yana salınır. Üçüncüsünde, göbek altına bağlanır. Fâtiha ve zamm-ı sûre okunup rükû ve secdeler yapılır. İkinci rekate kalkılarak, Fâtiha ve zamm-ı sûre okunduktan sonra, iki el yine üç defa kulaklara götürülür. Üçünde de eller yana salınır. Dördüncü tekbirde, eller kaldırılmayıp, rükûa eğilinir.

Secdeler yapılıp oturduktan sonra, selâm verilir.

(Usûl şöyledir: İki salla bir bağla, üç salla bir eğil.)
 


BAYRAM GÜNLERİ


Hicrî Kamerî aylardan Şevval ayının birinci günü Ramazan Bayramı, Zilhicce ayının onuncu günü de Kurban Bayramıdır. Ramazan Bayramı, üç gün,
Kurban Bayramı ise dört gündür. Müslümanlar bayram günlerine ayrı bir önem verirler. Zira bu günler, günahların affedildiği, birlik ve beraberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günler olması bakımından sevinç ve neşe kaynağıdır.


Bayram günleri; ana, baba, hoca, akraba, arkadaş ve komşu ziyaretleri yapılır. Salih olan akrabayı ziyaret lâzımdır. Salih arkadaşları ziyaret de
çok sevaptır. Bayram öncesi, yiyecek, giyecek ve temizlik gibi hazırlıklar yapılır. Bayram günlerinde herkes, temiz giyinir. Çocuklara yeni elbiseler alınır. Fakir, öksüz ve yetimler sevindirilir. Bayram namazından sonra, kabirler ziyaret edilir; geçmişlerin, akraba ve din büyüklerinin ruhu için Kur’ân-ı kerîm okunur, duâ edilir, sadakalar verilir ve kurban kesilir. Daha sonra da, aile büyükleri, dost, akraba, arkadaş ve tanıdıklar ziyaret edilir. Çocuklar ve gençler, ana, baba ve aile büyüklerinin ellerini öperler.


Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” Medine’ye hicret edince, Medinelilerin cahiliye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce;

“Allahü teâlâ size onlardan daha hayırlı iki bayram (Ramazan ve Kurban Bayramı) ihsan etti.” buyurarak Müslümanlara sevinç ve neşe günlerini bildirmiştir.

Ayrıca İslâm büyükleri, bir Müslümanın Allahü teâlânın emirlerine uyup, yasaklarından sakınarak, günah işlemeden, haram lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabul etmişlerdir. Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp, böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sorduğunda onlar; “Bugün bayramımızdır.” dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ali de; “Günah işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır.” buyurdu.

Yine Müslümanın ruhunu teslim (vefât) edeceği zaman rahmet meleklerini, Cennetteki nimetleri görüp, onları görmenin zevkiyle can verme vakti de, Müslümanın bayramı olduğu bildirilmiştir.
 


 

KÂBE-İ ŞERİF

Mekke şehri, kuzeyden güneye doğru uzanan karşılıklı iki sıradağ arasında olup, şehrin uzunluğu üç, genişliği bir kilometre idi. Evleri kârgir olup, üç dört katlı idi. Şehrin ortasında (Harem-i Kâbe) veya (Mescidül harâm) denilen büyük câmi vardır. Mescidül harâmın üstü açıktır. İstanbul câmilerinin avlularında olduğu gibi, avlu etrafında üç sıra kubbe vardır. Kubbeleri beşyüz adettir.

Kâbe-i Muazzama, Mescidül harâm ortasında, dört köşe taştan bir oda olup 11.4 metre yüksektir. Kuzey duvarı 9.25 metre, güneyi 8.5 metre, doğu duvarı 13.5; batı duvarı 13.3 metredir. Doğu ve güney duvarları arasındaki köşede (Hacerül-esved) taşı vardır ve yerden bir metreden ziyade yüksektir. Peygamberler ve hacılar öptükleri için, çukurlaşmıştır. Kâbenin doğu duvarında, bir kapısı vardır. Kapısı, yerden 1.88 metre yüksektedir ve genişliği 1.7 metre; yüksekliği 2.6 metredir. Duvarlarının iç yüzü ve zemini renkli mermerlerle kaplıdır. Rükn-i Irâkî hizasında yedisi mermer, diğer basamakları ağaçtan, 27 basamaklı, minare merdiveni gibi yuvarlak merdiveni, ikinci Mustafa Hân yenilemiştir. Kapının sağ tarafında bir de çukur ve tavana kadar yükselen üç direk vardır. Kâbenin dış yüzü siyah, ipek perde ile örtülüdür. Kapısının perdesi, yeşil atlastır.

Kâbenin dört köşesine, dört rükn denir. Şam’a karşı olana (Rükn-i Şâmî), Bağdat’a karşı olana (Rükn-i Irâkî), Yemen cihetinde olana (Rükn-i Yemânî), dördüncü köşeye de (Rükn-i hacer-il esved) denir.

Kâbenin kuzey duvarı üzerinde (Altın oluk) vardır. Yerde bu oluk hizasında kavs şeklindeki duvarcık ile Kâbe-i muazzama arasında kalan yere (Hatîm) denir. Tavaf ederken, bu Hatîm duvarının dışından dolaşmak lâzımdır.
Tam İlmihâl – Seâdet-i Ebediyye S: 347/348
www.turktakvim.com

 

 

 

 

2 yorum

  1. “Arefe günü bin İhlâs sûresini okuyanın bütün günahları affolur ve her duâsı kabul olur. Hepsini Besmele ile okumalıdır.” Hadîs-i şerîf
    (http://www.turktakvim.com/1/Ana_Sayfa/25/Kasim/2009/11/)

    Arefe Gününüz ve şimdiden kıymetli Kurban Bayramı’nızı kutlarız. Dua eder, kıymetli dualarınızı istirham ederiz 🙂

  2. Arefe Gününüzü ve O Mübarek Kurban Bayramınızı kutlar, sevdiklerinizle beraber daha nice güzel, huzurlu mübarek gün ve gecelere kavuşmanız dileğimle…
    Rabbim kesilen kurbanlarımızı kabul etsin inşaallah.
    Selam ve Dua ile…
    Sevgiler Kere SEVGİLER @)–

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir