Söylemiştim ya; bu site, Tuzla'nın "Şifa" mahallesinde doğdu. Şifa olur inşallah tüm gönüllere…
Pazar günü gene uğradım bizim çocuklara. Yanımda da eski bir kitap: 1991 yılında basılmış bir Çekirge Çetin… Dediler ki hemen;
"Bunu siteye koyalım?"
"Olur" dedim, "koyalım."
Bilal Öztürk kardeşim almış kitabı eline, bir çırpıda bilgisayar ortamına geçirmiş. Gece yarısıydı, beni büyük Bilal aradı;
"Sana bir sürpriz, dedi. Siteye baksana!.."
İşte, sizin için sabah sürprizi olan "Çetin kitabı" bana da gece yarısı sürprizi oldu…
Ellerine sağlık her iki Bilal'in de…
Günlerdir söyleyeceğim de fırsat olmuyor…
İstanbul'da değildim ya, Çarşamba günü Ünal Bolat aradı. Yazar, araştırmacı, gazeteci filan… Şimdi de epey zamandır Yeditepe için ter döküyor. O görev için doğru adamdır.
Dedi ki;
"Gazetede senin röportajını yayınladık…"
"İyi", dedim ben de, başka ne diyeyim ki?
Cumartesi günü, babamla İstanbul'a döner dönmez ilk iş olarak Maraş Akupunktur'a uğramıştık; doktor İsmail Maraş ile Hakan Bey'in iğneleri beni fazla özlemesinler diye!.. Yeditepe'nin bu haftaki sayısını ilk orda gördüm, ama; o da ne!
Hani, insanın alıştığı şeyler vardır da fazlası tuhafına gider ya, öyle işte…
Gazetenin iki tam sayfası bize ayrılmış; hem de insan eli büyüklüğünde tam beş resmi var fakîrin, hem de hepsi Aşk-ı Mevlâna kitabıyla birlikte…
Baskı şahane, mizanpaj süper. Kağıt mı? O da kuşe, daha ne olsun!..
Aradım hemen; "Ünal abi, bu da ne yahu, dedim… Söylemiştin aslında ama bu kadarını da beklemiyordum yani, teşekkür ederim…"
"Güzel olmuş ama, değil mi" dedi…
İsmail Abi ve Dr. Hakan Bey de, akupunktur ve sağlık ile ilgili yazılar yazdıkları için Yeditepe Gazetesi'nden bir miktar getiriyorlar polikliniğe. Arzu eden hastalar alsınlar diye.
Ben de beş altı tane aldım çıkarken…
Aldım ama, onları da benden babam aldı.
Üstüne üstlük;
"Alırım alırım, sana ne" diyor. "Benim oğlumun resimleri var bunun içinde!.."
Hani diyorum ki şu Bilaller(gayretlerinden Allah razı olsun);site gittikce daha da güzelleşiyor ya, albüm köşesi koysalar da biraz resimlere de baksak, video köşesi yapsalar da çekim seyretsek… Ha, bir de senin biyografini koysalar da kapağa… Bir de şiir köşesi koysalar da bizim değil sizin şiirlerinizi okumak için başka siteleri gezmesek… Teklif var ısrar yok… İsteyenin bir yüzü kara…=)))
Dün gece geziniyorum sitede, bir de baktım ne göreyim. Bizim Çekirge Çetin… Sabaha karşı 4 e kadar oturdum okudum kendi kendime gülerek… Nasıl bir şeydir bu 23 yaşımda bile 8/9 yaşlarında aldığım zevki alabiliyorum bir çizgi kahramandan:-))) Sanırım içimde büyümesine izin vermek istemediğim çocugun yansıması bizim Çekirge Çetin;-))
Ben Muammer abinin nerde röportajını görsem hep aynı bi kere… Niye şaşırıyorsunuz ki aa tam boy resim koymuşlar filan diye… Hep tam boy koyuyorlar zaten. Artis gibi… keh keh koh… Yeditepe Gazetesini de ilk defa duydum! Nerde satılıyor! Üsküdar’da sordum yok. Ümraniye’de yok! Eminönü’nde yok! Aradım aradım bulamadım. Acaba İstanbul’da basıp Bağdat’ta mı satıyorlar? :-)) kih kih kih… Yok, almaya gideceğim de… Onunçin sordum…
Çekirge Çetin’leri nasıl da özlemişim…
Gazetede (Türkiye Gazetesi) okurdum ve çok gülerdim… Bu zeki ve ele avuca sığmaz afacana. Şimdi yeğenime okuyorum (siteden) o da gülüyor…
MELİKE