Neye niyeeet, neye kısmet…
Protokole cami gezdirildiği sırada; dışarıda, Darende Hamid-i Veli camii önündeki havuzun kenarında karşılaştık Senai Demirci ile…
"Gel seni bir kucaklayayım" dedikten sonraki ilk lafı;
-Senin bir yazını aldım, dedi… İsmi "İp" olan yazını, siteme de koydum…
-Olsun, herkes alıyor zaten. İstediğini yapabilirsin, ama onlar seri yazılardı, benzerleri de vardı, dedim…
Sonra da tarihi minarenin önünde resim çektirdik;
O dizlerini biraz kıvırdı, ben ayak parmaklarımın üzerinde doğruldum,
birazcık yaklaşmış olduk birbirimize! 🙂
Şimdi diyecek ki biri; bu resmin ne özelliği var da siteye koydun?..
Herşeyin izahı yapılamaz ki, diyeceğim ben de!
Ve yine de şöyle ilave edeceğim:
Senai Demirci'yi seven bir sevdiğim vardı da, onun için yayınladım resmini burada…
Not:
Ayırdığım resimleri siteye yerleştirmek ve bunu yaparken altına da bir kaç satır da olsa yazı yazmak epey zaman alıyor.
Onun için geç kalmalarımın kusuruna bakmayın.
"Niye resimleri geç koyuyorsun", demek yerine; "vakit bulamıyordur" diye düşüneceğinizi de biliyorum zaten…
Öyle değil mi?
😉
“…Senai Demirci’yi seven bir sevdiğim vardı da, onun için yayınladım resmini burada…”
Ne güzel dostsun, abisin sen Muammer Abi’m… Eminim amca, dayısındır da karakalem az yazsın/ O kişiyle muhabbetiniz hayırla dâim olsun inşâallah 🙂
(O elbette sen değilsin, tabii ki olamazsın da! Çünkü ben o sempati yüzünden biriyle ahbap oldum iki senedir, ve o şimdi buralarda… Bu anlamdaydı…)
KARAKALEM
Maşâallah! Önce maşâallah dedim nazar değerse benden değil 🙂
Muammer Abi’m taa o satırları yazarken o kişinin ben olmadığımı biliyordum ki 🙂 Ama bu durum yine de böylesine şık bir vefanın çok hoşuma gitmesini engelleyemedi. Sevgi illa söz değil ki! Hem böylesi daha yakışıklı duruyor 🙂
KARAKALEM
Senai Demirci’nin ve aşk evliliğin ellerinden tuttu adlı kitabınıda kitapevinde gezerken gördüm. Okuduğum ve beni etkileyen kitaplardan biri.. Keşke daha önce okusaydım… elinize ve yüreğinize sağlık…
NEVİN