Sizi anlamıyorum [12 Mayıs 2000 Cuma]

Sizi anlamıyorum

Bir mektup ve bir cevap
‘Ben Arzu, sizi bir türlü anlamıyorum, daha doğrusu yazdıklarınızı anlamıyorum.
Neden böyle anlaşılmaz yazılar yazıyorsunuz? Yoksa böyle yazmakla kendinizi zor anlaşılan yazar mı ilan etmeye çalışıyorsunuz?
Bence hiç öyle bir yazara benzemiyorsunuz, yazdıklarınız saçmalıktan öte hiçbir yere gitmiyor. Bir de durmadan hep sizi öven e-mail’lere yer veriyorsunuz. Sizi eleştiren hiçbir e-mail okumadım.
Kendime kızıyorum, hem sizin yazdıklarınızı beğenmiyorum hem de devamlı sizi okumakta ısrar ediyorum. Neden bilmiyorum.
Size ilk defa e-mail yolluyorum. Aslında benim ahdım vardı, bir gün bilgisayarım olursa e-mail’de ilk siftahı sizinle yapacaktım ama olmadı, ikinci oldunuz.
Umarım size bir daha yazmam.’

Merhaba Arzu;
Şimdi sen ben olsan, seni nasıl takdir etmez ve başına taç yapmazsın…
…..
Söylediklerin ne kadar doğru…
Bana en sık yazan kişiler aynen senin dediğin gibi bu köşede yayınlanan yazıları her gün okuyan, (bir zamanlar anlamamış olsalar bile) artık anladıklarını söyleyen kişiler. Ve elbette onlardan da birbirine benzer mektuplar geliyor.
Önce sana teşekkür ediyorum. Açık yürekliliğinden dolayı ve ne dediğimizi anlamadığın zamanlarda bile yazılarımızı okumaya katlandığından dolayı!..
Bir de bunları bana duyurduğundan dolayı.
Teşekkürler…

Mektubuna; neden “Ben Arzu” diye başladın, biliyor musun?..
Çünkü sana herkes “Arzu” diyor!..
Ve bana da herkes “Muammer” diyor.
Ben adımın “Muammer” olduğunu biliyorum ve bu söz söylendiğinde dönüp bakıyorum…
Buraya kadar anlaşabildik değil mi?..
İyi o zaman.
…..
Ama belki de benim ismim Hüseyin’dir… Belki Mehmet’tir…
Ben, sadece “bana herkes tarafından söylenen” ismi duyunca bakıyorum, aynen senin de herkesin sana söylediği ismi duyduğunda dönüp baktığın gibi…
Doğru mu?..
…..
İşte şimdi gelelim yazdığımız yazının şekline, türüne, diline…
İnsanların çoğu bana “Muammer” diyor…
Ben de “Muammer” dendiği zaman bakıyorum.
Senin “Arzu” lafını duyduğun zaman dönüp baktığın gibi.
…..
Şimdi desem ki; “hadi bana bu yazdıklarımdan anladıklarını anlat”, biliyorum ki anlatamazsın… Niye ve nerden biliyorum anlatamayacağını?..
Kendimdeen!..
Sen sorsaydın bana aynı soruyu; yani şu yazıdan ne anladığını anlat deseydin bana, ben de anlatamazdım…
Ama bu yazıyı okurken ben bir şeyler hissediyorum, senin de bir şeyler hissettiğin gibi…
Bize lüzumlu olan da zaten bu galiba, değil mi?..
…..
Boşver, varsın alışılmış bir tarzda olmasın yazdığımız yazılar…
Benim umurumda değil, sen de umursama.
Ama;
HİSSET!..

İstiklal Marşı’nı anladığın için mi dinliyorsun pür dikkat ve dimdik oluyor tüylerin…
Bir bülbülün şakırken ne dediğini anladığın için mi mutlu oluyorsun ve içinde kuş kanatları çırpınmaya başlıyor?..
Ricky Martin’i anladığı için mi bütün dünya onunla dans ediyor?..
…..
Sen, ben ve bize yakın olanlar;
Bizler birbirimizin yüreğinin dilini anlıyoruz. O yüzden de kelimeler pek de çok şey ifade etmiyor…
Ben o yüzden, (bazısı çivisi çakılmış tabutlara benzeyen) kalıplara girmeden yazıyorum…
Sen de o yüzden, anlamadığını bile bile ve bunu söyleye söyleye yine de okuyorsun yazıları…
…..
Ama sen de HİSSEDİYORSUN..
Ben de HİSSEDİYORUM…
…..
Anlatabiliyor muyum?..
Sevgiyle.
M.E.

———————————————————

Düşlediğiniz insan olun
Hayal kurmak bir potansiyelin gerçeğe dönüşmesinin ilk adımıdır. Hayal kurmak çok sayıda zenginlik sağlayıcı imkanların kapısını açmaktadır. Daha önemli olarak, bu bizi kendi sınırlamalarımızın prangalarından kurtaracaktır.
Yaşantınız hakkında düşündüğünüz zaman kendi kendinize şu soruyu sorun: “Dünya bana en iyi şekilde mi görünüyor?” Bu soruya cevabınız sizi boşa kürek çekmekten alıkoyabilir. Daha derin baktığınızda dünyanın gördüğünüzden daha fazlasını içerdiğini anlayabilirsiniz. Bunlar, sizin kendinizi daha büyük biri olarak görmenizi sağlayacak anlardır.
Gerçeğe geri döndüğünüz zaman, içinizde daha büyük biri olma isteği kalacaktır. Bu, hayal kurmanın gücüdür. O, sizin daha büyük bir insan olmanızı sağlayacaktır.
Eğer rüyalara sahipseniz, büyüklük için denge sağlamış olursunuz. Rüyalarınızı suladığınız zaman, büyüklüğün uykuda olan tohumlarının gelişimine başlamasını sağlarsınız.
(Wes Beavis / Düşlediğiniz insan olun)

Stop
Muammer Erkul
12 Mayıs 2000 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir