İskele :) [09 Aralık 2010 Perşembe]

Yaklaşık on gündür, sabah güneş doğarken evden çıkıyorum. Dünyanın en güzel kızıyla birlikte, ara yollardan sahile iniyoruz. Kimi zaman Kanlıca, ama genellikle Anadoluhisarı iskelesine geliyoruz. Havalar açık geçse de sabahlar kış sabahı; bulduğu delikten insanın içine girip dişlerini batırıyor!

Kuşlar kedilerden kaçmaz, kediler köpeklerden korkmaz oldu. Köpeklerse kendilerini kedi sanmakta! Hepsi de besili, sırtlarına tepsi koysan devrilmez ve pürneşe. Geçen gün biriyle bakıştık; kocaman, kara bir şey. Çağırdım, yanıma geldi; ben onu okşarken o da dilini sarkıtıp bana gülümsedi. Taksi durağındakilerden biri: “Neden sevdin ki, şimdi Ziliş gelip ona hırlayacak” dedi… “O da kim” demeye kalmadan, jiletli yalının köşesinden dönen bir köpek dörtnala geldi. Erkek boyunda, erkek tipinde, dipdiri, süt beyaz bir hayvan; bir bakmayla dişi olduğunu anlayamazsın… İskele meydanında sergilenecek sevgilere el koymuş, üstelik bu durumu bütün insanlarla köpekler kabullenmiş: Ya onu seveceksin ya hiç kimseyi!.. Adamın biri beştahta masada; elindeki torbadan bir şeyler çıkarırken bütün köpekler karşısına dizilmiş, Ziliş masanın üzerine çıkmış adamın ensesinden torbaya bakıyor! Sonra da öyle bir güreşe tutuştular ki, uzun uzun seyrettik.

Bugün başka şeylerden bahsedecektim aslında, ama böyle de iyi oldu değil mi? Uzaklardaki dostlara; tam da sahilden, çıpıl çıpıl dalgacıkların kokusu karışmış bir fincan Boğaz havası!..
Güvercinlerden birine de isim koyduk. Erkekler omzuna palto atmış gibi durur bilirsiniz, dişilerse ufarak ve daha koyu renklidir… E peki bu kırçıllı şey de ne! Hem de her gün orda, iskelenin güvercini… Hadi “Kıtır” olsun dedik, en azından biz hatırlarız ismiyle. Bir de Elif’çik var, yolcuların maskotu. Hiç seni unutur muyuz, tatlı böcük? “Yes Elif, black köpek ile veri güzel birds!..” 🙂


Not: Elif, yarı Türkçe yarı İngilizce konuşan, aslında pek de konuşkan olmayan… Her sabah annesinin elinden tutmuş halde iskeleye yürüyen, 07.40 vapurunun yolcularının en küçüğü, minicik bir tatlı kız. 🙂 

Stop
Muammer Erkul
09 Aralık 2010 Perşembe

3 yorum

  1. Abiciğim, yazında ismi geçen Elif için bana yaptığın tarifi yazının bi yerinde de yapsaydın keşke
    (Elif yarı Türkçe yarı Kanada İngilizcesi konuşuyor üç dört karış boyu var) demiştin ya.. :)))

    Fatma

  2. Mmmhhh, çıpıl çıpıl dalgacık kokulu misss gibi boğaz havası…
    Aldık, kabul ettik; afiyetle içimize çektik efendim. 🙂
    Şifa olsun inşallah…

  3. Çok hoş bir yazı olmuş. Mutluluk veriyor insana 🙂

    Sevgiler; güzel bir günün içinde ve güzel bir gün için! :))

Rânâ için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir