İstanbul olmak ile İstanbul doğmak arasında fark var mıdır veya var ise bu fark ne kadardır, bilebilmek lâzım!..
İstanbul olabilmek ile İstanbul olmaya debelenmek arasındaki farkıysa gözlemek lazım;
Bazen gülerek, ve bazen de ağlayarak!..
İstanbul olmak; hem şiir yazabilmek, hem de şair olabilmek gibi bir hal ise de; bilen kaç kişi bunu?.. Yani, içinde yumurta bulduğu buzdolabını tavuk sanan a’râzların anlayamadığını fark edebilmek gibi bir şey!..
Soru:
İstanbul olabilmiş insanlar hangi şehirdeyse "orası" değil midir İstanbul?..
İstanbul olmuş insanların İstanbul ettiği bir şehirdi İstanbul; heeeyy eski zamanlar!..
…..
İstanbul’u İstanbul eden insanlar yaşardı İstanbul’da…
Üsküdar sokaklarına damla salmaya bile korkardı bulutlar; ki düşer yakınına bir hanımefendinin de çamur sıçrar diye eteğine!..
İstanbul hanımefendileri sadece "şems"iye taşırdı başlarının üstünde;
Çünkü zaten çıkmazlardı sokağa; yağmurda ve çamurda!..
İstanbul olmak;
Kendine fermân okumaktır…
…..
Tesadüfen,,, olunmaz!..
Azmederek olmaya, kendine fermân okumaktır; İstanbul olmaya çalışmak!..
Ve…
Ve belki…
İçindeki İstanbul tohumlarını; istikbâle salmaktır!..
Gelecek tohumları "kağıtlara" ekilir;
Harf harf, ve sayfa sayfa!..
………………….
Haberiniz olmuştur; İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Vakfı tarafından 550 yazarlı büyük bir eser hazırlanıyor. Bunun için geçtiğimiz Pazar günü Gülhâne’deydik…
Pek çok insana "yazarın" önemli olduğunu, yazara ise "yazıyor olmasının" çok önemli olduğunu tekrar hatırlattı İstanbul Belediyesi… Bir ilke daha imza attı; 550 yazan kişinin aynı anda, aynı mekanda, ve üstelik aynı sebep ile toplandığını ben hiç görmemiştim!..
Bütün okuyucularımız ve İstanbullular adına en başta Başkan Ali Müfit Gürtuna’ya, organizasyon komitesi başkanı Ali Mete’ye, bu fikri ortaya koyup sonuçlanması için çabalayan Mehmet Nuri Yardım’a, ve katkıda bulunan bütün kurum ve kuruluşlara teşekkür ediyorum ve tabii ki bu projeye yüreğini koyan edebiyatçılara…
Diğer belediyelerle gelecek yönetimlere, toplumun her kesimi ve meslek dalındaki henüz barış ve beraberliği anlayamamış insanlara ciddi bir örnek olacak bu eseri hep birlikte bekliyor ve şimdiden alkışlıyoruz. Zamanımıza hayırlı olsun…
Tahmin edersiniz ki ben de; İstanbul’un 550’nci fetih yıldönümü münasebetiyle, 550 sayfalık ve 550 imzalı bu kitabın, kendi el yazımız için bize ayrılan sayfasına "Sen İstanbul olsaydın" isimli yazımızı koydum…
Stop
Muammer Erkul
04 Haziran 2003 Çarşamba