Mecnun olmak bir “makam”dır; dişlerin sıkılma hâlidir! Sus!.. Kenetlenmiş çenenden, “kendini” sızdırırsan dışına; kıvam bozulur… Çünkü “mecnun” olanın yolu; en dar tünellerden geçer! Yollardan, Leyla’ya doğru, her daim yürüyenler vardı… Kimdi onlar? Bilen yok!.. Hani ayak izleri? Silinmiş, gören yok!.. Peki hatıraları? Unutulmuş, anlatan yok!.. Ya Mecnûn?.. Mecnûn; susmanın adıdırDevamı