Üç ihtiyar misafir [09 Ekim 2000 Pazartesi]

Üç ihtiyar misafir

Bu sabah size muhteşem bir hediyem var… Bana geçen gün Washington’dan geldi. Benden de sizlere gidecek.
Sizler ise bu güzel ülkenin her ilinde, her köyündesiniz… Dünyanın her kıtasında ve pek çok şehrindesiniz…
Yani bu “anonim” güzellik, bizim de “üflememizle” sevgiye muhtaç bu yeryüzünde birkaç tur daha atacak galiba fazladan…
Evet, atacak… Ve de ne güzel olacak…
…..
Hadi bakalım, buyrun hediyenizi:

Bir kadın, kapıdan dışarı çıktığında, bembeyaz sakallı üç ihtiyarın kendi evinin önünde oturduklarını görür.
“Ben sizi hiç tanımıyorum, der…
Ama aç ve susuz olmalısınız… Lütfen içeriye gelin de sizlere bir şeyler ikram edeyim…”
“Evin erkeği içerde mi?” Diye sorar adamlar.
“Hayır, der kadın. Şu an evin dışında.”
“O evde olmadığı sürece bizim bu eve girmemiz mümkün değil…” diye cevap verirler.
Akşam olup kocası eve döndüğünde kadın olanları anlatır.
“Peki, onlara söyleyebilir misin, der adam. Ben evdeyim artık, bu eve gelebilirler…”
Kadın dışarı çıkıp bu kişileri içeri davet eder.
Ama bu defa da;
“Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz” der yaşlı adamlar.
…..
Kadın öğrenmek ister;
“Niye giremezsiniz?..”
İhtiyarlardan biri açıklar:
“Onun adı ZENGİN, der bir arkadaşını göstererek.
Diğeri BAŞARI…
Ben ise SEVGİ…”

Sonra ekler;
“Şimdi içeri gir ve kocanla konuş. Hangimizi evinizde istersiniz?..”
…..
Kadın içeri girip söylenenleri kocasına anlatır. Adam duyduklarıyla neşelenerek;
“Ne güzel, der. Madem öyle, Zengin’i içeri çağıralım ve evimizi zenginlikle doldursun…”
Karısı itiraz eder;
“Canım, niçin Başarı’yı çağırmıyoruz?”
Bu sırada, evin diğer köşesinde bulunan gelinleri konuştuklarını duyar. Koşarak gelir ve kendi fikrini söyler;
“Sevgi’yi çağırsak daha iyi olmaz mı? Evimiz sevgiyle dolar!..”

“Gelinimizin teklifini dikkate alalım, der adam karısına…
Dışarı çık ve bizim misafirimiz olması için Sevgi’yi davet et.”
…..
Kadın dışarı çıkar ve yaşlı adamlara sorar;
“Hanginiz Sevgi idi?
Lütfen içeri gel ve misafirimiz ol…”
Sevgi ayağa kalkar ve eve doğru yürümeye başlar.
Fakat diğer iki yaşlı adam da onu takip ederler…
Kadın şaşırmış bir halde Zengin ve Başarı’ya sorar;
“Ben sadece Sevgi’yi davet ettim, siz niye geliyorsunuz?”
Zengin ve Başarı bir ağızdan cevap verirler:
“Eğer Zengin’i ya da Başarı’yı davet etmiş olsaydın diğer ikisi dışarıda kalırdı.
Ama sen Sevgi’yi davet ettin…
O nereye giderse biz de ardından oraya gideriz.
Çünkü nerede Sevgi varsa, orda Başarı ve Zenginlik de vardır!..”

Sevgiyle kalın…

———————————————————-

Mi taku oyasin/Kızılderili sözleri
* Yalan söz dinlemek sıcak su içmeye benzer.
* İsteklerinize değil, ihtiyaçlarınıza kulak verin.
* Evine gelen her misafiri yorgun, üşümüş ve aç kabul et, ona göre muamele et.
* Öğretmenler sadece öğretmez, aynı zamanda öğrenirler.
* Tok kuş aç kuşla beraber uçamaz.
* Ateş nasıl üşümenin ardından gelirse, belâ da günahın ardından gelir.
(Siyu, Navajo, Sauk, Omaha, Hopu kabilelerindendi…)

Garip ama gerçek
Geçtiğimiz Eylül ayında 41 yaşındaki Detroitli bir adam, şehir meydanındaki parkta bulunan 60 santim derinliğindeki havuza düşürdüğü araba anahtarlarını almak isterken boğularak öldü.
Nasıl oldu? Havuzun filtrelerine giden oluğun içine düşen anahtarları uzanıp almak isteyen adam, oluğu kapatan mazgallara kafasını sıkıştırdı ve boğuldu.

Geçen sene Kasım ayında jogging yaparken esrar da içmeyi seven bir borsa dealeri, son joggingde 300 metrelik bir uçuruma düşerek öldü. Karısı bu koşusunda kocasının koşudan önce tam manasıyla “zom” olduğunu açıkladı.

Kaliforniya’da yaşlı bir adam güneş ve rüzgardan korunmak için kumsala bir çukur kazdı. Bu çukur dibe doğru giden bir tünel şeklindeydi.
(Ancak derinliği 2 metre yüksekliği de bir buçuk metre kadar olan garip bir çukurdu bu.) İçine şezlongunu da yerleştiren adam bu kovukta uykuya daldığı sırada, kovuk çöktü…
Olaya şahit olanlar adamı oradan çıkarmak için hemen uğraşmaya başladılar, ama adam tam 2 metre derinlikteydi ve olaya itfaiye karıştı. İtfaiye, tam teşekküllü bir halde adamı oradan ancak 3 saatte çıkarabildi, adam hastahanede öldü.

Nick Barenna yeni aldığı bir deri ceketin kesici aletlere olan dayanıklılığını arkadaşına ispat etmeye çalışırken tam göğsüne sapladığı bir satırla öldü. Olay bir kasap dükkanında 4 kişinin gözü önünde gerçekleşti.

Stop
Muammer Erkul
09 Ekim 2000 Pazartesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir