Ve hikâye başladı [30 Aralık 2004 Perşembe]

Hani;
Hani açacak bir gül yaprağı gibi…
Hani;
Kokusunu salacak bir gül yaprağı gibi…
Hani;
Dokunsan solacak bir gül yaprağı gibi…

Hani;
Hani ilk kez yuvasından uçacak bir çingene kuşu yavrusunun kanadı gibi…
…titriyordu ya dudağın…

Kaçan bakışlarını bakışlarımla yakalar gibi,
Terleyen avuçlarını avuçlarımla kurular gibi,
Titreyen dudağını…
…..
Titreyen dudağın titremez olmuştu ya hani…

İşte bu hikaye o zaman başladı, dedim;
İnanmadı hiç kimse…
Sen bile inanmadın!

Ama güneşi saymazsan…
Ama, altında bezi ve çıplak ayaklarıyla emekleyerek bahçeye kaçan küçük ve tombul kız çocuklarına benzeyen bulutları saymazsan…
Bir de nar çiçeklerini saymazsan…
Hiç kimse görmedi!
…..
Sen bile görmedin ki, dudağının titreyen kıvrımını;
Benn gördüm…

Ve hikâye başladı!
…..
Dudağının kıvrımı titriyordu ya hani…
Bütün hikâye o zaman başladı.

Stop
Muammer Erkul
30 Aralık 2004 Perşembe

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir