Yetim çocuklar [29 Kasım 2000 Çarşamba]

Yetim çocuklar

Okuduğum herhangi bir hâdise, hikâye veya kıssada geçen isimler hakkında daha geniş bilgi verebilecek bir kaynak varsa eğer yakınımda, oradan da bakmaya çalışıyorum.
İyi de oluyor…
Kitaplar olmazsa bilmediklerimizi nasıl öğreneceğiz ki?..

Ortaokullarda okunmakta olan bir ders kitabında; Hazret-i Ömer radıyallahü anh ile ilgili çok hoş bir okuma parçasına rastladım. Hemen ardından da diğer bilmediklerimi öğrenmek için, başka bir kitabı açtım.
Bu kitapta, yani “Eshâb-ı Kirâm” isimli kitabın, “Müslümanların iki gözbebeği” bölümünden birkaç satır aktarıyorum:
…..
“…Şeyhayn, yani Hazret-i Ebû Bekir ve hazret-i Ömer “radıyallahü anhümâ”, Eshâb-ı kirâmın en üstünleridir.”
“…Allahü teâlâ, İslâm dînini hazret-i Ömer ile kuvvetlendirdi.”
“…hadîs-i şerîfte; “Şeytan Ömer’in gölgesinden kaçar” buyuruldu.”
“…hadîs-i şerîfte; “Ömer îmân ettiği gün, Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve melekler birbirlerine Ömer’in Müslüman olduğunu müjdelediler” buyurdu.”
“…hadîs-i şerîfte; Resûlullah, sallallahü aleyhi ve sellem mescide girdi. Sağında Ebû Bekir, solunda Ömer vardı. Ellerinden tutmuştu. (Kıyamet günü kabirden böyle kalkarız) buyurdu.”
“…hadîs-i şerîfte; “Cennet’te yüksek derecelerde olanlar, aşağıdan, gökteki yıldızlar gibi görünürler. Ebû Bekir ve Ömer onlardandır” buyuruldu.”
“…Resûlullah ile oturuyordum. Ebû Bekir ile Ömer geldiler. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem; “Yâ Alî! Bu ikisi, Cennet’te bulunanların en üstünleridir. Peygamberlerden başka, bunlardan üstün kimse yoktur!” buyurdu.
Bir kimsenin başkasından efdal (daha üstün) olması demek, bir çok iyiliklerde ortak olup, birincisinde başka iyiliklerin de bulunması demektir…”
…..
Hazret-i Ömer radıyallahü anh hakkındaki bu bir kaç satırlık hadis-i şerîf ve bilginin ardından, diğer kitapta anlatılan hâdiseye geçelim:

Hz. Ömer ve yetimler
Hazret-i Ömer’in hizmetçisi Eslem anlatıyor:
…..
Hazret-i Ömer, bir gece şehirde dolaşırken bir çadır, bir kadın ve etrafında ağlaşan çocuklar gördü. Ocakta bir tencere vardı, su ile doldurulmuştu. Hazret-i Ömer kadına yaklaştı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
“ Bacım, bu çocuklar niye ağlıyorlar?”
“Açlıktan ağlıyorlar.”
“Ocaktaki tencerede ne var?”
“Su var, uyuyuncaya kadar onları oyalamak ve içinde bir şey olduğunu zannetmeleri için koydum.”
Bunu duyunca Hazret-i Ömer’in gözleri yaşardı…
Hemen toplanan zekâtların konulduğu depoya gitti. Büyük bir çuval aldı. İçine un, yağ, hurma, giyecek, şeker ve para koydu. Çuval dolunca bana;
“Yâ Eslem, çuvalı sırtıma kaldır” dedi. Ben;
“Yâ Emîre’l-Mü’minîn… Bırak da ben taşıyayım” dedim.
Fakat o;
“Hayır yâ Eslem, ben taşıyacağım. Çünkü ahirette onlardan ben sorumluyum” dedi.

Çuvalı sırtlanıp kadının çadırına gitti.
Tencereye, çuvaldan biraz un, yağ ve hurma koydu. Hem tencereyi karıştırıyor, hem de ateşi üflüyordu. Yemek pişinceye kadar dumanlar içinde kaldı.
Daha sonra pişen yemekten, kendi eliyle çocukların yemeğini koydu, yanlarına oturdu.
Ben, kendisine bir şey söylemeye korktum.
Çocuklar gülüp oynamaya başlayıncaya kadar bu hâlde kaldı. Sonra kalktı ve;
“Yâ Eslem, niçin onların yanında oturdum, biliyor musun?” Dedi.
“Hayır” dedim.
“Onları ağlarken gördüm. Gülüp oynadıklarını görmeden gitmeyi doğru bulmadım. Onlar gülmeye başlayınca çok sevindim” dedi.

“Eshab-ı Kiram” kitabı
Bu mübarek ayda hepinizin ve hepimizin Sevgili Peygamberimizin şefaatine ulaşanlardan… Ve kendi yolunu da yine O’nun ve eshâbının gösterdiği gibi çizenlerden olmamız için dua edelim…
…..
Peki Eshâb-ı Kirâm’ı nasıl tanıyacağız ve gösterdikleri yolu nereden, nasıl bileceğiz?..
Yukarıda bahsettiğim MUHTEŞEM kitaptan…
416 sayfalık bu kitap (piyasada satılan aynı hacimdeki kitapların en az beşte bir fiyatına) 600.000 (altı yüz bin) liraya veriliyor.
Ama her şeyden daha önemlisi şu ki:
Kitap herhangi bir kimsenin kendi görüş ve fikirlerini içermiyor…
Hakikat Kitabevi’nin diğer bütün kitaplarında olduğu gibi tamamen “NAKLİ” esas alıyor.
Yani; “Acaba bu bilgiler doğru bilgiler mi” endişesi taşımadan, gönül rahatlığıyla okuyabileceğiniz bir kitap…
…..
Tamam, alacaksınız…
Hem de şimdi, bugün alacaksınız da; “NASIL” mı alacaksınız?..
En yakın Türkiye Gazetesi bürosundan…
Veya; (0212) 523 45 56 numaralı telefondan Hakikat Kitabevi’ni arayacak ve siparişinizi yazdıracaksınız…
Sizden posta ve ambalaj ücreti de alınmayacak…
Postaneden ihbarname gelince 5 gün içinde gidip, ücretini (600 bin lira) ödeyecek, kitabınızı alacaksınız.
Eshâb-ı Kirâm isimli kitabınızı okuduktan sonra olur da memnun kalmazsanız parasını Muammer Erkul’dan geri isteyebileceksiniz (ciddi söylüyorum ve bunu garanti ediyorum)…
Ama biliyorum ki her sayfasında, her satırında bana da dua edeceksiniz…
Hadi!.. Şu mübarek günlerde HEDİYE EDİN KENDİNİZE şu kitabı…

———————————————————-

Birlik
İkilik yok, birlik var,
Yalnız bunda dirlik var,
Yalnız bundadır felâh,
Lâ ilâhe illallah.
Bir aşk için gönüller,
Çarpar iken beraber,
İkiye tapmak günah,
Lâ ilâhe illallah.
Şu münafık karanlık,
Sona erecek artık,
Sabah olacak sabah,
Lâ ilahe illallah.
Her türlü nimet bunda,
Beklenen Cennet bunda,
Yalnız bir din, bir Allah,
Lâ ilâhe illallah.
Orhan Seyfi Orhon
(6.sınıf Din Bilgisi kitabından)

HADİS-İ ŞERİF’ler
“Müslümanlar güçsüzlere, hastalara, yaşlılara
ve küçüklere merhamet ederler.”
“Allah’ın en çok sevdiği kulu; O’nun nimetlerinin kullarına ulaşmasına vasıta olan kimsedir.”
“Her kim, bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allahü teâlâ buna karşılık onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir.”


Stop
Muammer Erkul
29 Kasım 2000 Çarşamba

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir