Önce babalar oğullarını eğitmeye çalışıyor, sonra oğullar babalarını düzeltmeye çalışıyor… Anneler kızlarına, kızlar annelerine, ninelerine… Öğretmenler öğrencilerine… Müdürler emri altındakilere… Arkadaşlar biri birlerine sürekli müdahale ediyor… Herkes bir diğerini yontmaya, eğitmeye, düzeltmeye çalışıyor hep…
Peki herkes her söylenene inanıyor mu, yolunu değiştiriyor mu, hatasını kabul ederek kendine çeki düzen veriyor mu?
İnsan mı kolay şekil alıyor, yoksa granit mi?..
…..
Bu sorunun cevabından evvel şu ihtimal gelince aklıma, ürküyorum:
Ya bütün insanlar, sulandırıldığı zaman yumuşacık olan alçı gibi olsaydı…
Yani bütün insanlar;
Önlerine konan ilk kalıba dolarak donsaydı!..
Kalplerimiz yumuşacıktı; iyileşmek için ağlaşıyorduk.
Eğilip sarsıldıkça, çalkalandıkça dökülen kaplar gibi; her secdede taşıyordu yaşlarımız…
Şimdi ne dert-sıkıntı var içimizde, ne de sızacak yaş; secdede!..
İyileştikçe mi hastalandık…
Yoksa hastayken daha mı iyiydik?..
Stop
Muammer Erkul
02 Eylül 2005 Cuma