Yuvarla kendini sevgiye doğru [07 Eylül 2002 Cumartesi]

Bir sünger olsa… Ve dünde kalan bütün öfkeleri silse bu sünger… Hatırlamasak artık, kime kızmıştık beş gün önce. Hatırlamasak altı ay evvel kime küsmüş, kiminle kavga etmiştik…
Altı yıl evvel kimden kazık yemiştik.
Ve silinse tamamen, çocukluğumuzdan beri yaşayıp hazmedemediğimiz başarısızlıklar… 

Yenilgileri hazmedemeyiz…
Başarısızlıklarımız, mahcubiyetlerimiz bizim en özel yerimizde saklıdır… Üstelik bu mahcubiyetler ve mağlubiyetler, sanki çalınıverecek gibi, saklı oldukları o en özel yerlerimizde mıhlıdır…
Çakılıdır paslı çivilerle, ortaya çıkaramayız;
Sanki kendimizi çürütmelerini bekleriz!.. 

Öfkeler… öf, öf, öf, öfkeler!..
Bir sünger olsa ve dünde kalan bütün öfkeleri siliverse. Herkes ilk tanıdığımız günkü duyguları doldursa yine içimize.
Öfkeler aramızda duvar olmasa. 

Karşımızdaki insanı görmeyiz çoğu zaman; içimizdeki insanı görürüz!..
"Şimdiki" halimle gör beni… "Karşındaki" beni gör.
İçindeki ben nasılım, bilmiyorum bile.
Ama ben, artık o ben değilim ki…
Ayrıca sen de o zamanki sen değilsin! 

Seven insan hataların kâtibi değildir. Seven insan sevdiğinin açığını kollamaz. Sevgi ve nefret arasında dağlar var;
Yuvarla kendini "sevgiye" doğru!.. 

"Bugün mükemmel bir gün" olabilir.
…istersen.
…ve istersem.
Bugün mükemmel bir gün olabilir; eğer dünkü olumsuzlukları yığmazsak ortaya…
Bu kirli çamaşırlar ya çöpe atılmalı veya yıkanmalı bir kere.
Her gün kirinden, kokusundan ve görüntülerinden bahsetmek onları temizlemez ki! 

Bugün mükemmel bir ziyafet çekebiliriz kendimize; yanmış, ekşimiş ve kokmuş eski yemekleri getirmezsek sofraya…
Bugün mükemmel bir ziyafet çekebiliriz kendimize;
Yeni yemekler pişirmeyi akıl edebilirsek!

Stop
Muammer Erkul
07 Eylül 2002 Cumartesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir