Görsel Sanatlar Atöylesinde


Sanat, belki herşey değildir ama;
..çok ve çok ve çok şey demektir!

Bu cümlenin üzerinde çok konuşulur.
Konuşacağız da inşallah ve zaten konuşmalıyız da…
Hatta sadece ben veya bir kaç kişi değil, çoklarımız bu arzuda ve çabada olmalı.

Zaman, bu sözümün ne kadar gerçek olduğunu gösterecek ve zaten gösteriyor herkese.
 
 

Şimdi…
Aşağıda, pek de uzun uzadıya yazılı metne ihtiyaç duyulmayan (kırk civarında) kareler geliyor size.

“İyi seyirler” dilerim ;)))



“Şimdilik” boş olan sınıfımızdayız…
Bir kaç çizgi, tanıdık bir “suratın” alıştırmasını yapalım.

Aşağıda KARE KARE, adım adım bir seri izleyeceksiniz.
Meraklısı için, ilgilenenler için; cümle kurmadan, sadece izlemeleri için bütün kareleri ardı ardına ekledik.


.

.

.

.


.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

Kaçıydı bugün?..


Yanlış mı yazdık, tamam düzeltiyorum…


Bir de imza, karikatür imzamızı atalım…


.

Oldu mu? Tanıdınız değil mi? ;)))


.

Tamam, bir de konuşma balonu yapalım…
 

Önce en uygun yere…


..yazısını, yani ne dediğini yazıyorum.


.

Sonra da balonu çiziyorum.


İşte bu kadar! :)))

Basit de olsa, bitmiş bir çizimin başında poz vermek, keyiftir…
Bu duyguyu yaşamanızı tavsiye ederim.


Bitmiş yerleri yeniden çiziyormuş gibi yapabilirsiniz… 
Hadi, bir poz daha mı çekmek istiyorsunuz? Tamam, hoop!


Balonun ucunu da düzelteyim…


İşte böyle…
Görsel Sanatlar Atölyemizin tahtasında, Çekirge Çetin’imizin ilk defa tebessüm ettiği gün.
Yakında sizleri de çağırabiliriz oraya.
Sanat hakkında çizgi hakkında bol bol konuşabiliriz.
Bekleyin bakalım bir müddet.
 

Evet, dersimiz bitti… 🙂


Koridordaki, bize kılavuzluk eden veciz sözlerden biri.

.

12 yorum

  1. ne kadar öğretici 🙂 elinize saglık,çok hoş.
    Ayşe Müftüoğlu

  2. Görenlere zaten gösteriyor zaman bunu da, görmeyenlere de gösterecektir… Ama canlara yazık oluyor… Akıp giden zamana yazık oluyor…
    Zaman, “güzellikle görenlere” ta en başta gösteriyor aslında herşeyi… Zaman üzerine düşeni yapıyor…
    Görmemekte direnenlere ise en sonda; yani iş işten geçtikten sonra yahut geçmeye yakın gösteriyor… O yolda, o uğurda kıyamadıkları, tek bir adım atmadıkları o pas tutmuş dizlerini dövsünler artık diye!
    Keşke zamanın sabrı zorlanmasa bu kadar…

    Hicran Seçkin

  3. Çok öğretici ve heveslendiren kareler gerçekten de.
    Şirin Çetin’imizin nasıl ortaya çıktığını gördük böylece:) Dilerim
    Çetin’e cici cici yeni kardeşler çıkar bu kareler ve bu atölye vesilesiyle…
    Hicran Seçkin

  4. Hayırlısı olsun abi sevindim:))
    Ünsal Cenay

  5. Çok beğendimmm bayıldımmmm 🙂 kim bilir ne şahaneler çıkacak bu sınıftan… Oğlumun da orda olmasını çok isterdim 🙂
    Tuğba Selçuk

  6. Derdin davan ne olursa olsun, ne kadar kuvvetli olursa olsun, anlatamazsan göremezler. Anlatabilen kimse onu dinlerler. Sanat belkide anlatma gücüdür?

    (Sizin sözünüzün yanına sözümüz olamaz ama yine de hatıram olsun diye ben de buraya yazayım dedim.)
    Selamlar.
    Murat Selçuk AYIK

  7. Author

    MURAT SELÇUK AYIK’A:
    Ah ahh, keşke “sözünüzün yanında sözümüz olmaz” diyen hiç kimse olmasaydı.. Herkes okuduğunu, öğrendiğini, anladığını konuşsaydı, haykırsaydı, tartışsaydı; o zaman belki biz de daha doğru yönlenir, daha ilerilere ulaşır, daha fazla meydana çıkar ve (sadece kendim değil, bütün yazar ve sanatçı arkadaşlarım adına söylüyorum) en önemlisi kendimizi yalnız hissetmezdik!..
    M:/

    TUBA SELÇUK’A:
    Biz de pek büyük sayılmazken ama sen minik bir okuyucuyken Türkiye Çocuk Dergisi’nde buluşmuştuk seninle, şimdi oğlun büyüdü bir delikanlı artık.
    Ne güzel ki hala hep birlikteyiz.
    Ve, inşallah nice yeni yeni minik arkadaşlar, okuyucular, sanatçılar, yazarlar yetişecek inşalllaaahhh…
    Değil mi?
    M:)

  8. YYYYİİİİİİHHHHUUUUUUU!!!!!!!!!ÇEKİRRRRRGEEEEEEEE!!!!!!!!!!
    İlirya

  9. :))

    Ben, hep sanırdım ki..
    ..önce konuşma balonu çizilir, sonra içine metin yazılır!..
    Düşünürdüm bir de; “Nasıl oluyor da böyle güzel denk getiriyorlar!” diye.
    Ve ben, hayatımın bu yılına kadar böyle sanırdım! 🙂

    Belki de Çetin’i çizmeye kalkanlar olmuştur.
    Yani yukarıdaki kareler yayınlanmadan önce.
    Kim bilir neresinden, nasıl çizmeye başlamışlardır.
    Sanırım onlar da benim gibi bilgilendiler…
    🙂

    Zehra Öner

  10. Eğitim konusu…
    Sanırım, günümüzde eğitim adına, sadece beyinler hedef alınıyor.
    İnsan, sadece mekanik bir makine değil ki.
    Bu konuda, bu sitede o kadaaar çok yazı var ki!
    Bu konu o kadaar önemli ki!
    Bu konunun ne kadar önemli olduğu, o kadaar çok söylendi ki!
    Söylendi!

    Teşekkürler Muammer Erkul!
    Bütün kareler için…
    Öğrendiğim yeni şeyler için..
    🙂

    Zehra Öner

  11. “… doğru / dengeli kullanmak…”
    Peki, tamam, teşekkürler!

    Zehra Öner

  12. Bu sitede yazanları okuyunca eğitimin ne olması gerektiği ve öğretirken zevkli hale gelebileceği bir kez daha beni kendime getirmeye yardımcı oldu. Hepinize çok teşekkür ederim. Bir eğitimci olarak her gün okuldan geldiğimde hep ‘keşke’ ler ile dönüyordum. Çünkü akıp giden zamana ve zehir gibi olması gereken akıllarının her geçen gün köreldiğini görmek ve buna belki de vesile olmak çok kötü bir durum ki…. ne yapacağımı bilemiyorum…
    her yazılanlar için çok teşekkür ederim. Yeise düşüldüğünde umutlu olabilmeyi teşvik ettiğiniz için.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir