Büyüklerden birine; -İnsanın zekâsını nasıl anlarsınız? Diye sormuşlar. -Konuşmasından… Demiş. -Peki ya hiç konuşmazsa? Dediklerinde, şöyle cevap vermiş o bilgin kişi: -O kadar zeki insan nerede? Siz şimdi bu hikayeye yorum mu istiyorsunuz benden?.. Ne yorumu! Bu satırların ardına hangi güç ve cüretle yorum koyabilirim ki ben?.. Üstelik burada, birDevamı

  Savaşta erin çavuşuna, çavuşun teğmenine; hiç kimsenin üst’üne, amirine kızma, küsme hakkı yok!.. Cephedeyken kırılmayı bekleyen kalp; mermiyle delinmeye, süngüyle yarılmaya hazır yürek demektir! Ya savaştasın veya plajda. Mücadeleyle veya tatilde geçireceksin hayatını. Ama asker olmuşsan, çıtkırıldım olmayacaksın! Çünkü cephe emir almak demektir. Emirler bazen serttir, görevler ağırdır. Kibir,Devamı

Bana; “herkesin bildiği şeyleri neden anlatıp duruyorsun” diyenler, kendilerinin bilmediği başka okuyucularımızın da olduğunu bilemeyenler, diyerek söze başlayalım bakalım!.. 😉 İnsan zor anladığını kolay anlatırmış ya; ben de “aşureyi” anlatacağım, bakalım kolayca anlaşılacak mı? Aşure tatlısı; tatlı güzeli… Aşure günü; günler güzeli… / Sense tatlı güzelim! 😉 Aşure günü veDevamı

Ehl-i sünnet itikadı demek; İslâmiyete Sevgili Peygamberimizin bildirdiği gibi inanmak ve bu dini de Eshâb-ı kiramın yaşadığı gibi yaşamaya çalışmak demektir… Osmanlı, Selçuklu ve Eshâb-ı kirama kadar devam eden bu Sünnî (ehl-i sünnet) inanışında ise matem yoktur ve yas tutmak günahtır! Din büyüklerinin ve (her biri bütün evliyadan daha yüksekDevamı

Çoğumuzun okumuş olduğu “Veda Hutbesi” kimlere vasiyetti? Elbette önce Müslümanlara… Öyleyse ondan ilk dersi de Müslümanlar almalıydı, öyle değil mi? Sıkıntılardan geçen ülkemizin doğusunda yaşayanların da çoğu Müslüman değil mi?.. Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde yaşayan bütün Müslümanların da peygamberi aynı değil mi?.. Peki, ne söylüyor, vasiyeti nedir Muhammed aleyhisselamın;Devamı

Şekil verilse bile; ..kar da göğün gözyaşıdır! ….. Çiçekleri solmuş ve yaprakları dökülmüş kara dallarının ucundaki kuru çırpılarıyla, göğün mavisine doğru uzanmıştı ağaç. Ama o gün bulutlar gökyüzünü kapatmıştı. Ve cıvıltılarını alıp kaçan kuşların ardından yağmur çiselemeye başlamıştı. Soğuktu o gece. Sanki gece titriyordu… Karanlığın içindeki daha kara çizgilerle belirginleşenDevamı

Son zamanlarda en popüler olan, binlerce yıllık Maya takvimi; çünkü korkuyu zerk ettiler insanların damarlarına! Atlarının kanını içen orta Asya vahşilerinin kullandığı takvimleri bile merak edip öğreniyor bu millet, ama kendi takviminden bîhaber. Üstelik bundan haberdar görünmekten de korkuyor, ne acayip iş! Bu durum; her ay maaşını alan, vergilerini ödeyen,Devamı

(Ateşe üflemek, yazısının devamı) Meyveler, incecik birer sapla tutunurlar dala… Minnacıkken de, irileştiği zaman da hep, aynı saptan gelen gıdalarla beslenirler! Sapını beğenmemek veya değiştirmeye çalışmak yahut en önemlisi de; “gelen besinin, aslında nereden geldiğini” anlayamamak, o meyve için tehlikeli sonuçlar doğurabilir!.. Bazıları da; tutunduğu dalı ağacın kendisi zanneder. BilmezDevamı

Fitne, ateştir! Sarayları küle çeviren yangınlar gibi küçük bir çakmakla, korla değil; dilin damağa sürtünmesiyle başlar,,, ve, gönül saraylarını küle çevirir! Seyyahın biri, Meriç kıyısında bulmuştu onu… Küçüktü kız. Biçareydi. Bitliydi hatta ve korku dolu gözlerle bakınıyordu çevresine… Kıyamadı, bırakamadı orada. Payitahta giderken götürmek için, yanına aldı… Yolda ona İstanbul’uDevamı

  Yeryüzü, sanki bir elma bahçesi… Ve bütün ağaçlardaki elmaların hepsi ikişer parça halinde düşüyor hayatın içine… Yani, bütüüün elmalar yarım! Sonra da bu renk renk, boy boy, sayısız yarım elma; eşini, diğer yarısını aramaya başlıyor, hem de; “acele etmezsen aradığını başkası yiyecek” paniğiyle… Kolay mı, yarımını bulmak? Kendi rengine,Devamı

(Özlemek acıkmaya benziyor, değil mi?) ….. Çöle düşmüş gibiyim. Çok açım… Hem de bu nasıl özlemek böyle; bir ömür önceden veya bir ömrün sonrasında! Eskiden hayalin yetiyordu ama artık bu hayale dokunmaya başladım. Bu nasıl özlemek! Ve özlemek susamaya benziyor: Dudakların kurumuş. Tenin yanmış… Ve yüzüne, kavuşmaya doğru giden yolunDevamı

Bugün (4 Aralık) eczanelerin kepenkleri kapalı, bunalmış eczacılarınsa ağızları açık! Şunu ise unutanlar var: “Aşı olacaksın” dayatmasına bile, Mehmet Akif’in “Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum? Kesilir fakat çekmeye gelmez boyunum” mısraını hatırlatan bir kararlılıkla; “hasta yatarım, ama bu zorlama aşıyı olmam” diyen bir millet yaşıyor bu ülkede!.. Dün,Devamı

(İlk cipsi yiyen, neden son cipsi de yemek istiyor?) Aşağıdaki gözlemimi siz de unutmayacaksınız, ben de! Yakında gelen bir posta: “Mono Sodyum Glutamat maddesi, katıldığı yiyeceğin tadının beyin tarafından çok güzel olarak algılanmasını sağlıyor. Tatlı, tuzlu, acı fark etmiyor; en lezzetli şeyi yediğini sanıyorsun! Gıda üreticileri bu yüzden MSG’yi kullanıpDevamı

Ben seni sevdiğimde de böyleydi gözlerin: Kömür koru gibi parlak ve zehir gibi sıcak! Seni sevdiğim gün de titriyordum elini tuttuğumda ve ismimi senden duyduğumda… Ben seni sevdiğimden beri annen ve annem, baban ve babam hep aynı insanlardı. Dokunduk birbirimize: Sizler de bizler de bir elin parmaklarına benzeyen birer aileydik.Devamı

Her “meee” seslenişini; meleklerin hatırlatılışı olarak işitiyorum son günlerde… Bayram gelmiş, kapımızı tıklatıyor… Evde miyiz? Bana bakıyorlar, sana bakıyorlar… Hepimize dikiyorlar gözlerini ve sonra “meee…” diyerek yarım bırakıyorlar sözlerini!.. “Meee’leri” dinledikçe “melek’leri” anlamak lazım, eminim… Bu satırların bir çocuk yazısına benzemesinin sebebi; çocukça duygularla yazılıyor olmasındandır. Çocuklar ve kuzular… Koyunlar,Devamı

Kesilir, fakat o kadar büyük saksı, ya da şu kadar küçük bir kurbanlık bulabilirsen! Saksıda kurban kesmek caizdir ama yine de saksıda kurban ke-sil-mez…   Saksıda kesemezsen banyoda kesebilirsin aslında; ama ayakları kayarsa, boynuzları batarsa bana surat asmak yok! Hele ki elinden kurtulup salona kaçarsa, ve hele ki “aynadaki koç”Devamı

“Dersim” dersin. Oldu mu? Dersim, “dersin” oldu mu? ….. Atgözlüğündeki iğne deliğinden, yolun kenarındaki manzarayı seyretmek!.. Böyle bir cümle okumuş muydunuz hiç, böyle bir ifade işitmiş miydiniz? Yooo!.. Haklısınız, ben de duymamıştım. Şimdi uydurdum, güne özel… Atgözlüğü; arabayı çeken veya üzerine binilmiş hayvanlar yolda giderken, sağında solunda olanlardan haberi olmasınDevamı

  Bu millet, elindeki her şeyini dostlarıyla paylaşmayı bildiği gibi; zorla alınmak istenen her şeyini de geri almayı bildi! Şimdi de sanki bir enteresan “kurtuluş savaşı” daha veriliyor. Kime karşı? Virüsü, aşıyı ve aşı satıcıyı birlikte üreten bir dev sektöre karşı!.. “Zor anlamakla” itham edilebilecek kadar iyi niyetli, hoşgörülüdür buDevamı

Aşağıda anlatılanları zaten bildiğinizi kabul ediyorum. Fakat birinin işitmediğinden eminim. İşte onun için tekrarlıyorum. Yeni öğrenecek başkaları da varsa, onlar kârımız olur ve belki mübareğin şefaati hepimize yakın olur… Anne duası almamız bize her zaman telkin edilmiştir. Bayezîd-i Bistâmî hazretleri ise anne duasıyla yüksek derecelere erişen evliyadandır. Bir kış günüDevamı

Hani “Korku Satmak” konusundan bahsetmiştik ya bir ara… İnsanları korkutup, her istediğini satanlar; dünyanın dizginlerini ellerine geçirmiş halde… Hele Amerika’da… O kadar korkuyor ki Amerikan halkı; bütün küresel korkuların senaryoları Amerika kıtası üzerine monte ediliyor. Uzaylılar hep Amerika’yı basıyor, Sovyetler hep Amerika’yı hedef alıyor, Amerika Birleşik Devletleri’nin şehirleri donuyor, Amerika’yaDevamı