Hayatı ayakta karşıla! [15 Kasım 1999 Pazartesi]

Hayatı ayakta karşıla!

‘Şu an dışarı çıkın. Yola yüzükoyun yatın ve ne gördüğünüzü bana anlatın’ desem ne yapardınız?
Buna mecbur değil kimse, ama; yola çıkıp yüzükoyun yatamayanlar da en azından hayalen yapsın bu işi.
Evet, ne gördünüz?

Görülecek şeyler besbelli:
Tozlar… Ayakkabılardan dökülmüş kuru çamur kalıpları… Çakıl taşları… Üzerine basılmış çeşit çeşit sigara izmaritleri… Yanmış kibrit çöpleri… Kurumuş yapraklar…
Ve küçük bir böcek.
Başka?
O kadar. Hah, bir de buruşuk kâğıt parçası.

Yeter. Oturun şimdi dizlerinizin üzerine. Tekrar bakın, ne gördüğünüze.
Ta ileride küçük bir su birikintisi. Onun yanında biraz çamur… Tümseğe varmadan önce; kuruduğu için gövdesinden kopup düşen dal parçası.

Kalkın ayağa artık. Neler gördüğünüzü şimdi söyleyin.
Pek seçemeyiorum ya, yolun kıvrıldığı yere yakın köprü var insanlar geçsin diye. Onun altından akan ırmak geniş bir ovayı suluyor. Ufuktaki dağın sivri doruğu bulutlarla pençeleşmede… Onun ardında da büyük bir ova olmalı. Ordaysa belki başka bir şehir vardır.

Sırada şimdi o dağın zirvesinden seyretmek var ufukları. Haydi koş… Ufuklar seni bekliyor, zirveler seni. Aş bütün engelleri.
-Peki.
Dur… Zirveye vardığında da şunu düşün:
Tozları, izmaritleri ve çakıl taşlarını sadece burnun yerde yatarken görebilirsin!
Ufukları yukarılardan seyret;
Ve hayatı ayakta karşıla!
(Bul Beni’den)

——————————————————-

Mektup
Selamlar Muammer Abi
Ben Stop köşesinin müdavimlerinden biriyim. Yazmaya başladığın ilk günden beri köşemizi takip etmeye çalışıyorum.
Sizin yazdıklarınızdan hep güç aldım. İnsanlarla sevgimi paylaştım. Hedeflere ulaşmak için kararlılık ve azmin gerekliliğini sizden öğrendim. (Zaten bütün sevgi ailesi fertleri de aynı duyguları taşıyor ve bunu her fırsatta dile getiriyorlar.)
Şu an elimde sadece 1995 yılının yazıları mevcut. (İtiraf etmek gerekirse; onları da “Osmanlı Akıncıları” adlı roman için saklamıştım. Bir köşeye atmıştım. Şimdi eski yazılarınızı görünce çok sevindim.) Sevgilerimle…
Ayşe Ünal – Antakya/Hatay

Şiir

Güzelim
Bir defacık olsun dönüp de bana;
“Bak” diyorum, bakmıyorsun güzelim.
Kaç senedir şu ateşi gönlümde;
“Yak” diyorum, yakmıyorsun güzelim.

Önce sensin sonra sensin, neyleyim?
Beyaz sensin kara sensin, neyleyim?
Çakmak sensin çıra sensin, neyleyim?
“Çak” diyorum, çakmıyorsun güzelim.

Yollar uzun olur bizim burada.
Ağrım burada hey, sızım burada…
Dağlarım burada, düzüm burada;
“Çık” diyorum, çıkmıyorsun güzelim.

Yazın sular akar yardan aşağı,
Kışın yağış olmaz kardan aşağı,
Üşüyorsun, ince bele kuşağı;
“Tak” diyorum, takmıyorsun güzelim…
İlhan Palalı

E-Mail kutusu
Gülümseme
Kimden: Mehmet Fatih Karaaslan
Konu: Sevgiler
Merhaba Muammer Abi,
Sizi yalnız “siz” olduğunuz için seven okuyan, yanınızda olan ve o fotoğraftaki “rahatlatıcı” gülümsemeyi sıcacık bularak yoluna devam eden binlerce kişi var.
Gidenler gitsin, kalan sağlar bizimdir…
Sevgiler.1000 HK-Maraş
Cevap. Goççum benim bee!.. Yazdıklarını okumayan okusun, duymayan duysun.

L ?ey $ey$a:
Konu: Konu belli, siz
1-İyi g $B!) (Jler Muammer Abi.T$B!) (Jkiye Gaztesindeki k$B) (Jenizi ailecek b $B!)!) (J
2-gen $ BmM (Jere y?nelik $BmP (Jk az ?ey (?ey var bunlar?n biraz daha artt?r?lmas?
3-Sedat Demir
Cevap: B!J m k)..(L ?ey $ey$a:))) (Jr!

Işık
Kimden: Seda Selçuk
Konu: Yenilenen Köşemiz
Muammar Abicim ben Seda 18 yaşındayım. Uşak’tanım yıllardır sizi okuyorum ama yazmak bugüne kısmetmiş. Sizin ışığınızı arkadaşlarıma da tavsiye ediyorum. Biliyorum bu ışık bir gün büyüyüp (tıpkı kartopu gibi) bütün dünyayı aydınlatacak, sevgi ailesi yapacak bunu. Sahi bizim ormanımıza ne oldu? Yeni köşemiz çok şeker oldu şiirlere daha fazla yer verirsen sevinirim Muammer Abi şimdilik hoşçakal
Cevap: Teşekkürler. İnandıklarına inanıyoruz… Ormanımız için yatırılan paralar zaten TEMA’nın hesabına yatırılmıştı. Yani zayi olmadı. Ama ağaçların tek noktada toplanması (memleketin başına gelenlerden sonra) biraz geriye atılmış oldu. Sevgiler…

Stop
Muammer Erkul
15 Kasım 1999 Pazartesi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir