Seyir Defteri – Eylül 2010 (İmam televizyon efendi!..)

Böyle bir başlık atmak ne kadar doğru olur… Bu mecazi cümleyi kurmak uygun mudur… "İmam televizyon efendi(!)" demek caiz midir… Zülf-ü yâre dokunur mu… Şahsına hakaret sanan olur mu, bilemiyorum…
Bunları bilemiyorum ama bildiğim ise şudur:
Bu iki fotoğrafı çekeli bir hafta olmadı…
Kendi cep telefonumla çektim…
Görünen insanlardan hiç birini tanımıyorum ve yüzlerini göstermemeye çalıştım…
Görüntüyü, İstanbul’un göbeğindeki bir camide çektim…

Yayınlamamın nedeni ise: Şaşkınlığım…
Bu manzaranın, hayatımda ilk defa hissettiğim bir acayiplik olması…
İmamın namaz kıldırdığı mihrabın üstünde bir televizyon gördüğüm an hissettiğim dehşet ve şaşkınlık duygusu!..

Fotoğrafı çektiğim zaman cami tenha idi. İbadet edenleri rahatsız etmeden görüntü almaya çalıştım…
Şimdi "Bu televizyon şunun için, bunun için konmuştur; ekran şu işe yarar, bu monitör filan maksatla kullanılır" filan diyenler çıkar ve çıkacaktır elbette…
Ben bu sütunda bunları tartışmıyorum.
Mikrofonla imamet, hoparlörle ezan, sandalyeler-sıralar üzerinde namaz tartışmalarından sonra, şimdi bir de bu manzarayı görünce…
Yani, camideki (imamın durup, cemaate namaz kıldırdığı) mihrabın üzerinde koca bir monitör, ekran görünce hissettiğim şaşkınlığı, dehşeti sizinle paylaştım…
Yorum da size kalsın zaten bundan sonra;
..ben susuyorum!..

13 yorum

  1. Önce ezan okumak için minareye çıkmak zor geldi; şimdi de yavaş yavaş camiye gitmek zor geliyor heraldeki evden kıldıracaklar!! Bir de video doldururlar!! Hatta her vakit için ayrı video!! Vakit girdikçe oynatırlar!! Cemaat de uyar!! Tam sizin dediğiniz gibi Muammer abi İmam televizyon efendi olur.

    Allahü teala ıslah etsin bunları!

  2. Bu fotoğrafta görünen televizyon ekranında, o caminin imam efendisi’nin Cumalardan önce Türkiye Gazetesi tarafından dağıtılan Allah dostları gönül sultanlarının filmlerini menkıbe dolu hayatlarını mü’minlere vaaz niyetiyle izletebileceğini düşünebiliyor musunuz?
    🙂

    EMİN CEYLAN

  3. Allah-ü Teala bizleri ehli sünnet itikadından ayırmasın. Maalesef bidatler hızlı bir şekilde ibadet olarak kabul görmekte. Bunun vebalını acaba nasıl ödeyecekler. Cenab-ı Hak son nefesimizde ehli sünnet itikadı üzerine imanla ölmeye nasip eylesin. Yakında piyanoya camilere yerleştirdikleri zaman da şaşırmamak lazım. Camilere piyano yerleştirilmesine bile savunanlar oldu.

  4. Sonunda bunu da gördük. Ne niyetle koymuşlar o tv’yi oraya bilmiyorum. Fakat yarın öbürgün o tv’deki imamın görüntüsüne uyup namaz kılarlarsa hiç şaşırmam…

  5. Eee olacağı budur biz gaflet pamuklarını çıkarmaz isek kulaklarımızdan gaflet ile uymaya devam eder, de NAKLİ esas alan örneğin (TAM İLMİHAL SEADETİ EBEDİYE] kitabı gibi kitablar okunmaz isek bu gibi şeyler hiç de şaşılacak şeyler olmayacak. Allahü teala anlayışımızı idrakımızı arttısın, doğruyu doru olarak öğrenip yapmak yanlışıda yanlış olarak öğrenip sakınmak nasib olsun hepimize inşallah efendim…

  6. Bu resimleri 2 şekilde yorumluyorum 1 camide mümkün mertebe ibadedet ve kuran şahsen okuma gibi ulvi kutsi ibadetler yapılır… Şimdi soruyorum başka yer mi kalmadı ki her ne maksatla olursa olsun bişeyler seyretmek için araya koyulmuş… Bu hadise bidatlara kapı açar, yarın birisi başka birşey koyar kalkar birisi dev ekran tv koyar birde cd çalar koydun mu bunun sonu gelmez… Sn Muammer bey ikinci yorumu farlı bir bakış açısıyle şöyle ki. İMAM TELEVİZYON EFENDİ başlığında tereddüt göstemişsiniz, doğrusu haklısın televizyona sahasında uzman hocalar, alimler çıktığı gibi henüz birşeyler öğrenmiş malumat malumat sahibi olmuş… ÖĞRENMEK AYRIDIR MALUMAT SAHİBİ OLMAK AYRIDIR.. İşte o kimseler bizlere TV İMAM EFENDİLİĞİ yapıyorlar.
    Cenabı Hak bize feraset versin.
    Saygılarımla…

  7. Traji-komik bir durum… İleride bu televizyona, bizim vekalet verdiğimiz robotlar uyar… Biz de namaz borcundan kurtuluruz…
    Aslında bu duruma kayıtsız kalmamak lazım… Bir şekilde dilekçe, imza ile insanların bunu kaldırtması lazım…

  8. Evet , televizyon yakışmamış , artık çağdışı bir görüntü . LCD ve Hatta 3 D ‘ li Led uygun düşerdi , sanırsam , galiba , herhalde ! ! ! ! ! ! !

    Olmadı mı , bu yazıya uygun düşmediğin mi Düşünüyorsunuz , bu yorumu mu ? Türkçesi ; Neremiz Doğru ki ! ! ! ! ! ! !

  9. “Müezzin HOPARLÖR efendi” minareye tırmandığı gün,
    “İmam yamağı MİKROFON efendi” imamın yakasında yerini aldığı an,
    “İmam televizyon efendi” de yollara düşmüştü, “camide ben de yerimi isterim” diye!
    Onlar tahtına kuruldu! Şimdi sırada “vaiz bilmem ne efendi”yle, “müftü bilmem ne efendiler” var!
    (“Hoca”nın envâi çeşidini ise zaten görüyoruz!)

    Bu arada, bunlara itibar edenler, tâbi olanlar, “cemaat ne efendi” oluyor; bilemiyorum!..

  10. İnanamıyorum!
    Allah bilir ya, şimdi bunu görüp (bak millet neler yapmış, hadi biz de kendi camimize yapalım) diyen birileri çıkar!
    Bundan korktum…
    Çok korktum hem de!
    Allah sonumuzu hayretssin!

  11. Kıymetli Muammer Bey Kardeşim,
    Çektiğin fotoğrafalerı ve kelimeleri dikkatle seçerek yazdıklarını, hayret ve dehşetle seyrettim ve okudum.

    Bu kadar cesurca ileri gidecekleri belliydi…
    Çünkü modern, yenilikçi, çağdaş, teknolojinin imkanlarından faydalanmayı [böylece din işlerinde bir şeyleri değiştirmeyi] maharet sayan aşağılık kompleksiyle dolu, hasta bir din adamları gürühuyla karşı karşıyayız maalesef…
    Bir imama bu ve benzeri teknolojiyi ibadetlere karıştırmanın bid’at olduğunu anlattığımda tarifsiz bir tepki göstermiş; hâşâ “peygamber zamanında bu aletler olsaydı, kullanır ve bize de kullanmamızı emr ederdi…” demişti, ağzından salyalar akıtarak.

    Bu tür insanlardan ne hayır gelir bilmem?..
    Kainatı, yüzü suyu hürmetine yarattığı sevgili ve şerefli Peygamberimiz; en son dinimizi [sanki] ikmal edip tamamlayamamış da, bu fasık, kalpleri ve kalıpları da hastalar mı tamamlayacak?
    Bunlara bu tür ince şeyleri anlatmak deveye hendek atlatmaktan daha beter, kıymetli abim.

    Yapılacak tek şey hem o zavallılara, hem kendimize ve hem de cümle ümmet-i Muhammede du etmek…

    “Ya Rabbi; bizi, çoluk-çocuklarımızı, bu azgın din yobazlarını ve onların çocuklarını ve cümle ümmeti Muhammedi, sevdiğin ve razı olduğun evliya kulların hürmetine, kainatı yüzü suyu hürmetine yarattığın Habibin, sevgili Peygamberimiz hazreti Muhammet Mustafa sallallhü teala aleyhi ve sellem efendimiz hürmetine bu ahmakların elinden kurtar, onların ve yardakçılarının şerrinden hıfz-ü himaye eyle, doğru yoldan ayırma… Amin… Amin… Amin…”
    diye dua etmek…

    Başka, mutlaka ve mutlaka EHLİ SÜNNET VEL CEMAT itikadını değiştirmeden anlatan kitap, yazı ve ilmihalların yayılmasına çalışmaktır.

    Her samimi Müslüman bunu dert edinmeli elinden geleni ardına komamalıdır.
    Allahü tealaya emanet olunuz.
    Çok güzel bir hizmet olmuş…
    Sizin gibi uyanık kardeşlerimizin sayısının artması dilek ve temennisiyle dualarınızı istirham ederim canım kardeşim.

    Ragıp

  12. Allahü Teala bu tür bidatlerden ve bunları yaymaya çalışanların şerrinden korusun. Islah etsin bunu yapanları da…

  13. Hükümet DİYANET’tin başına ehli sünnet itikadında düzgün birini acilen getirmeli ve arkasında durmalı. Bunu yapmazsa bu vebalin altından kalkamayacak. Diyaneti sapıklar ve reformcular istila etmiş. Dikkat ederseniz sapık fikirler hep o taraftan geliyor. Diyanetin başındakiler böyle olursa imam ve müezzinliği memur(!) zihniyetiyle yapanlardan ne hayır bekleyebiliriz.
    Geçen ay bizzat diyanet işleri başkanı ve yardımcısına çalgılarla ilahi okuduğunu zanneden kepaze bir imamla ilgili mail attım. Adamlardan tık yok. Umurlarında bile değil.
    ÇÖZÜM ŞU: Acilen Diyanet işlerinin, yayınlarının ve imam hatiplerinin kesinlikle ıslahı, terbiye edilmeleri gerekiyor.
    Benim garibime giden NEDEN HÜKÜMET bu konularda çok sessiz… Çünkü bu konuda ancak ve ancak HÜKÜMET sonuç alabilir.

Anonim için bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir