(İhtiyacım vardı, tekrar ve kendim için okudum!)
Sevdiği veya güvendiği savaşçılarını kaybettiğinde oturup ağlayan komutan, biraz sonra perişan olmaya mahkûmdur!
Çünkü bir komutanın, savaşırken üzülmeye hakkı yok!
Bir ova dolusu insan, seni "ardına düşülecek kişi" bilmişken… Bir ova dolusu insan da seni "karşısına çıkılacak kişi" bilmişken; senin üzülmeye, usanmaya, yorulmaya hakkın yok!
Bir komutanın korkmaya hakkı yok!
Bir komutanın vazgeçmeye hakkı yok!
Feryatlar duyacaksın; seni göklere çıkaracaklar, seni yerin dibine sokacaklar…
Feryatlar duyacaksın; yüzün gözün kan olacak veya yerin göğün çiçek dolacak…
Feryatlar duyacaksın; can veren insanların feryatlarını, can yakan insanların feryatlarını… Servet kazanan insanların feryatlarını ve hayallerini kaçıran, umutlarını toprağa akıtan insanların feryatlarını!..
Cenk meydanı, sesi kısılabilen bir klasik film değildir; orada, sivri hançerlerin üstünde yürüyeceksin ve havada uçuşan okların arasından geçeceksin…
Kargıları, kılıçları ve hatta kesilmiş bedenlerle kopmuş kelleleri gördüğün zaman, savaşın ardındaki muvaffakiyeti göremeyeceksin!
Bir komutanın bu savaşta vurulmaya ve ölmeye bile hakkı yok!..
Bir komutanın vazgeçmeye hakkı yok!
İki ordu değildir aslında ovalarda karşılaşan…
Kan revan içinde vuruşan; galibiyet ile mağlubiyettir!
Kim kazanacak, sorusunun cevabı: Korkmayan ve vazgeçmeyendir!..
Kazanmanın zıddı ve başarının katili asla kaybetmek veya başarısızlık değil; şüphedir!..
Şüphe etmeyeceksin… Üzülmeyeceksin… Korkmayacaksın, vurulmayacaksın, yorulmayacaksın, üşenmeyeceksin, vazgeçmeyeceksin…
Çünkü bir komutansın; her adımını atarken, bir insan ordusunu da yürüttüğünü…
Her durduğundaysa bir ordunun inancını da durdurduğunu bileceksin!
İşte bunun için bir komutanın yorulmaya hakkı yok! Bir komutanın üşenmeye hakkı yok!
Bir komutanın hele vazgeçmeye, asla hakkı yok!
Stop
Muammer Erkul
muammer.erkul@tg.com.tr
07 Aralık 2012 Cuma
Gazetemiz MAKALELERİ YAZARININ SESİNDEN DİNLEME uygulaması başlattı…
Alttaki oynatıcıya tıklayarak yazımızı dinleyebilirsiniz:
{mp3remote}http://video.tg.com.tr/Resources/Audio/557602.mp3{/mp3remote}
.
Allah, Allah yıllar ne çabuk geçiyor.
Bu yazının yazıldığı günleri hatırlıyorum.
(Muammer Abicim, ısrarla teşrifinizi bekliyoruz.)
Murat Akyoldaş
Çok istifade ettim.
Zirvede örnekler olmasına rağmen, bir yandan hüzün ve buruklukla okurken (ve de ikinci kez dinlerken) komuta ettiğimiz küçük olaylardaki yılgınlıklarımıza utandım.
Bu doğrultuda kendime format attım.
Buna vesile olduğun için teşekkürler ediyorum. Allah c.c. Razı olsun…
A.Raif Öztürk
Allahü teala razı olsun Muammer Bey kardeşim,
Mükemmeldi yazınız.
Zevkle ve heyecanla okudum.
Allahü teala kalemine kuvvet, size de hayırlı uzun ömürler versin.
Siz de bu ömrü böyle güzel şeyler yazarak hizmet etmekle şereflenesiniz inşaallah.
Allahü tealaya emanet olunuz.
Ragıp
Harika bir yazı. İnsanı silkeliyor hakikaten. Düzenli aralıklarla okunması lazım belki de, kim bilir… Yüreğinize sağlık…
Celal Temür
Okumadım, dinledim 🙂 Allahü teala razı olsun. Çok güzeldi ve etkileyici.
E.SEMA