Yolun kenarına oturur, bakarsın…
Yıllarca düşünür, bulamazsın; kamyonların son tekerlerinin neden dönmediğini!..
Kum çeker, taş döker, durmadan bir şeyler getirip götürür kamyonlar…
Kamyon demek, çalışmak demektir; nerede iş varsa, oraya kamyonlar girer sanki ilk önce…
E, iyi de; neden bazı kamyonların bütün tekerlekleri döndüğü halde, bazısı iki tekerleğini kullanmadan yürür?..
Beklersin, bakarsın, görürsün, anlamaya çalışırsın…
Ve yıllarca, taa büyüyünceye kadar cevabını bulamazsın!..
Bir gün…
Torundan torbaya kadar, sülale boyu yaşanan bir avluya, ateşi olan veya olmayan bir “yangın” düşer!
Baba, veya emmi, veya abi, ya da emmioğullarından birinin başına bir hal gelir. Yani, yolunda gitmekte olan kamyonun lastiği söner!..
…..
Veya bazen de vurulan yük ağır gelir…
Dönmekte olan bütün tekerleklere yük eşit olarak dağılmış bile olsa; yine de her birinin beli eğilir ve tek tek inlemeye başlarlar!..
İşe bu genel çöküş durumlarında, fazla gelen ağırlık;
Her zaman yola temas etmese bile, her daim işi takip edip; yürüyen tekerlekleri gözleyen, onlara tecrübe aktaran, moral veren havada duran tekerlere de sirayet eder…
Ve yük paylaşılır…
Yani dedeler… Büyükler devreye girer!
Zorluklar; tecrübeyle ve önünde giden tekerlerleri her daim gözleyen dönmeyen tekerleklerin devreye girmesiyle aşılıverir!..
Çoluk çocuk, yıllarca düşünür de;
Bazı kamyonların son tekerleklerinin neden dönmediğine akıl erdiremez…
Halbuki böyle tekerlekler der ki;
“Biz daha çook yük çekeriz, çünkü el ele verdik!..”
Bazı kamyonların ve diğer vasıtaların infilak etmiş, asfalt yollara dağılmış lastiklerini görürsünüz de geçerken, içiniz sızlar!..
Ne der, dönmeyen arka lastikler?
Ya da ne desin; yollara dağılmış lastik parçaları bizlere?..
Desin ki:
Destek olun birbirinize!..
Stop
Muammer Erkul
08 Temmuz 2005 Cuma