Eline sağlık, iyi becerdin, dedi biri…
Kasap teşekkür etti. Koyun, bir kere daha tepti bacağını!..
Boğayı kapı ağzına getirip;
“Seç birini, dediler. Ya öleceksin, veya öleceksin!..”
Tercihini “ölmek”ten yana kullandı boğa ve saldırdı!.. İstiyordu ki; arenada, sırtına saplanan kılıçlarla ölsün de, bari “kulağı” kalsın hayatta!..
“Eline sağlık, iyi becerdin” diye övülen matador yarım ağız sırıtıp başını sallarken; kanlar içinde yatan boğanın üstteki kulağı oynadı!..
Matador diz çöktü. Bıçağıyla kesti bu kulağı. Ve, zevkten salya akıtan kalabalığa doğru kaldırdı…
Tribünlerde alkışlardan, çığlıklardan ve ıslıklardan baş döndürücü büyük bir uğultu oluştu o zaman, ve döne döne havaya yükseldi…
-Merhaba.. Dünkü yazını gördüm, yine çok güzeldi. Eline ve gönlüne sağlık.. İyi günler…
-Sayenizde, efendim..
-Estağfirullah, kelimeler sizin kaleminizde anlam kazanıyor..
-Su, musluktan akıyor olduğu için “var” değil;
Su, zaten var olduğu için musluktan akıyor…
Yani biz, kurnayız sadece; içinde birikenleri kovalara akıtan…
Biz, kurnayız sadece…
Veya; gönlümüze zurnayız…
Duyulmayan!..
“Eline sağlık, iyi becerdin” dedi biri…
Kasap teşekkür etti. Koyun, bir kere daha tepti bacağını!..
Boğayı kapı ağzına getirip;
“Seç birini, dediler. Ya öleceksin, veya öleceksin!..”
Tercihini “ölmek”ten yana kullandı boğa ve saldırdı!.. İstiyordu ki; matadorun kılıcıyla ölsün de bari “kulağı” kalsın hayatta!..
Tercihimi, “yazmak”tan yana kullandım işte ben de…
…..
Kulağımı kaybetme!..
Stop
Muammer Erkul
30 Mayıs 2003 Cuma