Çocuk yiyen böcekler! [19 Nisan 2013 Cuma]

 

Dertlenmiş miydiniz; o güzel çiçeğinizi kuruttuğunuzda, su vermeyi unutarak?..
Üzülmüş müydünüz; ektiğiniz sebze fidelerinin bir kısmını yeşile çalan böcekler bastığında, bir kısmını boğuşan köpekler ezdiğinde, bir kısmını tavuklar yediğinde?..
Kahrolmuş muydunuz; sıralar boyu diktiğiniz fidanların köklerini köstebekler kestiğinde?..

İyi de; köstebekler bacaklarını kesiyor, tırtıllar vücudunu kemiriyor ve böcekler özünü emiyor çocuklarınızın, görmüyor musunuz?



Arkadaşlar!
Bizim işimiz "insan" yetiştirmek.

İnsan yetiştirmekse ağaç yetiştirmeye benzer:
Bir tohum, yeşerip yeryüzüne çıkar. Şimdi o küçük filiz sulanacak budanacak; soğuktan sıcaktan, rüzgârdan fırtınadan, yağmurdan doludan, vahşi hayvanlardan, ayakların altında ezilmekten korunacak…
O filizin evet her şeyden korunması lazım da; çünkü büyüyüp fidan olamazsa bir ağaç olması, meyve yapması, kendine benzer tohumlar vermesi mümkün değil…


İnsan yetiştirmek de işte aynen buna benziyor!..

Bizim işimiz; kendine benzer yeni insanlar, doğru insanlar, örnek olunacak insanlar yetiştirmek…
Peki bunun yolu nereden geçiyor?
"Çocuk yetiştirmekten" geçiyor, çocuk!..

Bu cevap o kadar basit ve göz önünde ki, neredeyse görülemeyecek kadar!

Evet, en önemli iş çocuklardır!
Çünkü çocuğa zerk edilmiş zehir, ömrünün sonuna kadar ondan çıkmayacak.
Birkaç yıllık ihmaliniz yüzünden eğrilivermiş dalı düzeltmek içinse, kim bilir kimlerin ömrü, yetmeyecek!



Genetiği değiştirilmiş gıdalardan korkuyorsunuz da; çocuklarımızın genetiği değiştiriliyorken neden umursamıyorsunuz?

Hep diyorum, yine söylemek vakti:
Bu memleketten para kazanan zenginlerin, bu memleketin çocuklarına borcu var, ama ödemiyorlar!

Sen!..
Şunu biliyor musun?..
On sene sonra öldüğünde, bugün on yaşındaki çocuklar yirmi yaşında olacak…
Fakat onlar artık "bükülemez" halde, sense artık "geri gelemez" yerde olacaksın!

Çocukların, keşke; "odun yetiştirmekten daha önemli" olduğunu idrak edenler, daha çok olsaydı ve biz, onlarla kol kola yürüseydik!



Stop
Muammer Erkul 
muammer.erkul@tg.com.tr
19 Nisan 2013 Cuma

 

5 yorum

  1. İnsanların bir şeyi öğreninceye kadar bilmiyordum gibi sudan da olsa tutunacak bir bahaneleri oluyor da, öğrendikten sonra o bahane de akıp gidiyor…
    Bu yazılar kime yazılıyor? Yazıldığı adreslere ulaşıyor mu? Evet biliyorum, “bana” yazılıyor ilk, ben kendim “ben” penceresinden bakınca… Ya başka? Başka kimseye yazılmıyor mu?
    Üzülüyorum kendi adıma, yeterince anlayamıyorum diye… Üzerime düşeni yapamıyorum diye…
    İçimi oyarcasına zorluyorum bazen anlamak için; tek suçlu bensem eğer suçumu telafiye çalışayım diye… Yok, benden başka suçlular da varsa, anlamaları için dünyayı başlarına yıkayım diye!
    Geçenlerde yorum yazan bir uyduruk adam, “parayı bulsanız bunların hiçbirini yazmazsınız” diyordu. Sahi niye hâlâ yazılıyor; yazılmasına hâlâ niye ihtiyaç var?
    Hicran Seçkin

  2. Genetiği değiştirilmiş gıdalar kadar da, bahçede yetiştirdiği odun kadar da umurunda değil çocuklar çoğu kişinin. Çünkü onlar bencil/egoist! Çocuğunun fiziki görünüşü/giyinişi falanca hanımın/beyin evladından aşağı kalmayacak şekildeyse… Derslerindeki başarısı ve hal hareketi de “şimdilik” ebeveynin itibarına gölge düşürmüyorsa… Başka neyi dert edecekler ki? Yani ebeveynin asıl derdi aslında bizzat “kendi”, çocuk falan değil! Başkasının çocuğu hele, hiç değil! O istediği kadar çocuğunun derdinde gibi pozlar versin elâleme; şu satırları gören göz, duyan kulak sahibini düşünmeye, yol-yordam aramaya sevketmiyorsa onun düşündüğü “çocuk” olamaz. Derdi kendidir, izzetsiz nefsidir!..
    Hicran Seçkin

  3. ..Yani o böcekler çocuklarımızın dışına bir zarar vermesin de, içini istediği kadar kemirsin! Maalesef gelinen nokta bu. Ama içi kemirilen o kof çocuklar ne kadar daha canlı gibi görünüp ayakta kalacak, işte orası vahim…
    Hicran Seçkin

  4. Evet, gerçekten çok önemli bir konu, fakat ne yazık ki çok ihmal ediliyor. Gündeme getirdiğiniz için teşekkürler.

    A.Raif Öztürk

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir