Kumaş [04 Mayıs 2007 Cuma]

Dikilmemek acıların önünde; dikilmek içindir, bir gün…
Ama daha önce, kesilmek için!

Serilmek yere böyle sessiz sedasız; sınanmasıdır sabrının… Üstünde kuru sabun çizgileri ve bir makas; cenaze üstündeki bıçak gibi!

Ölçülürken, çizilirken bilirsin ve hatta dokunurken…
Doğmuş isen bilirsin ya öleceğini…
Bilirsin kumaş isen; kesileceğini!

Sen, kıyafet değilsin; böyle henüz bir topta sarılıyken… Ve manifaturacılar çarşısındaki tahta pencereli dükkânın, ihtiyar tezgâhına indirilmişken kambur raflardan… Ve pütürlü ellerde köşeleri yuvarlanmış bir tahta metreyle ölçülürken!..
Fakat sen kıyafet değilsen şimdilik; olmayacaksın, değil!

Kumaş, kendi geleceğini gözler, gelenlerin gözlerinde!
“Şunu indirir misin?
Yok şunu, bir de iki altındakini. Bir de şu yanda duranı…”

Kumaş seçmek;
Gelecek zamana kıyafet giydirmektir!

İyi de nerde sabır;
Hangi yöne kaçtı deli taylar gibi, dörtnala?

Bir koca gün beslenip, sağılmak için beklerken rahat duramayan… Kendi tekmesiyle, kendi sütünü döküp, gününü ziyan eden ineklerin işine benzer; kumaşın kayması, yerinde durmaması!..

Parçalar üst üstedir…
Biri ölçülür; hepsi biçilir!
Alttakiler sanır ki, canları acıdıkça; en üstteki parçanın nârına yanmaktalar!
O ise bilir; hep beraber, tahta bezi olmaktan kurtuldular!

Çöpün altına konmak ile sandığın üstüne konmak farkı; sanmayın kumaşın boyasındandır, satanın çenesindendir…
Hüner; terzinin parmağındadır!

Laf uzar, kumaş ise yatar tezgâh üstünde; kesmek gerektir, vesselam:
Diklenmemek bazı acıların önünde; dikilmek içindir bir gün ve giyilecek olduğunu bilmektendir en güzel yerlerde…
Serilmek yere, üzerinde sabun çizgileriyle böyle sessiz sedasız; elbette sınanmasıdır sabrının…

Ölçülürken ve çizilirken, bilirsin kesileceğini…
Bilirsin seçilen kumaşın, geleceğe kıyafet olduğunu!

Stop
Muammer Erkul
04 Mayıs 2007 Cuma

 

1 Yorum

  1. Bu yazıyı kaçıncı kez okuyorum Ya Rabbi…

    GÖLÇİÇEĞİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir