Şimdi de duyuyorum; insanlar kendi çocuklarına benzer sözleri söylüyor…
Küçükken beni de herkes "akıllı oğlum" diye severdi…
Benim oğlum çok akıllı maşallah, derdi babaannem…
Benim oğlum çok akıllıdır, derdi babam…
Benim oğlum çok akıllıdır, öyle yapmaz, derdi annem…
…..
Ben de inanırdım ki;
Çok akıllıyım…
"Çok akıllı olduğun" ile ilgili herkesten ayrı ayrı övgüler alıyorsan… Ve bir çok büyüğün olduğu halde yakınlarda, bunlar/benzerleri hep sana söyleniyorsa…
Bir süre sonra zannetmeye başlıyorsun ki;
Sadece sen akıllısın… Veya;
Sen herkesten akıllısın!..
Bir büyüğün, diğer bir büyüğüne;
"Maşallah, öyle akıllı ki; benim bile cevap veremeyeceğim sorular soruyor, hiç aklıma gelmeyen konular üzerinde düşünüyor" dedikçe, ne sanır ki bir çocuk;
"Kendi aklının, diğerlerinin aklından üstün olduğunu" sanmaktan başka?..
…..
Halbuki bu zan, tam bir "çocukluk" alameti!..
Öyle olmuştum ki sonunda;
Ben babamdan akıllıyım, babam dedemden akıllı, dedem babasından, babası da dedemin dedesinden akıllı… Böylece her dede de kendi babasından daha akıllı, sanıyordum!..
Bu dipsiz düşünce kuyumun kapkaranlığını düşünebiliyor musunuz;
Ve görebiliyor musunuz, ahmaklığımı!..
…..
Aklı veren, aklın tuzaklarından da korusun inşallah bizi!..
Vehmediyordum ki; bir çizsem, o güne kadar çizilmişlerin en güzelidir…
Bir yazsam, o güne kadar yazılmışların en iyisidir…
Söylesem, yoktur üstüne söylenmiş bir söz!
İşte böyle inanıyordum, hem de bütün çocukluğum boyunca!..
Ama bu düşünce, geride kalmış; yazılmış ve söylenmişlerin hepsini süpürmeyi hedefliyor insanın zihninde;
Vahşete batın!..
Bütün ilim ve allameyi silmeye çalışıyor;
Zulmete bakın!..
…..
Ve (büyümeye başladıktan sonra yazmaya çalıştığım) şu satırların samimiyetine inanın…
Bu yazıda dedemden bahsetmeyecektim. Olmadı!..
Çünkü, işte yine önümde kalın ve güzel kitaplar var.
İşte yine (sanki) ensemde hissediyorum nefesini, ve sanki yine kulağımda fısıldıyor dedemin sesi. Diyor ki:
Akıl ne büyük nimet, evladım…
Çünkü aklı olmayan; nakle muhtaç olduğunu anlayamıyor!..
…..
Ve ben, bu bir tek cümleyi, bunca zaman sonra anlamaya çalışıyorum.
Stop
Muammer Erkul
17 Eylül 2004 Cuma