Tecrübe bir yumaktır [10 Ekim 2004 Pazar]

Yürüyoruz…
Ardımızda kalan yol, toparlanıyor; kendi üstüne sarılıyor.
Yumağımız büyüdükçe “tecrübemiz” artıyor!..

Yolcusun…
İstasyonda bilet kestiriyorsun…
Bir it gelip bacağını kirletiyor!
…..
Ne yapacaksın?

Çok şey yapılır belki, ama;
..sen, yolcusun!..
Ulaşman gereken yerler, kat etmen gereken mesafeler var…
Halbuki o hayvan, oraların çöplüğünün pisliğini gezdiriyor üzerinde!.. Kovalasan kaçacak, hele bir de tekme sallasan;
Kırk gün kırk gece adını söyleyerek havlayacak!..

Tercih et!
Ya kendi yolundan vazgeçeceksin, düşmek için köpeklerin peşine; o çöplük seniin, bu delik benim…
Veya devam edeceksin, canın yanarak!..
…..
İşte bu can sıkıntısına; tecrübe, diyorlar…
Diğer yolcularla konuşmayabilmeye ise;
Sabır!..

Peki, öyle yana uzatmış olarak daha ne kadar tutacaksın bacağını?
Nereye kadar taşıyacaksın pantolonundaki veya valizindeki-çantandaki pisliği ve ne zamana kadar o nahoş kokuları yayarak gezeceksin?

Belki bir köşe başında beklerken, belki bir yerde dinlenirken, belki bir iş yapmaya çalışırken, belki sevdiklerinle gezinirken, belki gurubu seyrederken, belki bir istasyonda bilet alırken…
Bilerek veya bilmeyerek…
Fark ederek, yahut farkında olmayarak, pislik bulaşabilir üzerine…
Durup dururken su bulman, sabun alman, belki de elbiseni değiştirmen gerekebilir…
…..
Tecrübe diyor ki:
“Yaptığın bu masraf;
Senin için ucuz olanıdır!..”

Malın kirlenir…
Temizlemezsen; adın kirlenir!
…..
Adını temizlemek;
Malını temizlemekten daha zor olur!..

Stop
Muammer Erkul
10 Ekim 2004 Pazar

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir