Umut ipi 2 [31 Mayıs 2007 Perşembe]

Bu yazının bir öncesi vardı ve sonrası olacak.
Onları da okumanızı tavsiye ederim. Mektubumun cevabı geldi. Yayınlıyorum:

……….

18 Mart 1998’di gazetedeki yazınızın tarihi. 9 yıl olmuş…
Sizin yazınızdan sonra cesaretlendim.
Bağımlılık hakkında araştırmalar yaptım. Kullandığım hap piyasada antidepresan olarak satılıyor, çok kolay ve ucuza bulunuyordu. Hatta bu yüzden eroin türevi maddelere bağımlı olanların hap bulamadıklarında bu ilaçla idare ettiklerini öğrenmiştim. Daha az almaya çalışıyorum hapları ama yine de korkuyordum kendimden…
Ve 26 Mayıs 1998’de ailem görmüştü yazıyı…
Okuldan geldiğimde beni bekliyorlardı evde. Masanın üzerinde günlüğüm, gazeteden kesilmiş yazınız, ilaç kutuları ve bağımlılıkla ilgili topladığım bilgilerden, gazete ve dergi kupürlerinden, internetten topladığım yazılardan oluşan dosyam… O an düşündüm işte intiharı. Evimiz Üsküdar’da, denize yakındı. Koşarak gidip denize atabilir miyim diye düşündüm ama pek ihtimal vermedim, bacaklarımda hiç derman kalmamıştı…
Kızmadılar. Aksine beklemediğim ve hak etmediğim kadar iyi davrandılar bana.
Sanırım o ana kadar fark etmemelerinin verdiği bir vicdan azabı vardı ve bunu onlarla değil sizinle paylaşmış olmamın alınganlığı… Ama yine de onlar da size hâlâ minnettarlardır, eminim. (Tedavi için) Marmara Üniversitesi Psikiyatri Bölümüne gidip gelmeye başladım. Psikolojik yardım aldım, ilacı azaltarak bırakmamın doğru olduğunu öğrendim. 1 hafta geçmeden babam mide kanaması geçirdi, üzüntüden… Ve nasıl bırakacağımı bilemediğim o hapları babam için neredeyse tamamen bıraktım, hem de bir ay içinde. Bir sene kadar nadiren, çok az dozda kullandım, ondan sonra da bir daha hiç kullanmadım…
Okul arkadaşlarım ve öğretmenlerim de öğrenmişti sanırım, babam geliyor izin alıp sözde “dişçi” randevuma götürüyordu. Ama kimse yüzüme vurmadı. Herkes destek oldu. Öğrencilik hayatımda ilk kez o yıl 1 almıştım, buna rağmen “Teşekkür Belgesi” alarak geçtim o sene bile… Ve ertesi sene, yani lise sonda ailemin de öğretmenlerimin de bana verdiği bu desteğin karşılığını vermek için dört elle derslerime sarıldım. Benim bile beklemediğim bir şekilde ÖSS’de Türkiye ..’sü oldum, ve ……. Üniversitesi’ni kazandım.
Mütercim-tercümanlık bölümünde okudum. Okurken kıyafet sorunu yaşadığım için (evet, o hap bağımlısı kız başörtülüydü aynı zamanda) hukuki destek ararken eşimle tanıştım, internette. Birbirimizi görmeden 2 sene sadece internet üzerinde görüştük. Ve sonra tanışmaya ve sonra evlenmeye karar verdik… Kıyafet sorunundan dolayı ön lisans diploması ile okuldan ayrılmam gerekti. Ama yaz okuluna kalarak ve üst sınıflardan ders alarak eksik derslerimin büyük kısmını tamamladım. İyi bir derece ile mezun oldum. Çok iyi iş bağlantıları kurdum ve özellikle tıbbi ve teknik konularda uzmanlaşan bir çevirmen oldum…
Ama hayatımda yaptığım en güzel şey anne olmaktır herhalde.
Artık annemi ve babamı çok daha iyi anlıyorum. Kızımı çok iyi yetiştirmek için çabalıyorum. Biraz daha büyüdüğünde ona sizden imzalı olan (sanırım 93 yılında bir fuarda imzalamıştınız) Çekirge Çetin’i (kitabınızı) armağan edeceğim:) Bir genç kız olduğunda da anlatacağım ipi tutan kızın hikâyesini…
Uzun oldu biliyorum ama gizli kahramanı olduğunuz bir hayat hikâyesini bilmek hakkınızdı… Okurlarınız arasında göğsünüze kıvançla takacağınız daha pek çok madalyanız olduğuna eminim. Bir insanı kurtaran bütün insanlığı kurtarmış demektir. Kaleminize kuvvet…
Sevgi ve dua ile…”
Ş…
 

Stop
Muammer Erkul
31 Mayıs 2007 Perşembe

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir