Edirne’den Kars’a kadar her yöne gidecek otobüsler eskiden Topkapı’dan kalkardı. Surların dışında kalan geniş alan insan ve otobüs kaynardı. Bütün o hengâme şimdi eski Türk filmlerinde kaldı…
Lise çağımın bir yaz günü. Çorlu’ya gidiyorum. Bilet alıp otobüsteki yerime oturdum. O zamanlar hemen her vapur, tren ve otobüse fukara “gasteciler” biner, koltukları altındaki gazeteleri satmaya çalışırlardı. Hâlâ gözümün önünde; sağ sırada ortalarda oturuyorum, ön kapıdan biri bindi; “gazete, Türkiye, haberler” filan diye tekrarlıyor. Demek ki harçlığımdan kıyabildiğim “fazla” bir 25 kuruşum varmış. İstedim, getirdi. Kim bilir o kimdi, hangi abiydi…
O zamanlar sadece bir iki gazete ofset, diğerleri (eski usul) tipo baskı yapıyor. Haberlerle pek ilgilenmiyor, hızlı geçiyorum. Orta sayfa ise çarşaf gibi geniş ve bütün hazırlanmış: Aman Allah’ım, karman çorman vinyetler, orada burada şiirler, silik resimler, fıkralar, basit basit çizgi romanlar… O sayfaları, o haliyle görünce, birdenbire öyle sevindim ki!.. Ve dedim ki: “Bu gazetede ben bile çizerim!..” Hatta o gazeteyi uzun zaman sakladım.
Yüce Mevla, işte o saf çocuğun, yeni yetme o kayıp delikanlının sözünü bir dua olarak kabul buyurdu. Bir gün geldi; önce çizer olarak, sonra da yazar olarak beni o gazetenin sayfaları içine sarmaladı ve bu memleketin en çok satan gazetesi Türkiye’de bir isim, imza sahibi yaptı…
Bugün gazetemiz 40 yaşında. Başladığı günden bu yana, içinde doğanlarımız ve hayatta kalanlarımızla değişmeyen aynı gönül kadrosu, dile kolay tam 40 tane sene…
Güne özel, ben de bir minik hatıramı aktarmak istedim böylece. Allah ayırmasın; hiç birimizi hiç birimizden.
…….
22 Nisan aynı zamanda Hatice anneciğimin de vefat ettiği gündür.
Ve yine 22 Nisan TUĞRA GÜNÜ’dür; Mehmet Han’ın gemileri bu sabah Haliç sularında görülmüştü ki geniş izahı sitemizden bulunabilir…
Stop
Muammer Erkul
22 Nisan 2010 Perşembe
Kırkıncı Yılınızı sevgiyle tebrik ediyorum…….
Allah-ü teala nice 40 yıllar nasip etsin inşallah. İyi ki doğdun Türkiye Gazetesi.
Ne güzel, ne mübarek bir gün… Hepimize mübarek olsun… Allahü teala çıkaranlardan razı olsun…
Teşekkürler abiciğim. Eline sağlık.
Ne mutlu bana ki
ilk yorumu yapıyorum!.
İyi ki o saf kalpli çocuk,
gönülden bu dileğini Rabbine duyurmuş.
Şu gün bir Muammer Erkul yazısını okuyabiliyor,
yazdıklarını yürekten hissedebiliyorsak,
işte o tertemiz, saf duygularla, gönülden gelen
duaların SEBEBİ. Ne mutlu bizlere seni tanıdık.
Seni anladık, okuduk ve ömrümüz olduğunca da
okuyacağız. Allah her birimizizn yar ve yardımcısıdır.
Sağlıcakla üstadım.
SAVAŞÇI…
Sevgiler kere sevgiler sunarım herkese.
:-)))
22 nisan benim doğum günümdür:) bir yaş daha yaşlandığımı kanıtıdır:)
…..
NOT:
Sevgili Hülya, doğum gününü tebrik ederim hepimiz adına. Fakat bizler bir aradayken gençleşiyoruz, sen de zaman içinde göreceksin bunu… M:)
Ne mutlu bize… 🙂
Ne mutlu bize… 🙂
Gazeteme ve içindeki fotoğraflara baktım sabah erkenden…
İçim titredi…
Bu kadaar insan bizim için, benim için çalışıyor, uğraşıyor dedim…
“Doğruyu nakledebilmek için” ter döküyorlar dedim.
Allahu teala razı olsun.
Emeklerinin karşılığını kat kat görsünler dilerim.
Selam, 22 Nisan tarihli yazınızı okuyunca sizinle aynı duyguları paylaştım.
Ben kim miyim?
Belki bir hayran, belki de öğretmenlğinde katkısı olduğunuuz biri.
1999 tarihinde Marmara Ünv. öss sınav soruları çalındığında
ben de sınava girecektim ama aile zoruyla. Sorular çalındığında sınav ertelenince bayağı öfkelenmiştim hatta küfür bile etmiştim, yeniden aynı stresi yaşayacağım diye. Ta ki sizin bir gün sonraki yazınızı okuyuncaya dek. Herkes ben dahil felaket tellallığı yaparken siz önümüzde bir 1 aylık süre daha var ve hadi bu ayda eksiklerinizi tamamlayın [herkes felaket olarak bakıp çökerken, sen FIRSAT olarak bak] demiştiniz.
Gerçi bende eksik yoktu, çünkü bende sınav diye bir kavram yoktu. Sadece annemin hatırına giriyordum o yazıyı okuduktan sonra neden olmasın bu sadece soru çözsem belki işe yarar dedim ve yaradı gerçi o kadar fazla puan alamadım ama aldığım puan beni beden eğitimi öğretmeni olmaya yetti.
Ha bu arada ünversite yıllarımda aldığım ilk kitap ta Bul Beni oldu.
Bugünkü yazınızı okudum da demek ki kader küçük dokunuşlardan çığ oluşturacak kadar güç veriyormuş insana.
Sizinle aynı kaderi paylaştım için 23 Nisan çocukları gibi şen ve mutluyum…
Allahü teala hazretlerine sonsuz hamdü senalar eder, alemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam (S.A.V.) Efendimize Salatü Selam olsun
Çok Kıymetli Muammer Abim…
Ülkemizi aydınlatan medya ışığı olan sevgili İhlas ailesinin mücevher kalemi, Muazzez Abim,
40 yılınızın 24 yılını sizler sayesinde saadet ile geçirdim. Milat benim için 1986 senesiydi. Milat öncesi, dualar ve iyilikler ile kabahatlerimin affına sığınıyorum Yüce Rabbimizin. Milattan sonra İhlas ailesinden müthiş anlamlar öğrendim Elhamdülillah. En önemlillerinden Bilinci öğretti gazetem bana. Yaşamımdaki her hareketimin değil ama birçok hareketimin. Bu konuda mesleki eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımda da yapılan işlerin bilinçli yapılabilmesi için gayret gösteriyorum. Bilinçli yaklaşımlar samimiyyeti de arkasından getiriyor. Yaşamın gayesi, kişinin bilinçlenmesi ile insanlık erdemine ulaşılıyor annındayım. Bilinçte taklit yoktur. Fikir başarıları vardır. İnanırım ki fikir kopyalanamaz. Fikir oluşması için çok okumak ve olmassa olmazı farklı yer ve insanlar ile onların davranış biçimlerini entegre ederek doğruları kurgulamak. Bugün pek çok duygulandım. Hepimize Yüce Rabbimizden nice seneler birlikte olmamızı temiz kalb ile diliyorum. Emeği geçen abilerden Allahü teala razı olsun. Abileri seviyorum ya Rabbi,, Sen de onları sev.
Dua ve Selam ile
İlyas Çaylı
🙂 Rabbim daha nice nice, hayirli, gökkusaginin zenginliginde 40 seneler nasib etsin insaallah…
Bugün çok güzel bir gün…
Herkes gibi ben de çok mutluyum. İlk kırkıncı yılımız hepimiz için hayırlı olsun. Gazetemizi çok seviyorum.
Hayırlı akşamlar…
Çoşku ve mutluluk öyle büyük ki…
152 sayfa… Türkiye’yi, Türkiye’nin okuyucusu olma seadetini anlatan ufak bir parça. 152 sayfadan devam eden görülmeyen diğer sayfaların yazarlardan ve emeği geçen herkesten Allah-ü Teala razı olsun, amin. Canımız Türkiye Gazete’mizin kırkıncı yılı kutlu olsun. Nice nice nice yılllara 🙂 İyi ki doğdun ve biz iyi ki seni tanıdık! 🙂
“Allah ayırmasın; hiç birimizi hiç birimizden.”
Amin…
İyi ki kıymışsın o 25 kuruşa ve iyi ki için, “Bu gazetede ben bile çizerim!..” demiş abiciğim.
Bu kadroyu, Sahibinden, yazanı-çizenine; en küçük bir emeği geçeninden, okuyucusuna kadar hepsini, böyle birlik ve beraberlik içinde, iki cihanda en güzel yerlerde bulundursun Rabbim…
Amin.