Ağaçlar ve babalar [13 Ağustos 2003 Çarşamba]

Dallarından ceviz düşürdüğünüz bir ağacın ne ağacı olduğunu bilirsiniz değil mi?.. Peki ya kıpkırmızı elmalarını sarkıtmış olanlar ne ağacıdır?..
Söylemeyin bunun cevabını, söylemeyin. Çünkü böyle soru sorulmaz!..

Her ağaç, her sene meyve vermeyebilir. Her ağacın, her sene, her meyvesi olgunlaşmayabilir…
Rahmetin kesildiği bir zaman denk gelebilir de meyve mevsimi, kurur gider ortalık. Yahut ağacın dalları çiçekteyken böcek basabilir, tırtıl sarabilir, çekirge inebilir… Yemişler henüz belirmişken dolu vurabilir, ham meyveler tadını bulurken kurt dalabilir meyvelere…
Olur mu bunlar? Olabilir!..

Ama, üzüm salkımlarının hangi daldan sarkıyor olduğunu bilirsiniz, değil mi?.. Fındık kökünün hangisi olduğunu tanırsınız, değil mi?.. Şu dut ağacıdır, dendiğinde şaşırmazsınız değil mi?.. Gül desteleyeceğinizde lâle soğanlarına yalvarmazsınız, değil mi?..

Özü şudur sözümün:
Bir bilmek, ve bir bilmemektir…
Yani, bir elma ağacının, her sene meyvesi düzgün, dolgun, olgun ve lezzetli olmayabilir. Bilemeyebilirsin bir ağacı; meyvesini görmeden, dalından almadan, tadına bakmadan…
Ama, bilirsin ki şunu;
Sana şahane elmalar uzatmış olan ağaç, elma ağacıdır!..
…..
Peki, hadi bir de şöyle düşünün:
Sıcaktan, soğuktan, kuraktan, ayazdan geçirilen olgun meyveler gibi zamanın ortasına güzel evlatlar uzatmış olan babalar çok mu farklıdır ağaçlardan?..
Meyvesine bakılan ağaç bilinir de;
Evladına bakılan baba bilinmez mi?..
…..
Not: Kendimle kardeş bildiğim Ali Rıza Kılıçaslan ile onun ağabey ve kardeşleri İsmail, İlyas, Ahmet, Mehmet ve Arif Kılıçaslan’ın babaları olan Mustafa amca da ayrılmış bu hayattan; Allah rahmet eylesin…
İşe bakın ki, daha dün (bir vefat, veya bir musibet işittiğinde: “İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci’ûn” demek lazım geldiğini okumuştum. Ve hatta not ettim unutmayayım diye…
Bu dua unutulmaz dostlaaar, unutulmaz; böyle, ölüm her gün sağımızdan solumuzdan birilerini çekip alırken… Öyle değil mi?
Ve her önünden geçtiğimizde içimizi sızlatan kapıların sayısı her gün artıyorken!..

Stop
Muammer Erkul
13 Ağustos 2003 Çarşamba

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir