Her zaman edebiyattan, yazarlardan, yayıncılardan, kitaplardan, okumaktan filan bahsediyoruz, ama işin bir diğer boyutu eksik kalıyor… Az sonra siz de bana hak vereceksiniz…
Halbuki asıl okuma mücadelesini onlar veriyorlar: Azerbaycan’dan, Türkmenistan’dan, Özbekistan’dan, Kazakistan’dan, Kırgızistan’dan, Çeçenistan’dan, Doğu Türkistan’dan, Afganistan’dan ve adı hatırıma gelmeyen pek çok ülkeden… Ayrıca yurdumuzun her il veya ilçesinden, okumak için yollara düşen öğrenciler geliyor büyük şehirlere geliyorlar…
Ne olacak bu gençler; ana kucağından, ata ocağından uzak? Kurda kuşa yem olmuş sayısız zavallıların pek çoğu da “okumak için” çıkmamış mıydı yurdundan?.. Acaba şu an kaç üniversite öğrencisi sahip çıkılmayı bekliyor?.. Bilerek veya bilmeyerek, ama bekliyor…
Benden işaret etmek; devamını, kendiniz düşünün!
“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” güzel prensibiyle 1975 senesinde yola çıkmış İhlas Vakfı. Binlerce öğrenci barınıp korunmuş İhlas yurtlarının çatıları altında…
Bende yeri çok özeldir bu yurtların; onun için sözü uzatıveririm, konu o güzel yuvalardan açılınca… Uzaklardan gelmiş, değişik iklimlerden bir araya toplanmış delikanlıların ışıklı güzel gözleri, gülen yüzleri gelir gözümün önüne… Bir yurt daha açılsa, bir yatak daha eklense, bir tabak yemek daha eklense, derim…
Ne aşk, ne sabır, ne gayret, diye takdir ederim ayrıca, yurtların yöneticilerini; gördükçe, kendi evlerinde, iki evladıyla bile başa çıkamayanları…
Ne kadar yazsam az gelir de, yerim sınırlı…
Özü şudur sözümün: Hepsi de birer altın ocağına benzeyen tam 27 tane faal yurt var şu anda çeşitli şehirlerde… Yeterli mi bunlar, yetsin mi bu kadar? Hayır mı diyorsunuz? Elbette yetmiyor. Yetmediği için de yenileri ekleniyor… Hedef; üniversite ve yüksek okul bulunan bütün şehirlere “Vakfın mülkü olan” bir yurt açıp, genç insanlara sahip çıkarak hizmet etmek…
Balıkesir yurdu inşallah üç hafta sonra, 22 Nisan’da açılıyor… Ankara Gölbaşı’nda hayırsever bir hanımefendinin bağışladığı arsa üzerine yapılan yurt inşaatı devam ediyor… Bazı şehirlerde, inşaata henüz başlanmamış ama bağışlanmış yurt arsaları var… İş adamı Cemal Çelik beyin bağışladığı arsaya 7 Nisan’da, Konya’nın 2. yurdunun temeli atılacak…
Denizli yurdunun ise kaba inşaatı bitmiş halde… Gerçekten çoğu bitmiş ve çok azı azı kalmış halde… Ağustos’a kadar tamamlansın ve Eylül ayında öğrenciler içine girebilsin diye, Vakıf bir yandan, yardım severler diğer yandan faaliyette; kimi kapılarını üstlenmiş, kimi fayans, kimisi çimento, kimisi musluk… Yani, kimde ne varsa destek olmaya koşuyor…
Bu iş diğer işlere hiç benzemiyor…
Öğrenci, okul, barınacak yer… Bunlardan biri olmazsa diğerlerinin pek bir anlamı kalmıyor. Şükürler olsun ki öğrenci var… Okul da var… Yurtlar da yapılıyor işte…
Bilgi almak isterseniz çok kolay, ezberimde, gazetenin eski numarası çünkü: 0212. 513 99 00… Web sitesi: http://www.ihlasvakfi.com Elektronik mektup yazmak isterseniz de adresi şu: ihlasvakfi@ihlasvakfi.com
Sanırım kitap tanıtımlarından daha faydalı oldu bu günkü yazı, öyle değil mi?..
Stop
Muammer Erkul
01 Nisan 2007 Pazar