İşe bakın; güya sadece iki satırlık girişti dünkü yazı, ama laf ebruli zürafanın yemek borusu gibi uzadı!..
Bilirsiniz, böyle konular minik teknelere benzer… Yelkenleri açarsın; rüzgar doldukça gider… Peki ama nereye?
Kim bilir!..
İnsanlar ne ister, diyorduk ya…
Bazısı sopa ister insanların aslında, sopaa!..
Kim uydurur bu hikayeleri de “gerçek” diye anlatır?
Yoksa gerçekten gerçek midir bütün bu anlatılanlar?..
Güya Temel’in köyündeki mezarlığa 4 kişilik bir helikopter çakılmış da…
Kazma-küreğini kapan köylüler yardıma koşmuşlar da…
Önce toprağa çakılan helikopteri, ardından da ikiyüzelli tane ceset çıkartmışlar!..
…..
Buyurun bakalım!..
İster gülün ister gülmeyin, bana ne… Ben uydurmadım ki bunu, aynen duydum, sizin de çoğunuzun duyduğu gibi.
Bugünlerde de gene “gerçek bir olay” dolaşıyor kulaktan kulağa:
Sibirya köylülerinden bir grup mezarlığa ölü götürüyormuş.
Tarlaların içinden geçerken taşıyıcılardan biri sendelemiş, ve nasıl olduysa olmuş, ellerindeki tabut düşünce, taşıdıkları ölü yanlarındaki dereye yuvarlanmış…
Islak mıslak yakalayıp gömmek için koşmuşlar peşinden, ama yakalayamamışlar.
Akıntıya kapılan ceset, bir o yana bir bu yana çarpa çarpa, dinamitle avlanan balıkçıların yanına kadar sürüklenmiş. Onu gören adamlar;
“Eyvaah, demişler. Bunu galiba dinamitle biz öldürdük!..”
Ve karanlığa kadar bekleyip, cesedi gizlice taşıyarak askeri bölgenin tellerine dayamışlar, ve korku içinde kaçmışlar…
Birazdan durumu farkeden nöbetçi:
“Duuur!.. Diye bağırmış. Kimdir o?..”
Ses çıkmayınca da basmış tetiğe. Yaylım ateşine tutulan ceset delik deşik edilmiş…
Silah seslerini duyan kışla “sakinleri” Amerikan kuvvetleri saldırdı sanarak yataklarından fırlamışlar. Ateşe maruz kalanın bir tek kişi hem de Rus olduğunu anlayınca bir ambulans çağırmışlar…
Mezarlığa götürülürken tarlada düşen cesedin, kaldırıldığı hastanede hemen alındığı operasyon tam altı saat sürmüş…
Sonunda dışarı çıkmış cerrah.
Alnında biriken terleri silmiş. Ve;
“Çok zor oldu, demiş…
Ama, galiba yaşayacak!..”
Bundan nasıl bir sonuç çıkarmak lazım şimdi?..
1- Kesinlikle Rusya’da ölmemeye çalışmak lazım!
2- Eğer gene günün birinde Rusya’da beş kişi 15 kişiyi rehin alır ve güvenlik güçleri de müdahale ederek rehineler dahil 150 kişiyi öldürür de suçlular yakalanamazsa hiç şaşmamak lâzım!..
………………………..
SAVAŞTA GAZETECİLİK / Ali Koçak
Savaş bölgesine gidecek bir gazeteci için; giderken yanına ne alacağından, ne zaman kimleri nasıl bulacağına, silahlardan zehirli gazlara kadar bilmesi gereken neredeyse her şeyin özeti var bu cep kitabında. Konuyla ilgilenenler için önemli bir el kitabı… Türkiye Gazeteciler Sendikası Eğitim Yayınları. www.tgs.org.tr (0212) 514 06 94
Stop
Muammer Erkul
01 Ekim 2004 Cuma