Ateş, pişirir! [12 Haziran 2009 Cuma]

Avukat Rahîm Er, pek çoğumuzun düşünemeyeceği kadar büyük, kapsamlı işler başardı; sıralamak bile harcım değildir. Hatta beni de (Bab-ı Ali yokuşunun üst başına, Gazeteciler Cemiyetine ve Vilayet binasına bakan) bir büroda tanımış, gülüşümü sevmiş ve birkaç ay sonra da, müdürü olduğu Türkiye Çocuk Dergisi’nde çalışmaya başlamama sebep olmuştu. Yani, yakınından bile geçtiğimiz her hayırlı işte payı olanlardandır…

"TGRT” ismini ilk onun ağzından duymuştum. Zaten “Türkiye Çocuk Dergisi”ni çıkarmaya devam ediyorduk. “Sevgili Peygamberim” kitaplarını seri olarak hazırlıyordu ve ofisinin hemen yanındaki bürolarda o bir döneme damga vurmuş “Rehber İnsanlar” kasetlerini hazırlatıyordu. Devamını internetten okuyabilirsiniz…

Güveç geldi birdenbire aklıma ve işte bu yazı şekillendi zihnimde…
Hani bir topraktan kabın içine; ele geçen kıymetli gıdaları doldurursun da ateşe koyarsın!..
Misal yanlış anlaşılmasın; görünen kısmın ardına bakın!
Ateş, toprak kabın içindeki yemeği… Acılar ise topraktan mamul olan insanı pişiriyor!

Uzun zamandır görmemiş, konuşmamıştım ve kazadan sonra zaten karşılaşamadım Rahîm abiyle. Hollanda’da düşen uçağımızdan çıkan Cüneyt “eskisinden daha da iyi olduğunda” hep birlikte bu günleri anacağız inşallah.
Güveç içine konmuş besinler misali; kabı içine zaten toplanmış olan bu büyük birikimin “evlat” ismindeki harlı fırında nasıl bir kıvam aldığına, nasıl bir lezzete dönüştüğüne inanamayacaksınız! Bir numûne insan irtifa kaydediyor, bana öyle geliyor…

Bu yazının bakış açısı değişik oldu ama böyle de bakmak lazım belki.
Ateşin sıcaklığı ile yemeğin lezzetinin bağlantısı var çünkü birbiriyle!

Stop
Muammer Erkul
12 Haziran 2009 Cuma

—————————————————–

İlave:
Merak eden arkadaşlar oluyor.
Cüneyt Er’in son durumuyla ilgili haberi de yayınlıyoruz:


Cüneyd Er, ABD’de tedavi görecek

(17 Haziran 2009 Çarşamba/Türkiye Gazetesi)

Türk Hava Yolları’nın İstanbul-Amsterdam seferini yaparken inişe geçtiği sırada düşen uçakta bulunan gazetemiz yazarlarından Rahim Er’in oğlu Cüneyd Er, tedavisi için Washington DC’deki National Rehabilitation Hospital’e sevkedildi. 9 kişinin ölümüne, birçok kişinin de yaralanmasına sebep olan, 25 şubat 2009 tarihindeki kazadan bu yana Amsterdam’daki Academic Medical Center’da 78 günü yoğun bakım olmak üzere 104 gün boyunca tedavi gören Cüneyd Er, çok sayıda başarılı ameliyat geçirdi.

rahim-cneyt_er DUAYA İHTİYACIMIZ VAR
Kaza sırasında en ağır yaralı olarak gösterilen Cüneyd Er, Hollanda’daki hastanelerden en son taburcu edilen kazazede oldu. Aldığı tedaviler sonrasında bilinci açılan Cüneyd Er’in halen ağızdan beslenemediğini, ayağa kalkamadığını ve yürüyemediğini, iyileşme sürecinin devam ettiğini belirten babası Rahim Er “Kendisine dua edenlere selam ve duaları var. NRH’de geçen hafta testler yapıldı. Bu pazartesinden itibaren de rehabilitasyona başladık. Türlü programlar uygulanacak. Rehabilitasyon merkezinin verdiği bilgiye göre program uzun aylar boyu devam edecek” şeklinde konuştu. Rahim Er, oğlu Cüneyd’in geçirdiği kaza sonrası çok büyük manevi destek aldıklarını ifade ederek şöyle konuştu; “Bizi bu güne kadar dua ve fevkalade değerli alakalarıyla yalnız bırakmayan çok değerli sevdiklerimizin manevi desteklerine sonuna kadar muhtacız. Manevi destekte tavsama olmamasını bilhassa istirham etmekteyiz. Tıbbi sebeplerin manevi yardımlarla desteklenmesiyle inşallah hepimizin dört gözle beklediği müjdeli sona kavuşacağız.”

RAHİM ER’DEN TEŞEKKÜR
Dua edenlere, ziyarete gelenlere, arayıp soranlara aile olarak kendilerinin de dua ettiğini söyleyen Rahim Er, “Amsterdam’da iken bizleri yalnız bırakmayan Avrupa’dakiler başta olmak üzere Türkiye ve dünyanın her tarafındaki dostlarımıza kalbi şükranlarımızı sunuyoruz. Washington DC’ye geldikten sonra da buradaki dostlarımız aynı sıcak ilgiyi bahşettiler, hepsine teşekkür ediyoruz. Acımıza ortak olmaya çaba sarf eden THY yönetim kademesinden Aile Destek Birimi ve ilgili bütün personeline de ayrıca teşekkür ediyoruz” dedi.

7 yorum

  1. Büyük bir ameliyat sonrası gözümün önünde şimdi…
    Bir hastane odasında gözlerimi açtığımda başucumda annem ve babam.
    Penceremde anneciğimin benim için suya koyduğu papatyalar…
    Penceremde her sabah günaydınlaştığımız güvercinler…

    Ağır ağrılarım…
    Başucumda duacı annem ve babam
    Ağır ateş…
    Başucumda sabırla annem ve babam…
    Korkulu bekleyiş…
    Başucumda umutla annem ve babam…

    Ve sonunda beklenen güzel gelişmeler…
    Başucumda o günlerden sonra artık bembeyaz olan saçlarıyla şükreden annem ve babam…

    …..

    Ben hasta olandım. Onlarda görünen ise bir kaç gün içinde ağaran saçlarıydı. Bu sadece dışarıdan bakınca görünendi!

    ……

    Kardeşimize acil şifalar diliyorum Mevla’dan.
    Anne ve babasına sabır diliyorum, güç diliyorum.

    A…

  2. Sabır acı meyvesi tatlı olur, derler.
    İnsan yaşarken böyle bakması biraz zor olur belki de.
    Yaşayan bilir, derler.
    Rabbim sabırlar versin ve yaşanmamış gibi etsin inşallah.

    MELİKE

  3. Muammer abi size bu yazılarınızdan dolayı çok teşekkür ederim.
    Rahim abimize sabır, Cüneyt abimize de acil şifalar dilerim.

    ABDULLAH ÇALIŞKAN

  4. Kaçıncı gelişim, kaçıncı doluşum, kaçıncı boğuluşum buradaki derin manaların derinliğinde…
    Anne olduğum için, ve de empati kurduğumda anlayabiliyorum o derin acıyı…
    Ama ateş düştüğü yeri bir başka yakar.

    Biberli tuzlu yeriz su içmekte ararız çaresini.
    Parmağımız bir yerimiz yanar, suya daldırırız yine.
    Ya yürek yangınlarımızı ne söndürür?
    Ancak dualarımız.
    Rabbimize öyle bir yaklaşır hasbihâle gireriz ki; bu hâl bütün hâllerden farklıdır.

    Muammer Erkul öyle güzel ve derin teşbihler çizer ki, burada da yine gördüğümüz gibi.
    Elmanın da güneş gören yüzündedir kızıllık.
    Rabbim dayanamayacagımız kadar yakmasın inşallah.

    Ateş yakar, buz dondurur bilir de,
    Köz yutmayan, buz tutmayan ne bilsin?
    Sular akar, haz kondurur gelir de,
    Tuz yutmayan, toz tutmayan ne bilsin?

    Şu anda bu karalama dörtlük de dökülüverdi dilimden…

    Herşeyde bir hayır aramamızı bildirir ya Yüce Hak Teala.
    Bu durumun da en güzel hayırlara vesile olmasını dilerim.

    Rabbim hayırlı şifalar versin Cüneyt bey kardeşimize de inşallah.
    Rahim Er ve eşlerine de Rabbim, sabırların da mükâfatların da büyüğünü versin dilerim. (Amiiinnn.)

    Saygım ve dualarımla efendim…

    SULTAN YÜRÜK

  5. Yoğun bakım hastalarını çok gördüm mesleğim icabı.
    Bazen tıbben teorik olarak hiç umut verilmeyen bir hasta için aylarca uğraşıldığı olur.
    Yoğun bakım ünitelerinin önünde hasta yakınlarının içeri alınmayacaklarını bile bile saatlerce beklediklerini görür üzülürdüm.
    Zaten içeride hasta için yapılabilecek bir şey varsa biz yaparız niye bu bekleyiş derdim içimden.
    Ama insanın kendi yakınını öyle bir yoğun bakım odasının yatağında, cihazlara bağlı görmesi çok başkaymış, bunu tabiri caizse annem kadar değer verdiğim bir ablamı o şekilde gördüğüm gün anladım, Allah tüm hastalara ve yakınlarına yardmcı olsun.

    DR. ANESTEZİ

  6. Author

    Muammer abi, acaba Cüneyt abinin sağlık durumu nasıl, Rahim Er abiyle beraber ne zaman aramıza dönebilecekler?
    Çok özledik ve merak ediyoruz. Haber alıp, bize de bildirirseniz çok seviniriz.
    Sevgiler herkese…

    ESRA

  7. İyi haberleriniz aldık ve sevindik Cüneyd… İnşallah iyi olup bu satırları okuduğunda biz de sevineceğiz. Dualarımız hep seninle ve sevgili Nedret anne ve Rahim abi ile. Rabbim onlara sabırlar ve güç kuvvet versin inşallah…

    MELİKE

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir