Bonsailer [11 Mart 2010 Perşembe]


Kendi adıma söylüyorum ki, hayatta yaptığım ilk ve en önemli iş; okulu yarım bırakmaktı. Buna her zaman şükrederim…
Aksi halde, kendi muhtemel manzarama bakınca varacağım halimi görüp vah ediyorum!..
En yakın arkadaşlarımdan komünistlikten mahkum olanlar oldu, yasak işler yapanlar oldu; ilçe lokallerinde demlenerek emeklilik bekleyen memurlar, pazarcılar, kuryeler, çeşitli esnaflık yapanlar, banka veya belediyelerde görev alanlar oldu…
Hiçbirinin de hayali bunlar değildi!

Acaba insanlar hayal ve heves ettikleri işi mi yaparsa mutlu ve başarılı olurlar; yoksa o gün tutturdukları puanla girebildikleri okulu (bitirebilirlerse) bitirdiklerinde mi?..

Beni, istemediğim şehre/durağa götüren otobüste neden kalayım?
Eğitimi savunması gereken biriyim ve şunları söylemekten (memleket adına) utanıyorum: Ne ticarî ne de insanî mantığa uymaz bizim şu anki eğitim sistemimiz.
Çünkü insan değil, kalifiye eleman değil; bonsai yetiştiriyorlar!..

Bonsai nedir?
Sığ bir çanak içinde yaşayan; meyve ve tohum bir yana, odun bile olmayan minyatür salon ağaççıkları!..
Dev bir çınarın, sedir veya köknarın tohumudur ama boyu 15 santimde tutulmuştur!
Evet, çok emek harcanmıştır, çok masraflı, yaşlıdır bunlar ama sadece kondukları köşe veya masa başında, öylece durmaları için üretilmişlerdir. Uzamak, köklenmek, gelişmek, meyve vermek, tohum yapmak dâhil bütün şahsî özellikleri sinsice yok edilmiştir…

Bir ağacın dalını/tohumunu alıp toprağa sokarsın.
İlk sene köklenip yeşillenir. İkinci sene çiçek açar, meyve yapmayı dener… Üçüncü sene büyür artık, fidan olur, avuçlarında elmalar, ayvalar, vişneler… Sonraki yıllarda ise artık olgun bir ağaçtır o; meyveyse meyve, tohumsa tohum, fışlansa fışlan, odunsa odun verir insana…
Bonsailerse, ince makaslarla kök ve sürgünleri sürekli kesilen, boyları bir karışta sabit tutulan, cüceleştirilen ağaçlardır!..

Stop
Muammer Erkul
11 Mart 2010 Perşembe

 

 

 

9 yorum

  1. Çok doğru bir noktaya değinmişsiniz. Toplum olarak kanayan yaralarımızdan biridir bu. Herkes bunun farkında ama kimse ne yapacağını bilmediği için sadece ve sadece aynen devam ediyor bu eğitim sistemine. Ümit ediyorum ki ülkenin geleceği olacak olan insanlar için çok daha fazlası yapılır.

  2. Bu yazınızı da zevkle okudum canım kardeşim, Muammer Abim.
    Türk eğitim sisteminin çarpıklığını, hedefsizliğini ve nasıl bir insan tipi yetiştirdiğinin farkında olamamasını bundan daha veciz bir şekilde anlatan yazı olabilir miydi bilmem?
    “Taşı gediğine koyma…” denir ya işte öyle bir şey…
    Cenabı Allah razı olsun, çok hizmetler edersiniz inşaallah.
    İyi ki okumamışsın…
    Okusaydın bilmem hangi belediyenin veya devlet dairesin müdavimi olup çıkacaktın.
    Böyle yazma, çizme ve hepsinden de öte bu güzel yüreği kimler nereden tanıyacaktı, bilecekti ki?
    İyi ki sizi tanımış ve sevmişim…
    Muhabbetlerimle…
    Ragıp Karadayı

  3. Bunun üstüne ne denir ki, biz de çocuk yetiştiriyoruz umarım birer bonsai değil de iyi bir meyve ağacı yetiştirebiliriz. ALLAH hepimize iyi erişkinler yetiştirmeyi nasip etsin bunun için bizlere yardım etsin. AMİN.

  4. Bonsai olmadığın için çok şanslısın…

  5. Malesef 1 matematik sorusu yüzünden istemediğim bir bölümü okuyup, şimdi hiç istemediğim o mesleği yapmaya çalışıyorum.
    Binlercesi içerisinde, türü değişik bir nevi Bonsaiyim!..

  6. Herşeyden önce Mevlam sizden razı olsun ki günümüzün en önemli sıkıntılarından birine değinmişsiniz ve rızkın sadece okul okuyarak temin edilebileceği yönlendirmesinin ne kadar yanlış olduğunu kendi örneğinizi vererek ispatlamışsınız. Az önce arkadaşım Ufuk SAVUN telefon açtı, bulunduğu yerde bilgisayar olmadığı için size teşekkür etme imkanı yokmuş benden rica etti: “Yazınıza bayılmış, ilerki haftalarda konuya tekrar değinmenizi ve daha açmanızı rica ediyor ve kaleminize kuvvet diyor.”
    Ben de mürmetlerimle diyerek sonlandırıyorum.
    Serdar Camuzcu

  7. Abi işe senin bonzailer’i okumakla başladım.
    Malum Türkiye Gazetesi’nde gençlik sayfası yapıyoruz. Düşünüp duruyordum ne yapsam diye… Harika bir konu verdin bana…
    Eğitim sistemimiz nasıl bonzai yetiştiriyor?
    Ve okul bir şey değil, terk etseniz de önemli olan sevdiğin işi yapmaktır, diye…
    Dua ile…
    Fatih

  8. Güzel bir yazı olmuş Muammer bey. Temas ettiğiniz nokta gerçekten doğru; bu eğitim sistemi insanı istediği yere götürmüyor; götürdüğü yerlerde birşeyler istemeye zorluyor. Çapsız, işsiz, güçsüz, sıkıntılı bir insan topluluğu yetişiyor bu sebeple… Siz eğitiminizi yarıda kesmiş ve kendi tabirinizle “BONSAİ” olmaktan kurtulmuşsunuz. Umut ediyorum ki meyve veren ve meyvesi güzel olan bir ağaçsınızdır… Sevgilerimle…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir