Bu gece yatmadan evvel, parmağınıza bir kurdele bağlayın;
Sabah uyanır uyanmaz, gözünüzü açar açmaz, size “TEBESSÜM ETMENİZİ” hatırlatması için…
Ve hatırlamakla da kalmayıp; lütfen tebessüm edin… Niye mi?..
Niye olacak; ne çözdünüz ki bugüne kadar, asılmış suratlarla?..
Tebessüm edin; çünkü önünüzde, en azından “BİR İYİLİK” yapabilecek bir gününüz var…
Tebessüm edin; çünkü önünüzdeki gün içinde, en azından “BİR BİLGİ” kazanabilme fırsatınız var…
Tebessüm edin; çünkü en azından “BİR İNSAN”ın sizin tebessüm ettiğinizi görmeye ihtiyacı var.
Varsın şaşırsın insanlar…
Varsın, birbirlerini dürtüklesinler ve;
“Aaa, adama bak, nasıl da tebessüm ediyor!..” Desinler…
Varsın, hiç de zamanı olmadığını düşünsün birileri… Ama en az sizin kadar ihtiyacı var, birilerinin daha; “tebessüm eden bir surat” görmeye…
Anlıyor musun?..
Evet, bu gece yatmadan evvel, parmağınıza bir ip veya kurdele bağlayın;
Sabah uyanır uyanmaz, gözünüzü açar açmaz, size “TEBESSÜM ETMENİZİ” hatırlatması için…
Ve hatırlamakla da kalmayıp;
Günler ve geceler boyu, sizin için maliyeti olmayan “sadaka”ları dağıtmaya devam edin…
Lütfen tebessüm edin.
…….
ETKİLİ VE GÜZEL KONUŞMA SANATI
Bazı kitaplara bakarak; “neden çıkmış ki bu kitap” diye düşünmüşsünüzdür. Elimdeki şu kitabı görünce, inceleyince, bölüm bölüm okuyunca; “neden çıkmamış ki bu kitap, şimdiye kadar” diyorum… Sırrı Er, bu konuya hayatını endeksledi. Ayrıca dostumdur ve dostlarımın iyi işler yapması çok hoşuma gidiyor. “Temel Konuşma Teknikleri, DİKSİYON”dan da iyi bu yeni kitabı. “Etkili ve Güzel Konuşma Sanatı”nı basan Hayat Yayınları’na teşekkür ve yazarı Sırrı Er’i tebrik ediyorum.
Stop
Muammer Erkul
05 Mart 2010 Cuma
Biliyor musunuz tebessüm etmek (canınız istemese de
gülmeye, yalandan da olsa gülmeye kendinizi zorlayın)
insanın yüzündeki bütün kasları harekete geçirerek
daha geç yaşlanmasına neden oluyor. İçimizden gülmek isteği
olmasa da tebessümle başlayan hareketler, bizi gerçekten
gülmeye ve de mutlu olmaya götürüyor.
Bunu paylaşmak istedim. İyi ki varsın be üstadım,
unutmuş olduklarımızı da aklımıza getiyorsunuz.
Teşekkürler üstadım, size minnet borçluyuz.
Savaşçı…
🙂
:-))
Hani bir yazın vardı, “aydınlık sabahlara uyanmayı” öğrettiğin… Uyanınca “Sübhanallahi vebihamdihi, sübhanallahil azîm” okumamızı, alışıncaya kadar parmağımıza kırmızı bir ip veya kurdele bağlamamazı söylemiştin… O zamanki kırmızı kurdelem duruyordu, o zamanki bağladığım şekliyle… Bu gece de tebessümü hatırlatması için taktım parmağıma 🙂
Fatma