Çankaya yolumu kesmeyin!..
31.12.1992 günü İstanbul TRT stüdyosunda, “4 X 21 DOLUDİZGİN” programının o akşam yayına girecek olan bölümünün son kısmını çekiyorduk. Konuklarımız Sayın Turgut ve Semra Özal çifti idi.
Her zamanki gibi (!) platomuzda gecikme vardı ve misafirlerimiz bu bir saati çook çok aşan sürede sabretmeyi güler yüzleriyle kabul ettiler. Haliyle kendilerine nasıl teşekkür edeceğimizi bilmiyorduk. Barış çekim stüdyosunda, Lale ise resim seçim odasında idiler. Konuklarımızı çay ve kuru bisküvi ile ağırlamak görevi bana düşmüştü.
Zamanın Cumhurbaşkanı ve sayın eşiyle geçirdiğim bu bir saati aşkın sürenin yaşantımın en önemli anılarından biri olacağını o an bilemezdim doğrusu.
O gün Turgut bey bana, tasarlamakta olduğu yeni “Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu”ndan söz ederek kısaca şöyle demişti:
“Gelecekte halkın doğrudan seçtiği başkan sistemini getirmek istiyorum ülkemize… Biliyorsun bu sistem Fransa’da uygulanıyor ve orada halk doğrudan doğruya kendini temsil edecek olan Başkanını seçiyor. Bu sistemde vatandaşın sevgisi, saygısı ve güveni ön plana çıkıyor. Belki Büyük Millet Meclisi beni ikinci kez seçmeyebilir, ama halkım beni seviyor ve bana güveniyor; aynı görevi bana yeniden verir…
Ayrıca bu kanun Barış’ı da Cumhurbaşkanı yapar ama bana söz vereceksiniz, ilk seçime kardeşin girmeyecek yoksa bana erken emekli olmak düşecek!..”
Gerçi kendileri daha önceleri birkaç kere Barış’a Dofen’i (Dofen, yazılışı “Dauphin” Türkçe karşılığı “Yunus balığı” aynı zamanda Fransa’da Kral’ın büyük oğluna, Veliaht’a takılan sıfat) gözüyle baktığını ifade etmiş, hatta Köşk’teki bir davet sırasında da Sevgili Kaya Toperi ağabeyimiz Cumhurbaşkanımızın bu görüşünü tekrarlayarak Barış’la Lale’ye protokole göre nerede ve nasıl duracaklarını bir ders şeklinde anlatmıştı…
Bu olaydan bir yıl kadar önce, Ankara’da, Tevfik Fikret Lisesi “Dünyada Türkçe-Dünyada Fransızca” konulu ve iki gün süren bir bilimsel şölen hazırlamıştı. Barış konuşmacılar arasındaydı. Devrin Başbakanı ve şimdiki Cumhurbaşkanımız Sayın Süleyman Demirel de açılışın şeref konuğu idi. Biz, annemizle beraber kızkardeşimiz İnci’nin Çankaya’daki evinden zamanlıca çıkmış, bir taksiyle Atatürk Bulvarı üstünde bulunan toplantı yerine gidiyorduk. Başbakan geçecek gerekçesiyle bir ara yollar kapandı. Taksimiz uzunca bir müddet beklemek zorunda kaldı ve haliyle salona Başbakanımızdan sonra girebildik…
Doğal olarak ilk yapmamız gereken şey kendilerinden özür dilemekti.
Barış bu görevi, Sayın Demirel’i de çok güldüren şu sözleriyle yerine getirmişti:
“Çankaya’dan inerken yolumu kestiniz, bari lütfen çıkarken kesmeyin!..”
Sanırım kardeşim yaşasaydı, bugünlerde herhalde onun da adı geçerdi “Cumhurbaşkanı Adayı” olarak…
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Barış & Sevgi Derneği – Savaş Manço
——————————————————–
ISS’yi arayan müşteri tipleri: 6
Müşteri: Sanırım makinam kilitlendi.
Ben: Şimdi şöyle yapalım; ctrl-alt-delete…
Müşteri: Hepsine aynı anda mı?
Ben: Evet.
Müşteri: Ama parmaklarım yetmiyo?..
Ben: Bakın, önce ctrl’ye sol elinizin baş parmağıyla, sonra sağ elinizin baş parmağıyla alt-gr’a sonra da sağ elin işaret parmağıyla delete tuşuna basıyorsunuz…
Müşteri: ctrl’ye bastım. Alt tuşuna da… Şimdi?..
Ben: Delete’ye basıcaksınız.
Müşteri: Ctrl’den elimi çekeyim mi?
Ben: Hayır efendim.
Müşteri: Peki alt-gr’den?..
Ben: Hayır efendim , dedim ya hepsine aynı anda basıyor olmanız gerekiyor…
Müşteri: Daha kolay bir yolu yok mu?
Ben: Var efendim. Makinada “reset” yazan yere basın.
Müşteri: Nerede o?
Ben: İsterseniz “ctrl-alt-delete”yi deneyelim, basmanız gerek sadece bir tuş kaldı.
Müşteri: Tamam fişini çektim…
Ben: Peki…
(hektocuk)
İyi günler, türknoktanet ben Hande?
Ya, iyi günler.. Sizin hatlarınızda bir arıza mı var?
Nedir efendim problem?
Numara düşmüyor, hepsini denedim bağlanamıyorum, şifre kabul olmuyor ama ödemeyi de yaptığımdan eminim..
Tamam, ben kullanıcı adınızı alayım kontrol edelim
hbuberci
Aaa… Amca!..
Nasıl?..
Benim ben, Hande…
Haa.. İyi, güzel..
(clairvoyant)
Meraba hamfendi, bana yardımcı olabilir misiniz?
Tabii, probleminiz?
Ben internetten çıkamıyorum.
Efendim? Anlayamadım nas..
Bakın bayan, ben internete bağlıyım, şimdi de çıkmak istiyorum olmuyor?
Ne yapıyorsunuz efendim çıkmak için?
Ne yapmam gerekiyor?
Bağlantıyı gösteren icona ters tıklayıp disconnect deyin lütfen.
Diyorum, birşeyler soruyor, entera basıyorum olmuyor.
Beyefendi, orada yanlışlıkla internetten çıkmanızı engellemek için, emin olup olmadığınızı soruyor ve yanlışlıkla elinizin çarpması halinde kapanmaması için, seçim “cancel” yani iptal olarak belirlenmiştir, siz okeye basmalısınız
E o zaman bilgisayar kapanmaz mı?
Hayır beyefendi, sadece bağlantınız kopar…
Koparsa bir daha bağlanabilirim değil mi?
Elbette efendim.
Çok, çok teşekkür ederim hanımefendi.
Birşey değil efendim, görevimiz, iyi günler.
(cle)
Stop
Muammer Erkul
05 Mayıs 2000 Cuma