1986 yılında askerlik dönüşü Türkiye Gazetesi İstanbul Bölge Temsilciliğinde Osman Ağaoğlu Abinin yanında çalışmaya başladım.
O yıllarda Akupunktur satışları çok yoğun olarak yapılırdı. Biz de her gün satışlara çıkardık. Bütün arkadaşlar ekipler bölünmüştü. Ekip 1, bizim ekibin ismi idi. Ekip lideri Halil Önür, elemanları da ben, Veli Gündüz ve Mustafa Pehlivan idi. Aylarca her gün bol satışlar yapılır ve insanların şifaya kavuşmasına vesile olurduk.
Bir müddet sonra Osman Ağaoğlu Abi dedi ki:
-Türkiye Gazetesinde ŞİFA BULANLAR köşesi açılacak. Bu köşeye Akupunkturla şifa bulanlara gideceksin röportaj yapacaksın.
Akupunkturla şifa bulan yüzlerce kişi ile görüşüp nasıl şifa bulduklarını gazete de yayınlıyorduk.
Bir ara Hocamıza şoförlük yapan Kayserili Mustafa Usta ve İhsan Çerkeşli Abi ile beraber çalışıyorduk. Osman Abi;
-Şaban yarın sabah Kayseri’ye gidiyorsun dedi.
-Hayırdır abi dedim.
-Enver Abi; "Şaban Kayseri’ye gitsin Rifat Hasyöre Abinin kızını görsün" buyurmuşlar.
Benim aklımda hiç evlenme düşüncesi yoktu. Hiçbir birikimim de yoktu. Kayseri’ye gitmeme de gerek yoktu. Çünkü onların bize layık gördüklerine bizim peki dememiz icap ederdi. Her zaman onlar bizi bizden daha iyi düşündüklerini hep bilirdik.
Emir olduğu için yine mesai arkadaşım İhsan Çerkeşli Abi ile birlikte Kayseri’ye gittik, gördük ve tamam dedik.
İstanbul’a dönüştü nişan yüzüğümüzü taktılar. 20 Ağustos 1987’ de düğünümüz oldu.
Düğünden sonra bizim hanım Enver Abi ile ilgili şu gerçeği aktardı:
"Beni görmeye geldiğinde görüşme anında sana kahve ikram edilmedi. Kayseri usullerinde kahve verilirse kız verildi manasına gelir. Tam o sırada Enver Abi babamı arayarak "pişmiş kahveyi niçin ikram etmediniz" şeklinde uyarıda bulununca kahve ikram edildi ve Enver Abinin arzusu yerine getirilmiş oldu.
Fatih, Draman’da Ahmet Tuncer Akalın Abimizin inşa ettiği 5 numara ile meşhur olan konutlarda oturmaya başladık.
Enver Abimizi eve yemeğe davet ettik. Aradan 3-5 gün geçtikten sonra Osman Abi hayatımın en güzel haberlerinden birini verdi: "Enver Abi akşam yemeğine size teşrif edecekler!"
-Yarabbi, dedim. Benim gibi gariban birine layık olmadığımız değeri verip bize iş verdiler, beni evlendirdiler, oturmam için ev verdiler, şimdi de yemeğe evimize teşrif edecekler. Ne büyük saadet ve ne büyük mutluluk…
O anda Rabbime çok şükrettim ve o şükre devam ediyorum.
Enver Abi, Osman Ağaoğlu, Enver yazıcı ve Mehmet Okyay abilerle birlikte teşrif ettiler. Hayatımın en nadide ve güzel günüydü. Çok hayır dua ettiler.
Allahü Teala dereceleri ali şefaatlerine nail eylesin.
Şaban Çakır
Kurumsal İletişim Koordinatörü
Maşallah! Mubarek olsun. Komşu; ne mutlu sana…
GAZANFER ŞAHİN