Hatıralar Sokağı (ADAŞIMIN SOYADI – Büyük Zeynep)

 

 

Sevinçle başlayıp hüzüne dönüşen mail zinciri 🙂

(Meğer, adaşımın soyadı da benimkiyle aynıymış!..)
………

Hatıralar sokağına herkes bir şeyler yazar da ben eksik kalır mıyım hiç, ben de yazarım:)
Genelde buraya yazmaktansa yazılanları okumayı daha çok severdim, ama Muammer Abinin "TEMBEL DEĞİLSEN" lafından sonra buraya yazmamak nasıl olur! 🙂

Muammer abiciğimle aramızda geçen mail’li sohbet:

Muammer abiciğim benim çok sevdiğim, çok değer verdiğim, uzuuun senelerden beri örnek olarak gözümün önünde bulundurduğum abiciğimdir… Sürekli takip ettiğim, her gün mutlaka yeni bir şey öğrendiğim; "şunu-şunu yaparsam iyi olur, şunları yaparsam kötü olur" seçeneklerini öğretmiş olup, hayatıma geçirmemi sağlatan abiciğimdir…

Her zaman sesim çıkmaz, arada bir halini-hatırını sorarım ya da bir selam veririm; "merhaba" derim ama bu "merhaba"larımın aralarından çook zaman geçer ve doğal olarak ben unutulur, Muammer abiciğimin hafızasında kalmam tabii 🙂

***
Bir kaç hafta önce Muammer abimizin hepimize yolladığı o çok güzel, müthiş kartlarından biri geldi mail adresime, kartın notunda yazıyordu ya hani;
"Sevdikleriniz mutlu olmak ister… Ekteki kartı onlara da gönderebilirsiniz." diye…
Çok beğendim, çok güzel bir karttı ve tabii benim sevdiklerimin başında Muammer abiciğim yer aldığı için, önce ona yolladım ben bu kartı 🙂

Sonra bana geri cevap geldi, pek bi içten pek bi "ben seni çook iyi tanıyorum" der gibisinden bir cevaptı bu.
E haliyle ben "aa ben Muammer abinin hafızasında kalmadığımı sanıyordum ama öyle değil galiba beni hatırlıyooor, tanıyooor, unutmuyooor" diye hem düşünüp hem sevindim :)))

***
Peşinden yine bir kart, bu sefer "Aşure Kartı" ve yine süper samimi bir muhabbet :))

Tamam artık ben pek bi sevinçli, mutlu; ee Muammer abim beni tanıyor artık:))
Ne gerek var ki öyle hergün "merhaba" demeye, sürekli görünmeye, hal-hatır sormaya, ben buyum şuyum diye tanıtmaya, kısaca çaba harcamaya yorulmaya gerek yok ki, bakın Muammer abi hatırlıyor taaa 5 ay önce bir merhaba deyip gözden kaybolan beni :))

***
Vee son kart "Yılaydın" kartı geldi, bizim aramızda yine bir muhabbet…
Tabii tanınıyorum ya artık, ben cevap veriyorum hemen en "tanınmış" ifadeyle gelen maile 🙂
Bu maile de cevap geldi, içinde bulunan "can parçası", "canımsın" hitaplarıyla…
Ne güzel ifadeler, çok mutluyum, ama mailin sonu biraz karışık:
"Annen bana yazmana şaşırmıştı, bir ara konuşmuştuk da, senin bana yazdığını söylemiştim…
Sanırım senin bana yazabilecek kadar büyüdüğünü farkedememiş henüz 😉
Çıktırma, tamam mı?.."
…..
Nasıl yaa, eyvah-eyvah! Benim annemin Muammer abimle konuşması imkansız, e ben de yeterince büyük bi’şeyim zaten!.. 🙂
Olamaz, ben bir başka Zeynep ile karıştırılıyorum, bu kesin!..
Ama olur mu yaa, ne güzel tanıyordu işte beni 🙁
Başka birisiyle karıştırıldığım açıkca belli olduğu halde, ben yine de bir ümit sordum işin aslını-astarını… 🙂

***
Ve cevap geldi soruma:
"Gözlerin yeşil, yanakların tombul, saçların bal rengi, yaşın da 12-13 filan değilseeee AVUCUNU YALAAA :))) "
 
Anladım ki, bir adaşım var bu küçük adaşımın soyadı da benimkiyle aynıymış!..
Ama b
ir ümit, dedim…
Siyah gözlerime baktım yeşile çok benzettim:)
O zayıf yanaklarım da hiç zayıf gelmedi gayet tombul göründü birden gözüme:)
Yaşımın rakamları arasında da küçük bir değişiklik yapsam, bahsedilen Zeynep olurum, falan dedim ama yutturamadım!
Onun tanıdığı Zeynep olamadım işte :))

***
Maalesef 12-13 yaşlarında küçük Zeynep olan bir başka Zeynep ile karıştırıldığım ortaya çıkmış oldu 🙁
Muammer abinin beni tanıyıp hafızaya aldığı falan yokmuş!
Öyle 5 ayda bir "merhaba" demekle hafızaya yerleşilmiyormuş, anladım-öğrendim!
Sonra başka Zeynep’lerle karıştırılıyormuş!
"Kendini tanıtmayanları başkalarıyla karıştırırız işte böyle," denildi!
Ve hatta-hattaaa bir "hala" veya "baba" ile karıştırılmış olmadığıma dua etmeliymişim!..

***
Ben de tanıtırım kendimi dedim, günde 5 sefer "merhaba" derim, göz önünden kaybolmam dedim. Zaten böyle güzel bir ortamdan kim kaybolmak ister ki, biraz tembelliği kaldırırım rafa olur biter :))
E zaten bu hatıramı yazmakla tembelliğimi kaldırmış oldum sanırım :))

İyi ki varsın Muammer abiciğim… 🙂


Büyük Zeynep /
Bursa

3 yorum

  1. Gerçekten çok hazin, ama ben çok güldüm, hele de siyah gözlerinin yeşile benzemesine :)))) Sevgiler.

  2. Çok tatlııı :)))
    Artık unutulmazsınız sanırım 🙂

  3. Hiç ortalıkta görünmeden “tanınıyorum” düşüncesine nerden kapıldım bilemiyorum, Muammer abinin üstün güçlerinin olduğunu falan mı düşündüm acaba :))
    Bir daha unutulmamayı, daha doğrusu karıştırılmamayı diliyorum :))

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir