Sevgili Muammer Erkul…
Facebook’ta gezerken hayranlarınızın açtığı gruba üye oldum ve orada "muammererkul.com"un reklamını görünce sitenize girmeye başladım.
Dikkat ettiyseniz de Ziyaretçi Defteri’nizi haddim olmayarak karalıyorum.
Sizinle direkt iletişim kurabilmek için yıllar yıllar önce size faks çekmiştim ve işyeri numaralarımı yazmıştım.
Siz de dönüp beni aramıştınız. Ne kadar çok şaşırmış ve mutlu olmuştum.
Çorlu’da ikamet ediyordum o yıllarda ve sizin oralı olduğunuzu biliyor ancak İstanbul’da yaşadığınızı tahmin ediyordum.
Çorlu’da olduğunuzu ve tanışabileceğimizi söylemiştiniz. Benim de arkadaşımın arkadaşının işyeri olan ASYA Eğitim Merkezi’nde sizinle tanışmıştık.
Ama çok utanmıştım ve sizinle hiçbir şey konuşamamıştım (oysa ne çok konuşacaklarım vardı). Çünkü gerçekten oraya gelip benimle tanışacağınızı hiç düşünmüyordum.
Ben dün gibi hatırlıyorum ancak siz unutmuş olabilirsiniz.
Yıllardan beri sürekli okurlarınızdanım…
Ama bir itiraf! Bu kadar fazla sayıda kitap çıkardığınızı bilmiyordum. Demek bir ara kopmuşum sizden…
Ama söz, en kısa zamanda kitaplarınızın hepsini temin edeceğim.
Ve bilmek isterdim acaba Ramazan ayında Eyüp ve Sultanahmet’teki kitap fuarlarına katılıyor musunuz? Çok sık giderim ama hiç denk gelmedim. Oysa denk gelmeyi ne çok isterdim…
Bundan sonra arkadaşlarıma alacağım en güzel doğumgünü hediyesi de sizin kitaplarınız olacak… :))))
Bu da bana ceza olsun bunca yıldır farketmediğim için… :)))
Bir de sormak istiyorum. Bu kadar sevgi dolu olmayı ve bu kadar pozitif enerji saçmayı nasıl başarıyorsunuz? Bir insanın hiç mi negatif olduğu görülmez ALLAH’ım…
Bütün olumsuzlukları nasıl bu kadar güzelliğe dönüştürebiliyorsunuz?..
İnanın çok hayret ediyorum size…
Yıllar geçse bile hala değişmemişsiniz. Yani değişmemişsiniz derken mutlaka değişmişsinizdir de… Neyse bu konuyu kapatayım zira toparlayamayacağım… :)))
Sadece; gerçekten hep merak ettiğim bir şeydir, o yüzden sormak istiyorum.
Neden bir televizyon programı yapmıyorsunuz? Bir zamanlar hatırlar mısınız Cihat Zafer’di sanırım TELVE diye bir program yapardı Samanyolu Tv’de…
O kadar harikaydı ki, tadı damağımızda kalmış bir tv yapımıdır bence…
Sonra yine M.Engin Noyan da Kapılar ve Köprüler diye bir program yapmıştı o dönem… Gerçi Hilal Tv’de aynı programı yapıyor şu an… Zevkine doyum olmaz bir sohbet…
Keşke bir o kadar zevkli ve tatlı yapımda da sizi görebilsek, ne çok isterdim.
Benim kadar bunu isteyecek bir sürü okurunuz vardır eminim… Acaba siz de yapmak ister miydiniz? Çok merak ediyorum.
Lafı çok uzattığımın farkındayım ama, değerli vaktinizi çalarak sevgi arsızlığı yapıyorum şu an… 🙂 Ne kadar muhteşemsiniz yaa…
Anlatmaya, ifade etmeye kelime bulamıyorum.
Çok değerli bir yazarsınız, çok değerli bir insansınız…
…..Sözün bittiği yer de burası olsa gerek…
İfadelerde zorlanıyorum. Noktayı koysam daha iyi olacak sanırım.
ALLAH’a emanet olun… İki cihanda da yüzünüz hep gülsün…
Sevgilerimle…
Yasemin
Bu kadar söze ne cevap vereyim?..
Nazilli’de bir ağabeyim var, der ki hep: "Her şey ayarında!" Bir ağabeyim de İzmir’de var. O ise şöyle der bana: "Havalanırsan, ilk önce ben patlatırım balonunu!"
İşte böyle.
M:)