Huzurlu olmanın 100 yolu -2- [13 Nisan 2007 Cuma]

Huzur zenginlik değil, şöhret değil, güzellik değil, sağlık değil… Huzur başka bir şey, demiştik ya dünkü yazımızda…
Huzurlu olabilmek için yapılmış olan listeye devam edelim bu gün de:

51- Bugününüzü “son gününüzmüş” gibi yaşayın. Öyle olabilir!.. 52- Kendi iç dünyanız için zaman ayırın… 53- Olağan şeylerdeki olağanüstülüğü arayın… 54- Kendi işinize bakın, kendinizi başkasının yerine koymayın… 55- Hayatı olduğu gibi kabul edin… 56- Yüreğinizin sezgisine güvenin… 57- Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun… 58- Daha sabırlı olun… 59- Kendi cenazenize katıldığınızı farz edin… 60- Önce, karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin…
61- Ruh durumunuzu dikkate alın: Moralinizin bozuk olduğu zamanlar sizi yanıltmasın… 62- Hayat bir sınavdır. Altı üstü bir sınav… 63- Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın; övgü ve yergi pek farklı değildir… 64- Rasgele iyilikler yapın… 65- Bir davranışın “ardındakini” görmeye çalışın… 66- Gönlü bol olmayı haklı olmaya yeğleyin… 67- Bugün üç kişiye onları ne çok sevdiğinizi söyleyin… 68- Alçak gönüllü olmaya çalışın… 69- Kışa hazırlık (eksikleri gedikleri kapatma) telaşından kaçının… 70- Her gün birkaç dakikanızı sevecek birini düşünmeye ayırın…
71- Antropolog olun: Ön yargınızdan uzak, başka insanların yaşam ve davranış tercihlerini inceleyin… 72- Herkesin farklı olabileceği gerçeğini anlayın ve saygı gösterin… 73- Kendinize bir kamusal yardım konusu seçin… 74- Her gün en az bir kişiye, onun beğendiğiniz bir özelliğini söyleyin… 75- Sınırlarınızı öne sürmeyin, yoksa sınırlı olursunuz… 76- Yaratılmışlarda Yaratıcının izini görmeye çalışın… 77- Başkalarının fikirlerinde biraz olsun doğruluk payı arayın… 78- Bardağın (ve başka her şeyin de) kırılmış olduğunu varsayın; her şeyin bir başlangıcı ve bir sonu vardır, hissedin… 79- Bu ifadeyi iyi anlayın: Nereye giderseniz siz oradasınız… 80- Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman şükredin, kötü hissettiğiniz zaman ılımlı olun…
81- Postayla “evlat” edinin; bir vakıf yoluyla (görünmeden) bir çocuğa yardım edin… 82- Hayatı melodram olarak görmeyin… 83- Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın… 84- Fırtınanın Gözü’nde (karmaşanın ortasındaki sükûnet noktasında) bulunmaya çalışın… 85- Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün… 86- Dostlarınızdan ve ailenizden bir şeyler öğrenmeye açık olun… 87- Bulunduğunuz konumdan mutlu olmaya bakın… 88- Yaşadıkça hizmet vermeyi değişmez bir parçanız haline getirin… 89- Bir iyilik yapın ve karşılığını ne isteyin, ne de bekleyin… 90- Varlığınızı bir bütün olarak kabullenin…
91- Başkalarını suçlamayı bırakın… 92- Yardım etmeye çalışırken önceliğinizi küçük şeylere verin… 93- Unutmayın: Bundan yüz yıl sonra dünyada bambaşka insanlar olacak… 94- Engellere, problemlere, sıkıntılara olan bakışınızı değiştirin… 95- Bir tartışmaya girecek olursanız, kendi görüşünüzü savunmadan önce karşı tarafın iddiasını anlamaya çalışın… 96- “Anlamlı başarı” ne demektir, bir kere daha açıklayın… 97- Duygularınıza kulak verin. Dinleyin; size bir şey söylemeye çalışıyorlar!.. 98- Sevgiyle dolun… 99- Kendi düşüncelerinizin gücünü bilin… 100- “Daha fazlası daha iyidir” takıntısından vazgeçin…

101’inci madde “sizinle” başlıyor. Huzurlu olmanın yolunu araştırın… Arayın! Bulun onu!.. Ben de size, her birinize; sağlıklı, başarılı, varlıklı, ama her zaman;
Huzurlu günler dilerim…

Stop
Muammer Erkul

13 Nisan 2007 Cuma

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir